Bölüm 51: "Eski Arkadaşlıklar"

253 23 1
                                    

Gözlerimi aralayıp gelen sesleri duymamaya çalışsam da başarılı olamamıştım.

Sabahın köründe gelen sesleri algılamaya çalışırken yattığım yataktan kalktım ve banyoya ilerleyerek yüzümü yıkadım.
Dişlerimi fırçalayıp geri kalan işlerimi hallettiğimde odadan çıkarak gelen sesi takip edip mutfağa ulaşmıştım.

Babamın mutfakta ıslık çalarak bir şeyler hazırladığını gördüğümde olduğum yerde durarak kahvaltı hazırlayan babamı sessizce izlemeye başladım.

Bir gün bana babamın kahvaltı hazırlayacağını söyleselerdi inanmazdım.

Böyle bir şeye nasıl inanabilirdim ki zaten?

Dudaklarımda oluşan gülümseme ile babamı izlemeye devam ederken babamın birden önüne dönmesi ile göz göze gelmiştik.

"Kızım?" Dedi bana bakarak."Neden orada öyle duruyorsun? Gelsene içeri." Babamın cümlesi ile hareketlenip içeri girdiğimde "günaydın" dedim.

"Günaydın güzel kızım."

Babamın cümlesi dudaklarımda gülümseme oluştururken "keşke beni uyandırsaydın..." dedim."Yardım ederdim."

"Uyandırmak istemedim.Çok güzel uyuyordun.Hem sana ellerim ile hazırlamak istedim kahvaltıyı."

Babamın cümlesi ile hafiften gülerken "neden gülüyorsun?" Dedi merak dolu bakışlarını bana çevirerek.

"Hiç..." dedim omuzlarımı indirip kaldırarak."Bu garip hissettirdi."

"Garip mi hissettirdi?" Dedi anlamayarak.
"Nasıl yani?"

"Şöyle ki... sen ne kadar bu durumu normalleştirmeye çalışsan da bana hâla normal gelmiyor.Çünkü, seni öldü olarak biliyordum baba." Kurduğum cümle canımı yakarken sesim titremişti."Seni öldü olarak biliyordum ve sen birden karşıma çıkarak tüm hayatımı değiştirdin ve hiçbir şey olmamış gibi burada kahvaltı hazırlıyorsun bana.Sence de garip hissetmem normal değil mi?"

Cümlem ile babamın yüzü düşerken "haklısın..." demişti sadece."Çok haklısın kızım."

"Ben özür dilerim..." dedim sessizce."Ben sadece nasıl davranmam gerektiğini, nasıl tepki vereceğimi bilmiyorum.Son zamanlarda o kadar zor şeyler yaşadım ki... o kadar her şey üst üste geldi ki..." gözümden yaşlar yanaklarıma akarken artık gözlerimin sızlamasına bile alışmıştım.Yaşadıklarımın yanında bu sızı bana hiç geliyordu.

"Yoruldum ben baba..." dedim gözlerinin içine bakarak."Artık ben çok yoruldum.Bu iki yıl içerisinde güçlü görünmekten bile yoruldum."

Yavaş adımlar ile bana yaklaşıp tam karşımda durduğunda kolunu kaldırdı ve durdu.Bakışlarım babamın kollarına giderken yüzüne baktım."Bana sarılman iyi gelebilir baba" dedim.

Babam cümlem üzerine gülümserken bana iyice yaklaştı ve kollarını bana dolayarak sarıldı.Babamın sarılması beni rahatlatırken özlediğim kollarında huzuru buldum.Gözlerimi kapatırken kokusunu içime çektim.

Kokusu o kadar güzeldi ki...

Babamdan yavaşça ayrılıp ona baktığımda "teşekkür ederim" dedim.

Eli saçlarımı bulurken "her zaman yanında olacağım ve bu sefer seni asla bırakmayacağım."

"Söz mü?"

"Söz.Seni bırakacağım gün öldüğüm gündür Almila."

Babamın cümlesi ile birden ona sarıldığımda "sakın bir daha ölümden bahsetme baba!" Dedim.Sesim sert çıkarken babamdan ayrıldım.

Mübrem:VazgeçilmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin