Bölüm 28
"bak bak böyle yaptım." dedi Hilal anlamsız yere salonun ortasında duran dikdörtgen duvara bacaklarını sararken.
"iyi bok yaptın." dedi sinirle Çınar. Gülmeye başlarken başımı Doğan'ın boynuna yasladım. Kusmuk kokuyordu... Sayemde.
Gökhan gözlerini kısmış onu izliyordu.
"gerçekten böyle birşey yaptı mı?" dedi bana.Başımı salladım.
"evet! Ama duvar kalın olduğu için burada yapamadı, yoksa orada çok daha iyisini yapmıştı." dedim."çok sıcak!" dedi Hilal'in kollarını sardığı duvarın diğerki tarafına başını yaslayan Sıla.
"bence kahve içirmeliyiz... Yoksa birazdan burayı podyuma çevirecekler ve bende bunu çekecek kafa yok." dedi Gökhan.
Hilal duvarla konuşmaya başladığında Çınar Gökhan'ı dinlemeyi bırakıp ona dönmüştü.
"çok yakışıklısın!" eliyle diğerki taraftan sarılan Sılayı ittirdi." ve sadece benimsin! "dedi sinirle.Sıla sendelenerek tam olarak arkasındaki Gökhan'ın kucağına düştüğünde gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Sıla Gökhan'ın kucağına düştüğünün farkında olmadan kollarını boynuna sardı.
"burası daha iyi bence." demişti bir yandan da.Gökhan sabır diler gibi derin bri nefes aldı.
"sen de sarılsana arkadaşıma!" dedim sinirle."sebep?" dedi Gökhan düz sesiyle.
"çünkü o sana sarıldı ve insanlar birine sarıldığında daha insancıl olur." dedim.
"sen birşey anladın mı?" dedi Gökhan Çınar'a.
Çınar bendeki anlamsız gözlerini Gökhan'a çevirdi.
"yani hayvansın diyor." dedi. Başımı salladım."şimdi sarılırsam insan mı olacağım?" dedi.
"evet ama hala şerefsizsin." dedim.
Çınar gülmeye başladı.
"sen de öylesin!" dedim sinirle.Hilal bu sırada duduğını duvara bastırmıştı ve hala sarılıyordu. Gökhan kaşlarını çattı.
"şunu şuradan çek. Bu öpmekle kalmaz. Daha ileriye gitme potansiyeli var." demişti Çınar'a.Çınar ayağa kalktı. Yavaş adımlarla Hilal'e ilerledi. Hilal'in duvara sarmış olduğu kollarını çekti. Hilal onu daha yeni görmüş gibi kaşlarını çattı.
"sen neden buradasın?" Çınar gözlerini devirdi."seni sevgilinden ayırıyorum." dedi düz sesiyle.
Hilal kaşlarını çattı.
"sen tam bir piçsin." dedi birden bire. "o gün senin yüzünden hayatımın içine ettim!" kaşlarım çatıldı.Sendelense de Çınar'ın onu tutmasına izin vermeden sırtını duvara yasladı ve kendisini bıraktı. Bedeni yere çöktüğünde Doğan'ın yanından hızla kalkmıştım.
"hepsi senin yüzünden!" dedi Hilal tekrardan. Dizlerini kendine çekip başını yaslarken.
"ne yaptım ki ben?" diye sormuştu Çıanr.
Hilal ağlamaya başladığında Çınar şaşkınlıkla yanına eğildi. Gökhan Sılayı yavaşça canını acıtmayacak şekilde kendisinden ayırdı ve koltuğa yatırdı.
Çatık kaşlarla Çınar ve Hilal'in yanına ilerledi.
Gökhan Çınar'ın omzuna koydu elini.
"sarhoş ya ondan böyle yapıyor... Ya da eskileri söylüyordur." dedi teselli etmek ister gibi.Hilal Çınar'ın koluna koyduğu elini itti. Gökhan derin bir nefes alırken Hilal'in kısık sesini duydum.
"senin ağzına sıçardım! Dua et Gökhan'a söz verdim!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLHUN (TAMAMLANDI)
Roman pour AdolescentsNefretle yaklaştık, o birkaç adım daha attı, ben de attım. Yangına körükle gittik... Birkaç adım daha attı, kalbini bana verdi... Kalakaldım. Kalp; dört odalıdır, bu dört odayı da köpekler gibi aşık olduğu kadına açan Doğan Akgün ve mutlu sonları se...