Bölüm 44: "Ortaklık"

257 13 0
                                    

Barın ile birlikte bize sırıtarak bakan Harun'u gördüğümüzde şaşırarak bakışlarımızı üzerinde gezdirmiştik.

"Herkese merhaba" dedi.Yüzündeki imayı gördüğümde bir şey söylememek için kendimi zor tutmuştum.

"Barın..." dedi Hülya bize bakarak."Sizi tanıştırayım.Bu Harun Bey.Harun Dağlı.Eğer bugün imzalar tamamen atılırsa iş ortağımız olacak."

"Ben kendisini çok iyi tanıyorum!" Dedi Barın.Ses tonunda oluşan siniri iliklerime kadar hissetmiştim.

"Ö-öyle mi?" Dedi bize bakarak."Ben sizi tanışmıyorsunuz diye biliyordum.Siz... nereden tanışıyorsunuz?"

"Kendisi benim çok sevdiğim bir dostum olur." Cümleyi kuran Harun'a bakışlarımı çevirdiğimde kendimi ne kadar zorlasam da bir şey söylememek için kendime engel olamamıştım.

"Kendisi bizim düşmanımız olur." Hiçbir duygu kırıntısı bile barındırmadan kurduğum cümle ile Hülya'nın bakışları beni buldu.

"Anlamadım?" Dedi."Düşman derken?"

"Kendisi benim eski nişanlımın babası olur." Barın'ın yanı başımda kasıldığını gördüğümde "aramız iyi değil..." dedim.

"Ben bilmiyordum..." dedi.Bakışları Harun'u buldu."Siz Barın'ı tanıyordunuz öyle değil mi? Yani... ortağım olduğunu biliyordunuz? Haberiniz vardı?"

"Evet..." dedi.Yalan konuşmamıştı ve bu beni oldukça şaşırtmıştı."Barın'ın şirketi olduğunu biliyordum; bu yüzden de ismimi gizli tuttum ve şirkette değilde evde buluşma kararı aldım."

"Neden peki?" Dedi Hülya.Anlamadığı yüz hatlarından açıkça belli oluyordu.

"Çünkü eğer ismimi açıklasaydım bu yemeği kabul etmeyecekti."

"Şu anda da etmeyeceğim.Fark eden bir şey olmayacak yani." Barın'ın kendinden emin bir şekilde kurduğu cümleyle Harun'un bakışları onu buldu.Yüzünde yalandan bir gülümseme oluşmuştu.

"Öyle hemen karar verme istersen Barın.Çünkü... ikimizde bu işin önemini biliyoruz.Ayrıca... eğer bu anlaşma olmazsa şirketinize ne olacağını da biliyoruz."

"Şirketime ne olacağı seni hiç ilgilendirmiyor Harun.Ayrıca... seninle iş yapmaktansa şirketin zarara girmesini izlerim daha iyi."

"Barın..!" Dedi Hülya.Bakışları üçümüzün arasında gidip geldi."Oturup sakin kafayla mı konuşsak acaba bu konuyu?"

"Konuşacak bir konu yok ortada Hülya.Ben bu iş ortaklığını istemiyorum." Barın'ın net olarak çıkan sesi ile Hülya derin bir nefes aldı."Biz biraz içeride konuşabiliriz miyiz?" Harun'a doğru döndüğünde "siz lütfen oturun şöyle..." koltuğu işaret ettiğinde Harun bize bakarak ilerlemeye başlamıştı.Bakışları Ahmet Bey'i bulduğunda kafasını sallamıştı.

Ben, Barın ve Hülya oturma odasından çıkıp boş bir odaya geldiğimizde kapıyı kapattı ve Barın'a doğru döndü.

"Senin sorunun ne Barın?" Dedi.Sesi kısık olsa da sert çıkmıştı.

"Sorunum?" Dedi."Benim bir sorunum yok Hülya."

"O zaman bu ne oluyor? Neden anlaşma şartlarını bile dinlemeden reddediyorsun böyle bir iş ortaklığını?"

"Nedenini içeride çok iyi söylediğimizi düşünüyorum!"

"Bak Barın... tamam anlıyorum sevgilinin eski nişanlısının babası olduğu için böyle bir tepki veriyorsun; ama iş başka duygular başka! İkisini biz aynı tarafa hiçbir zaman koymadık! Şimdi de koymamamız gerekiyor."

Mübrem:VazgeçilmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin