Bölüm 34

240 25 6
                                    

Bölüm 34 (HİLAL)

"annenlerden ayrı mı yaşıyorsun?" diye sordum hafif şaşkınlıkla. Bir kaç dakika önce Menekşe ve Doğandan ayrılmıştık. Doğan Serkan'ı halledeceğini söylemişti.

Çınar rahatça gri kanepeye yayıldı.
"evet." dedi. Doğan da ayrı yaşıyordu. Sebeplerini bilmiyordum...

"bir annem olsaydı yanından asla ayrılmazdım," diye mırıldandım karşısına otururken. "kokusunu içime çekerek sarılırdım."

Çınar sırıttı.
"izin verseydi sarılırdım." dedi gözlerini devirerek.

Yüzümdeki gülümseme bir anlık soldu.
"bu ne demek oluyor?" diye sordum. Ters cevap vermesinden korkuyordum.

Bir süre gözlerimi izledi. Gözlerimi kaçırdım.
"yani anlatmak istersen dinlerim..." dedim kararsızlıkla.

Çınar eliyle yanını gösterdi.
"yanıma gel," dedi kısık sesiyle. İlk defa sesini bu kadar yumuşak tutmuştu. Bana karşı. "yani yanıma otur."

"emin misin?" diye sordum. "sonra bağırıp çağırıyorsun."

Çınar başını salladı.
"haklısın... Ama bu defa ciddiyim."

Yavaşça yerimden kalktım ve kanepenin diğer köşesine geçtim. Aramızda hâlâ mesafe vardı.

Bir anda diğerki köşeden kalkıp benim olduğum köşeye doğru yakınlaştı. Gözlerimi kıstım.
"bana bak... Tek yanlış hareketinde seni buraya gömerim." dedim sinirle.

Çınar sakin olmamı ister gibi eliyle susmamı işaret etti.
"dinlemek istediğini söyledin, ben de anlatıyorum. İlk önce güzel bir ortam yapmamız lazı-"

"gerek yok. Böyle de iyi." dedim.

"Sana göre iyi. Bana göre değil." dedi biraz daha yaklaşıp kolu koluma değene kadar.

Kolumu geri çektim.
"seneryo işi de yalan oldu... Neyse anlat. Ben dinliyorum." dedim. Gözlerine bakmıyordum. Tam karşımda duran büyük içki rafına bakıyordum.

"ilk sen anlatsana." dedi birden. "hayatını daha yakından öğrenmek istiyorum."

Alayla sırıttım.
"dalga geçecek yanlarını arıyorum demiyorsun da böyle saçma yerlere getiriyo-"

"ciddiyim," dedi sözümü keserek. "söz veriyorum bir daha dalga geçmek yok."

Bu saatten sonra bir anlamı kalmamıştı. Bana olanlar olmuştu. Ona bende bıraktığı hasarı söylesem kendisinden utanır mıydı? Utanılacak haldeydi.

Derin bir nefes aldım.
"adamlık sözü." dedi birden.

Bir anlık yüzünü izledim.
"sende olmayan birşeyin sözünü vermek mi?... Garip." dedim yüzümü buruşturarak.

Gözlerini devirdi.
"anlatacak mısın?"

"iyi dinle bir daha tekrar anlatmam." dedim. Başını salladı.

"hatırladıklarımı anlatacağım. Beş yaşımdaydım... Bir ikizim vardı. Erkekti! Onu çok seviyordum, birbirimize düğüm gibi bağlanmıştık. Bir gün ikizimle evde yemek yapmak için ocağı açmaya çalışmıştık. Aptallık yaptım... Ocak çalışmadığı için ikizimin eline çakmak verdim ve yakasını istedim. Beni yanından uzaklaştırdı ve bir anda çakmağı yaktı ve...Yanımızdaki perde alev aldı," öyle kolay ve sakin anlatıyordum ki Çınar yalan attığımdan şüphelenmiş gibi bakıyordu.

"alev bana sıçramasın diye önüme geçmişti... Alev bana sıçramadı ama halıya, ardından da tüm mutfağa yayıldı. Biz kaçmıştık bir şekilde... Ama annemin içeride uyuduğunu unutmuştuk..."

DİLHUN (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin