Bölüm 62: "Oyun"

127 4 10
                                    

GENELDE YAŞADIĞIMIZ ACILARIN ALTINDA,
EN SEVDİĞİMİZ İNSANLARIN İMZASI VARDIR.
PAUL AUSTER

Bazen insanların gerçek yüzünü göremezsin.

Gören biri olsa bile inanmazsın.
Çünkü, o kişiye güvenmişsindir bir kere.
İnanmışsındır.

O sahte yüzüne kanmışsındır.

Bu sefer ise ben insanların gerçek yüzünü görmüştüm ama; sevdiklerim görememişti.

Çünkü, iyi olduğuna inanmışlardı.
Sahte yüzüne kanmışlardı.

Maskesini benim önümde yere düşürürken, sevdiklerimin önünde her zaman yüzünde tutmuştu.

Derin'in gerçek yüzünü görmüştüm.
İlk gördüğüm an gözlerinden anlamıştım.
Şimdi ise kendime bile olsa kanıtlamıştım.

Kapının önünden ayrılıp yavaşça halıya doğru ilerlediğimde korkarak yere çökmüştüm.

Ellerim titrerken yerde duran koparılmış çiçeğin üstündeki ıslak olan kırmızı sıvıya dokunmuştum ve yavaşça burnuma getirip koklamıştım.

Ani bir hamle ile parmağımı burnumun ucundan çektiğimde "kan değil ki bu..." demiştim sessizce.

Elimi elbiseme ani bir hamle ile sildiğimde çiçeğin hemen altında, poşetin içerisinde küçük bir zarf görmem ile çiçeği yavaşça kenara almıştım ve poşeti çıkartıp, zarfı açarak içinde duran kağıdı çıkarmıştım.

'Ben bu oyunu oynamamak için çok çaba sarf ettim Almila.Kendimi her zaman dizginlemeye çalıştım; ama sen benim iyi olmama fırsat bile vermedin!
Oyun mu istiyorsun? OYNAYALIM.
Kaybetmek mi istiyorsun? Merak etme kaybetme hazzını sana seve seve yaşatacağım; ama şunu unutma ki bu oyunda birinin canı feci yanacak.Bu yanan can ise başkasının ki olacak ama en çok senin canın acıyacak.Çok kan kaybedilecek ama; kaybedilen kan senin eserin olacak.'

Kağıtta yazanları okumam ile dişlerimi sıkıp "Derin!" Dediğimde zarfı elime almıştım ve dışarı çıkmıştım.

Dışarı çıkmam ile Derin'i gördüğümde "yok artık!" Dedim sinirle."Senin ne işin var benim odamda?" Sağa sola bakıp Barın'ı göremeyince "Barın nerede?" Demiştim.

"Bilmem..." dedi omuzlarını indirip kaldırarak.
"Nerede Almila?"

"Benimle oyun oynama Derin! Bunu sakın yapma!"

Derin alayla bana bakıp güldüğünde "oyunu sen başlatmamı istedin Almila hatırlatırım sana!" Demişti alayla."Sen istedin, ben başlattım!"Cümlelerini sessizce kurarken bu sefer normal bir ses tonu ile kurmuştu.
"Ayrıca Barın'ı babamın yanına yolladım.
Ona dedim ki benim Almila ile babamın da senin ile dertleşmeye ihtiyacı var.Eee... Barın da kardeşlerin barışmasını istiyor sonuçta.O yüzden bizi yalnız bırakmak için gitti.Şu an da büyük ihtimalle yoldadır."

"Teyzem, Berfu ve Ferda Hanım peki.Onlar nerede?"

"Odalarındalar tatlım.Uyuyorlar.Yani, bizi duyabilecek kimse yok! Anlayacağın rahat rahat konuşabiliriz kardeşim."

"Derin eğer elimde kalmak istemiyorsan, şu an bu odadan defolup gidersin.Benim senin gibi biri ile konuşacak hiçbir şeyim yok! Duydun mu beni?"

"Ama kardeşim neden böyle yapıyorsun ki ben anlamıyorum gerçekten! Benim tek isteğim seninle konuşmak.Sen ise beni sürekli elinin tersi ile itiyorsun.Ne ayıp ama!"

Mübrem:VazgeçilmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin