Bölüm 15

317 29 6
                                    

Bölüm 15

Elimdeki kalemi sürekli sıraya vuruyordum. Doğan şaşıracağım şekilde dersle ilgileniyordu. Daha doğrusu dersi dinlemiyordu sadece eliyle benim gibi kalem tutuyordu.

Sürekli sıraya vurduğum kalem onun kalemine çarptığında kaşlarım çatıldı.
"çeksene kokunu. Dibime kadar girmişsin zaten." dedim sinirle.

Hocanın tahtaya yazdıklarından gözlerini çekip bana baktı. Ardından dediğimi yaptı. Kolunu ve elini benden uzaklaştırdı. Şöyle adam adam sözümü dinlese çok iyi olurdu işte.

Çınar sinirle güldü. Yanında oturan dersten alakasız ayağını sürekli sallayıp dikkatimi dağıtan Gökhan'a döndü.
"bizimkisi hanımcı olmuş amına koyayım." dedi alayla.

Gökhan başını bizim olduğumuz tarafa çevirdi. Muhtemelen benim Doğan'ın yanına geçtiğimi de yeni görmüştü. Dünya yansa son öğrenecek kişiydi Gökhan. Gözlerini kısarak bir süre gözlerime baktı ardından omuz silkti.
"sikimde değil."

"senin sikinde olan ne var ki?" dediler aynı anda Çınarla Sıla. Hafif şaşkınlıkla ikisine baktım.

Gökhan'ın dudaklarında alaylı bir gülüş belirtirken Çınar'a göz kırpmıştı.
"anlarsın ya." dedi gizemli ses tonuyla.

Sıla yüzünü buruştururken kimsenin onu dinlediği gerçeğini kabullenmeyen hocaya verdi dikkatini.

Dikkatimi onlardan çektim. Doğan daha deminki konuşmaların hiçbirini duymamış daha doğrusu umursamamış gibiydi. Tekrardan sıraya dirseklerini yasladığında gerilmiştim.

Ondan uzaklaşıp sıranın diğer ki köşesine kadar gittim. Bilerek mi yakınlaşıyordu? Eğer bilerekse gerçekten bu durum fazlasıyla canımı sıkıyordu.

Sıranın altındaki telefonum titredi. Mesaj geldiğini anladığımda hocanın fark etmeyeceği şekilde alttan çıkarttım.

Annem: acilen eve gelmen gerekiyor Menekşe.

Kaşlarım çatıldı. Ders biter bitmez gitmeyi planlarken Doğan'ın bana yakınlaştığını fark ettim.

Hafifçe gülümserken ona döndüm.
"lütfen bana elimin tersiyle bir tane suratına geçirmemem için sebep söyle."

Doğan gülmeye başlarken elindeki kalemi daha sıkı kavrayıp elini elime değdirdi. Kaşlarım çatıldı.
"yanlışlıkla oluyor kusura bakma." dedi yapmacık ses tonuyla.

Elimi elleri arasına aldığında dişlerimi sıkmıştım.
"yanlışlıkla... Öyle mi?" diye sordum.

Başını salladı.
"he, öyle." dedi umursamaz ses tonuyla.

Gülümsediğimde gözleri dudaklarıma kaymıştı. O an tüm içimde kalanların siniriyle tırnaklarımı eline geçirdim.
"siktir!" bağırmasını beklemiyordum.

"ne oluyor orada?" dedi hoca eliyle bizi gösterirken. Doğan bendeki şaşkın gözlerini yavaşça hocaya çevirdi.

"sorun yok." dedi düz sesiyle.

Hoca emin olmak ister gibi bana baktı.
"tabii hocam hiç sorun yok! Arkadaşım sadece yanlışlıkla elimi tuttuğunda ben de bir anda yanlışlılıkla tırnaklarımı geçirdim," hoca gözlerini kısarken başımı olumsuzca sallayıp gülmüştüm. "gerçekten hiç sorun yok!"

"arkadaşın mıyım?" dedi Doğan bana dönerek. Gerçekten onca konuşmamın arasından sadece buna mı takılmıştı?

Sınıf gözlerini bize kenetlemişti.
"evet. Arkadaşımsın." dedim. İçimden bir ses daha fazla üstüne gitmem gerektiğini söylüyordu.

DİLHUN (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin