Bölüm 47: "Yeni Başlangıçlar"

368 18 9
                                    

Bazen hayatımızda yeni başlangıçlar yapmak gerekir.

Kimsenin olmadığı bir hayata başlayıp, kendi benliğimizi bulmak gerekir.

Bende öyle yapmıştım.
Her şeyi unutup yepyeni bir hayata başlamıştım.

Zor olmuştu; ama başarmıştım.
Canım yanmıştı; ama yaşadıklarımı düşünerek güç bulmuştum.

İki yıl önce... Ceyda bana gerçekleri anlattığında dünyalar başıma yıkılmıştı.

Nefesim kesilmişti.

Yaşadıklarımın bir yalan olduğunu düşünerek elimi karnıma götürmüştüm.

Ellerim titremişti.
Dişlerimi dudaklarıma geçirerek ağlamamı baştırmıştım.

Yapamamıştım.
Başarılı olamamıştım.

Sahi... ben tam olarak nerede başarılı olmuştum?

Gülmüştüm.
Sessizliğin ortasında kahkahalarım yankılanırken birden kahkahalarıma eşlik edercesine yağmur yağmıştı.

Sonra birden durmuştum.Boş olan yola bakmıştım.Yürümeye başlamıştım.

Yağmur şiddetini arttırırken saçlarımdan aşağıya sular süzülmeye başlamıştı.

Belki de saçlarımdan süzülün bu yaşlar akıtamadığım göz yaşlarımdı.

İki elim karnımı sararken nereye gittiğimi bile bilmeden yürümüştüm.

Hiçbir şeyi umursamamıştım.

Telefonum çantamın içinde çalarken bile tenezzül edip açmamıştım.

Kim olduğunu tahmin etmiştim; ama elimi çantama atmaya bile cesaret edememiştim.

Kendimi zorlamıştım.
Telefonu açmamak için gözlerimi kapatıp derin derin nefesler almıştım.

Sonra kulaklarımda bir araba sesi yankılanmıştı.Birden yanımda durmuştu.

Bakışlarım yanımda duran arabaya kaydığında camı açmıştı ve biraz eğilerek bana bakmıştı.

"Yardıma ihtiyacınız var sanırım?" Arabanın içinde bana cevap bekleyen gözlerle bakan yabancıyı incelediğimde kafamı sallamakla yetinmiştim sadece.

"İsterseniz size yardımcı olabilirim?"

Bana yardımcı olmak istediğini söylemişti.
İnanmalı mıydım?
Yardımını kabul etmeli miydim?

Hiç kimseye inancım kalmamıştı.
Herkes güvenimi paramparça etmişti.

Bakışlarım bana ısrarla bakan yabancıyı bulduğunda "korkmanıza gerek yok" demişti.
"Ben sadece yardım etmek istemiştim."

"Sizinle ilgili değil bu.Ben sadece..."

"Islanıyorsunuz."

"Efendim?"

"Yağmurdan dolayı..." dedi.Elini kaldırdı ve yağan yağmuru gösterdi."Islanıyorsunuz."

Cümlesi ile üstümü incelemiştim.Kafam o kadar doluydu ki... sırılsıklam olduğumu anlamamıştım bile.

"Sorun değil" demiştim yalandan bir gülümseme yollayarak."Ben yağmuru severim.
Aynı şekilde yağmurda ıslanmayı da."
Cümlemi bitirmemle eş zamanlı olarak bir ses duymuştum.Gök gürültüsü sesi.Duyduğum sesle birlikte yerimden sıçrarken arabada bulunun yabancı adamın bakışları beni bulmuştu.

Mübrem:VazgeçilmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin