Bölüm 4.
İyi okumalar dilerim...
"anlatın neden anlaşamıyorsunuz?" dedi müdür sinirle.
Doğan gözlerini diktiği boşluktan ayırdı. Sert sesi odada yankılandı.
"vahşi bunların doğasında var baba!"Sinirle ona döndüm.
"bu okulun kuralları var. Oğlunuz okulun kurallarını hiçe sayarak sigara içti, ben de okulun kuralını hiçe sayarak yere çöp attım." dedim."Sana ne lan benim sigara içmemden?!" dedi Doğan bana bağırırken.
Yumruğumu sıktım.
"bana bağırma!" dedim dişlerimin arasından.Daha adını bile bilmediğim müdür masaya sertçe vurduğunda gözlerim ona dönmüştü.
"ikiniz de cezayı hak ediyorsunuz! Kütüphaneyi temizleyip tüm kitapları ayıracaksınız."Doğan sinirle oturduğu yerden kalkıp odadan çıktı. Kapıyı da sertçe örtmüştü. Gözlerimi yerden ayırıp müdüre sabitledim.
"çıkışta kütüphaneye gidiyorsun," dedi müdür. "yoksa bursunu kesmek zorunda kalırım."
Başımı salladım sadece. Eliyle kapıyı gösterdi.
"şimdi derisine git."Müdürün odasından çıktım. Yavaş adımlarla sınıfa ilerledim. Yeterince herkese rezil olmuştum. Kapıyı tıklayıp açtım. Hoca bana göz ucuyla baktı ve ardından geçmem için sıramı gösterdi.
Doğan'ı sırada görmeyince rahatlıkla sırama ilerledim. Yerimde Doğan yüzünden dökülen ayran olduğunu görünce onun yerine oturdum.
Kızlar bana merakla bakıyordu daha doğrusu tüm sınıf. Gözlerimi sınıftan ayırdım. Melisa'ya kötü bir bakış yollarken başımı sıraya yasladım ve son dersin de bitmesini bekledim.
Ders bittiğinde kızlar yanıma gelmişti.
"ne oldu? Müdür ne dedi?" dedi Sıla merakla."kütüphaneyi temizleme cezası verdi." dedim düz sesimle çantamı omzuma alırken.
Sıla rahatlıkla nefesini verirken Hilal konuşmaya başladı.
"ama iyi yaptın o ikisine. Hak ettiler. Sen onları döverken ben de bir güzel Çınar'ı patakladım."Güldüm.
"boş verin beni, siz gidin. Ben kütüphaneyi temizledikten sonra gelirim." dedim."o Doğan denilen ibneye ceza vermediler mi?" diye sordu Feyza.
"verdiler ama ben yapacağını sanmam." dedim.
Sınıftan çıktık. Kızlarla vedalaştıktan sonra yavaş adımlarla alt kattaki kütüphaneye ilerledim.
Okul boşalmaya başlamıştı. İlk önce temizlik odasına gidip temizlik eşyalarını aldım. Ardından kütüphaneye gidip kapıyı kapatmıştım.
Çantamı kafama göre masalardan birisine koydum. Temizlik eşyalarını bir köşeye koyarken derinden gelen sigara kokusu dikkatimi dağıttı.
Kaşlarım çatılırken gözlerim etrafta gezindi. Doğan'ı masalardan birisine rahatça oturmuş şekilde gördüm. Gözlerimi devirirken camı açtım.
Elime paspası aldım. Yavaşça kovayla ona doğru ilerledim. Dudaklarından çıkan dumanın yüzüme gelmesini es geçerek ona uzattım.
Paspasa ve kovaya boş gözlerle baktı ardından ona bakan bana döndü.
"ne bekliyorsun kızım? Ben mi yapacağım? Git silmeye başla." dedi eliyle yerleri gösterirken."başka emrin var mı?" dedim kaşlarımı çatarak sinirle.
Başını sallarken sigaranın küllerini umursamazca yere döktü.
"beni rahatsız etmezsen iyi olur." dedi gözlerini kısarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLHUN (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilNefretle yaklaştık, o birkaç adım daha attı, ben de attım. Yangına körükle gittik... Birkaç adım daha attı, kalbini bana verdi... Kalakaldım. Kalp; dört odalıdır, bu dört odayı da köpekler gibi aşık olduğu kadına açan Doğan Akgün ve mutlu sonları se...