Bölüm 30

244 28 6
                                    

Bölüm 30

"kesin sakat kalacak." diye mırıldandım.

"bir şey yapmadım... Sadece banyoya gömdüm." gözlerimi devirdim. Bu birşey yapmamış haliydi... Annem görse tepkisi ne olurdu acaba?

Uzun zamandır tartışamadığım iç sesim  geri geldiğinde biraz rahatlamıştım.

Gözlerimi kaçırdım.
"o değil de... Elimizdeki tek kanıt da senin telefon da gitti." yazık oldu telefona Menekşe. Sen kendini satsan onu ödeyemezsin... Ne diye o siktiğimin şerefsizine gösterdin?

Göt gibi kalsın istemiştim.

"siktir et telefonu... Yapacak birşey yok." dedi teselli etmek ister gibi. Gözlerim bahçedeki banklardan birisinde tek başına sinirli sinirli oturan Gökhan'a kaydı.

"ben provaya gidiyorum." dedi Doğan.

"git." dedim Gökhan'a ilerlerken.

"yok mu bir veda öpücüğü?"

"yok!" dedim sinirle. Sırıtarak arkasına döndü ve okula girdi.

Gökhan'ın yanına oturdum. Bana göz ucuyla baktı.
"neden bu kadar sinirlisin?" diye sordum.

"hani sizin sarhoş olduğunuz gün var ya." dedi birden.

"e ne olmuş o güne?"

"ben o günün amına koyayım." dedi sinirle. Gözlerimi kaçırdım. Yine ne haltlar oldu acaba Menekşe?

"adı üstünde Gökhan, sarhoştuk! Neden bu kadar sinirlisin ki?"

Tam ağzındaki baklayı çıkaracaktı ama ağzını zor da olsa geri kapattı.
"sana ne." dedi düz sesiyle.

Gözlerimi ondan ayırıp bahçedeki öğrencilerde gezdirdim.
"en yakın arkadaşıma asılmayı biliyorsun ama piç." diye söylenmiştim.

"asılmadım." dedi düz sesiyle. He canım he biz de yedik.

"aklından geçen ilk şeyi söylesene bana." dedim.

Bir süre kararsızlıkla yüzüme baktı. Güven vermek ister gibi biraz ona yaklaştım.
"Hilal kaybettiğim kardeşime çok benziyor." dedi.

Gözlerimi şaşkınlıkla kırpıştırırken konuşmaya devam etti.
"arkasında durmak istedim!" dedi sinirle. "abilik yapmak istedim amına koyayım ama herkes yanlış anladı." şaşkınlıkla kaşlarım havalandı. Yanlış alarm vermişiz Menekşe.

"harbiden mi?" diye sordum.

"harbiden." dedi başını sallayarak.

"ben Hilalden hoşlandığını dününmüşt-"

"zekanıza sokayım," dedi sinirle. Kaşlarımı çattım. "sormak yerine saçma sapan düşüncelere giriyorsunuz."

"Çınarla aran mı bozuldu?" kesinlikle Menekşe! Yoksa bu kadar sinirli olmaz.

"az çok." dedi.

"benim suçum ne! Doğru düzgün söyleseydin korumaya çalıştığını, ne bilelim biz. Herkese bok gibi davranıp Hilal'e yumuşacık davrandın." dedim sinirle.

"herkese bok gibi davranmadım." dedi dişlerinin arasından.

Telefonum çaldığında ikimizde sustuk. Arayan kişi kayıtlı olmasa da açtım.
"efendim?" dedim merakla.

"ateşli Menekşeyle mi görüşüyorum?" yok ananın amıyla!

"ne ateşli Menekşesi be! Senin ağzını var ya ilk önce yırtarım sonra da köpeklere atarım." sikik ağızlının dediğine bak sen!

DİLHUN (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin