DİLHUN (TAMAMLANDI)

Bölüm 19

Bölüm 19

"peki ya gözlerim... Onlara hayran olduğunu biliyorum." dedi Doğan bilmişçe konuşarak.

"bok rengine benziyor." dedim hiç düşünmeden.

Gülmeye başladı.
"gözlerin hiç öyle demiyor ama Menekşe hazretleri... Baka baka doyamıyorsun." dedi.

"ya tabii! Bazen azım açık kalıyor o derece." dedim gözlerimi devirerek.

Göz kırptı.
"biliyorum. Beni görünce harbiden böyle elin ayağına falan dolaşıyor..."

Dilimle kuruyan dudaklarımı ıslattım. Elimle camı gösterdim.
"hadi git artık. Ben iyiyim." dedim aceleyle.

"ya bi dur kızım. Ne güzel konuşuyorduk... Ne şimdi bu kovar gibi?" dedi yüzüne yayılan yapmacık siniriyle.

Başımı salladım.
"kovuyorum zaten Doğan. Çık git işte iyiyim." dedim sinirle.

Başını sallarken zor da olsa yanımdan kalktı. Tekrar bana dönüp baktı. Bir anda yüzüme eğilmesiyle sinirlerim tekrar tavan yapmak üzereydi.
"bir öpsene beni." dedi birden.

"ya bi siktir git!" dedim sinirle yüzüne doğru bağırırken.

Sesli bir şekilde yutkundu.
"tersleme hemen tamam, siktir olup gideceğim." dedi beni sakinleştirmek ister gibi.

Ayağa kalktığımda hâlâ konuşuyordu.
"ani hareket yapmasan diyorum. Kalbim buna dayanamaz." abartılı bir kahkaha attım.

Camı açtım ve elimle gitmesi için yer verdim.
"siktir olup gidebilirsin, Akgün."

İki adım yaklaştı.
"çok naziksin, Yıldız." dedi aynı benim gibi.

Başımı salladım.
"biliyorum..." dedim.

Camın önüne geçtiğinde elimi indirmiştim.
"bir kere öpseydin bari... Bir yerlerim şişer falan."

"şişmez şişmez." dedim elimle yüzüme hava yaparken.

Camın kenarına yasladı kolunu.
"nereden biliyorsun şişip şişmediğini?"

Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Bu kadar açık konuşmasını beklemiyordum.
"aaa!" dedim sinirle. "git artık ya. Şimdi kızlar gelecek." dedim gitmesi için.

"iyi gidiyorum." dedi camdan inerken.

"hırsız gibisin maşallah!" dedim yapmacık şekilde gülümseyerek.

"övüyor musun gömüyor musun belli değil amına koyayım." dedi sinirle.

"oradan atlamayı düşünmüyorsun değil mi?" diye mırıldandım. Camdaki ellerine bakarak.

"sen beni düşüyor musun?" diye söylendi bana bakarken. Düşecekti aptal.

"hayır," dedim düz sesimle. "düşüp bacağını falan kırarsan tüm sene boyunca kesin kafama kalkıp durursun."

Bir anda dediğimi yapmayıp atladığında telaşla cama ilerledim. İki ayağının üstünde olduğunu görünce rahatladım. Başını kaldırarak bana baktı.
"bana bir şey olmaz Menekşem!" bağırmasıyla resmen sinirle tırnaklarımı yüzüme geçirmek istedim.

"geri zekalı! Şimdi duyacaklar." dedim sinirle.

Hiçbirşeyi duymadan uyuyan Fatih abiye döndü.
"vallaha bu adamın burada olması çok iyi olmuş. Top patlasa duymaz." dedi rahat tavrıyla kapıya ilerlerken.

Kapının önüne geldiğinde tekrar bana dönmüştü.
"yarın okula gel! Aksi taktirde tekrar buraya gelirim." dedi fazla yüksek olamayan sesiyle.