Bölüm 5.

408 33 3
                                    

Bölüm 5.

Of dünkü bölümü atmayı unutmuşum.

İyi okumalar dilerim...

Söylene söylene tüm kitapları raflara geri düzdüm. Bozulan sinirimle işlerimi bitirdikten sonra sinirle kütüphaneden çıktım.

Alt kattaki spor salonuna indim. Doğan tahmin ettiğim gibi Çınar ve tanımadığım birkaç arkadaşıyla oradaydı.

Üstünü çıplak görmemle gözlerimi kaçırmıştım. Yerde ismi yazan beyaz tişörtünü almak için onlara doğru ilerledim.

Karşısına geldiğimde kaşlarını çatmıştı. Yapmacık şekilde gülümsedim.
"Umarım kitapları dağıttıktan sonra daha iyisindir."

Kendi takımındaki ve karşı takımdaki kişiler bana dönmüştü. Doğan anlamsızca gözlerini kıstı.
"ne diyorsun kızım sen? İyi misin?" diye sormuştu.

Çınar gülmeye başladı.
"iş yapmaktan bu hale geldi kesin."

Başımı sallarken eğildim ve elime Doğan'ın ismi yazan beyaz tişörtünü aldım. Anlamsızca aldığım tişörte baktıklarında hızla koşarak giyinme odasına girdim.

Arkamdan geldiklerini duyduğumda kapıyı kilitlemiştim. Sertçe kapıya kırmak ister gibi vuruyordu.
"bana bak," dedi sinirle. "eğer o tişörte bir şey yaparsan seni gerçekten pişman ederim."

Tişörtü klozetin içine attım.
"bir şey yapmıyorum canım!" dedim eğlenerek. "sadece biraz sifonla yıkayacağım."

Sinirle kapıya vurdu.
"hay sikeyim ben böyle işi." ve daha ettiği bir sürü küfürü duymazdan gelerek kulağımı kapıya yasladım.

"elveda de tişörtüne!" dedim.

"çık şuradan." dedi dişlerinin arasından.

Sifonu çektim. Kapıya tekrar vurmaya başladı. Açmayıp birkaç dakika bekledim.

"aç lan şu kapıyı! Kırdırtma bana." dedi sinirle.

"kır," dedim omuz silkerek. "babanın parası değil mi? Tekrardan alır." dedim rahatlıkla.

Kapı sert bir sesle öne doğru düştüğünde sırtımı duvara yaslamıştım. Dediğini yapmıştı. Kapıyı kırmıştı.

Klozetteki kıyafetlerine baktı. Sinirle gözlerini yumarken yaslandığım duvara elini yaslayıp bana sinirle bakmaya başladı. Gülüp başımı sağa yatırdım.
"yenisini alırsın." dedim korkusuzca.

Yanıma yaslandığı elini yumruk yapıp vurduğunda gözlerimi yummuştum. Yüzüme eğildi.
"sen bittin kızım. Yemin ediyorum seni pişman edeceğim."

Başımı sallarken eğilip kolunun altından geçtim. Giyinme odasından çıktım. Ardından yavaş adımlarla spor salonundan da çıktım. Bunu hak etmişti.

Okuldan çıktım ve yurda doğru ilerledim. Yolda hızlı yürüyordum. Yurdun önüne gelene kadar nefes nefese kalmıştım.

Fatih abi kapıyı açtığında içeriye girdim. Merdivenlerden çıkıp içeriye girdim. Fatma cadısıyla karşılaştığımda durdum. Kaşlarını kaldırıp bana baktı.
"vay! Menekşe Hanım... nereden geliyorsunuz böyle?"

Gözlerimi kaçırdım.
"okuldan. Hocayla önemli bir konu konuştuğumuz için geç kaldım."

"ya..." dedi kaşlarını kaldırırken. "neymiş bu önemli konu? Yine kavga etmedin umarım."

"etmemiştir." demişti arkasından gelen Beyza Hanım. Başımı salladım.

"sen odana çık canım." dedi Beyza Hanım beni Fatma cadısının elinden kurtarmak ister gibi.

DİLHUN (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin