Bölüm 28: "Vicdan Azabı"

377 13 0
                                    

Erhan yanımdan gideli neredeyse on dakika oluyordu.Tehditlerini savurup yanımdan gittikten sonra olduğum yerde hiçbir şey yapmadan durmuş ve gerçekleri Barın'a nasıl söyleyeceğimi düşünmüştüm.

Kırmadan, yıkmadan gerçekleri nasıl anlatabilir ki insan?

Anlatabilir miydim? Anlatabilecek miydim gerçekleri?

Gözlerinin içine bakarak annen yaşıyor diyebilecek miydim?

Senden intikam isteyen bir annen ve bir de üvey kardeşin var diyebilecek miydim?

Burukça gülümsedim.Gözümden yanaklarıma akan yaşı umursamadan Barın'ın çekeceği acı için ağlamaya başladım.

Yaşayacakları için, yaşatacaklarım için ağlamaya başladım.

Barın'dan önce onun için ağladım.Barın'ın acısını onun yerine ben yaşamak istedim.Onun yerine göz yaşlarını ben akıtmak istedim.

Acısını onun yerine çekebilir miydim? Bilmiyordum.

Acısını hafifletebilir miydim?
Bilmiyordum.

Elimle göz yaşlarımı silip kafamı yukarı kaldırdığımda temiz havayı içime çekmiştim ve "özür dilerim" demiştim titreyen sesimi durduramadan."Özür dilerim sevgilim.Sana anlatacaklarım için çok özür dilerim.
Cümlelerim ile canını yakacağım için çok özür dilerim."

"Kimden özür diliyorsun?" Duyduğum ses ile kafamı sağa doğru hızlıca çevirdiğimde karşımda duvara yaslı bir şekilde duran Ceyda'ya soğuk bir yüz ifadesi ile bakmıştım.

Ellerini bağlamış, beni dikkatlice beni izlerken
"Seni ilgilendirmez!" Demiştim."Ayrıca senin şu an karşımda durup bu soruyu sorman bile komik Ceyda!"

"Ben senin kuzeninim Almila!" Sesi ciddi bir tonda çıkarken "Sen benim hiçbir şeyim değilsin Ceyda!" Demiştim.

Karşısına geçip işaret parmağımı Ceyda'ya doğru uzattığımda "Sen beni arkamdan bıçakladın! Sen beni arkamdan vurdun!" Alaylı bir şekilde güldüğümde "Sen amcandan, babamdan bana kalan tek emanettin; ama sen ne yaptın?" Gözlerine öfke ile bakarken "Ne yaptın?" Demiştim bağırarak."Bana ihanet ettin! Şimdi karşıma yüzsüz gibi geçip mükemmel kuzen imajı çizemezsin! Karşıma geçip hiçbir şey olmamış gibi benimle konuşamazsın!"

"Neden bu kadar öfkelisin Almila?" Bana bir adım yaklaştığında "Sana ihanet ettiğim için mi? Yoksa sevdiğin adamın seni değil de beni seçmesine şaşırdığın ve öfkelendiğin için mi?"

Sorusu şaşkınlıktan çok gülmeme neden olurken"Ben size öfkeli değilim!" Dedim.Kafamı iki yana alaylı bir şekilde salladığımda "Benim size öfkeli olmam için değerli insanlar olmanız gerekiyor; ama siz benim için değerli değilsiniz! Siz benim için hiçbir şey değilsiniz!" Cümlemi bitirdikten sonra tam yanından geçecekken kurduğu cümle ile duraksamıştım.

"Biz seninle hiçbir zaman kuzen gibi olmamıştık ki Almila." Benim olduğum tarafa doğru döndüğünü hissettiğimde dinlemeye devam etmiştim."Biz seninle aynı evde olan, aynı evde yaşayan iki yabancıydık."

"Ne saçmalıyorsun sen Ceyda?" Hızlıca ona doğru döndüğümde "Ben babam öldükten sonra her zaman senin yanında oldum! Babamın acısını ben bile yaşayamamışken o küçük yaşımda senin yanına koştum! Sana destek çıktım!"

"Sen beni her zaman görmezden geldin!"

"Nankörsün!"

"Hatırlıyor musun?" Dedi.Gözlerine baktığımda dolu dolu olduğunu görmüştüm."Bir keresinde Beril buraya gelmişti.Daha küçüktük."Omuzlarını indirip kaldırdığında "Ben sizinle birlikte oynamak istediğimde Beril beni istemediğini söylemişti.Beni sevmediğini ve bu yüzden benimle oynamak istemediğini söylemişti." Eliyle yanaklarına akan göz yaşlarını sildiğinde cümlelerine devam etmişti.
"Sende sırf o istemediği için beni oyuna almamıştın.Kuzenini sırf Beril için kenara atmıştın!"

Mübrem:VazgeçilmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin