Bölüm 29
Başım çok ağrıyordu. Fazlasıyla. Elimi alnıma götürdüm ve sıvazladım.
Yatakta doğrulduğumda ilk görünüş alanıma Hilal girdi. Kaşlarım çatılırken etrafa bakındım. Daha önce görmediğim bir odadaydık.
Yataktan tamamen kalktım ve kapıyı açarak dışarıya çıktım. Üstümdeki elbisem daha duruyordu... Peki dün gece barda ne olmuştu?
Yerde yatan Gökhan'ı gördüğümde duraksadım. Yanında yatan Sılayı gördüğümde daha da şaşırmıştım. Ağzım açık bakakalmıştım.
Sıla bildiğim kadarıyla Gökhandan nefret ediyordu ne ara bu hale gelmişlerdi? Kollarını Gökhan'a sıkıca sarmıştı bir de.
Gözlerim etrafta gezinince birkaç gün önce geldiğim Doğan'ın evinde olduğumuzu anladım. Koltukta ölü gibi yatan Beyza Hanım kıpırdandığında karşısındaki kanepeye oturmuştum.
Gözlerini açtı. Çatık kaşlarla bana baktı. Ardından hızla doğruldu. Etrafa bakındı.
"biz neden buradayız! Kaçırıldık mı?!" dedi telaşla bağırarak.Susmasını işarat edecekken Sıla'nın sesi kulaklarıma dolmuştu.
"kaçırıldık mı?!" gözlerimi sinirle yumdum. Ne ara bu hale gelmiştik ki?Sıla hızla Gökhan'ın yanından kalktı. Hayatının en büyük şokunu yaşıyordu sanırım. Gökhan'a şaşkınlıkla bakıyordu.
"ne?! Neden bu haldeyiz biz? Neden yanımda yatıyorsun?"Gökhan kaşlarını çatarken gözlerini hafifçe araladı.
"gece gece başıma oturup korkuyorum Gökhan seninle yatacağım yoksa seni boğarım dediğin için olabilir mi?" dedi Gökhan düz esiyle."ben öyle birşey demem!" dedi itiraz edercesine.
"daha neler dedin neler..." dedi Gökhan tekrar gözlerini kapatırken.
"neden buradayız?" dedi bu defa sıla kenepeye otururken.
"dün çok sarhoş olmuştunuz. Doğan söyleyince biz de hepinizi alıp getirdik, iyilik yapalım dedik burnumuzdan getirdiniz amına koyayım,"dedi sinirle." uyuyorsun sanıp seni kucağımda o kadar taşıdım teşekkür etmek yerine kolumu ısırdın." Sıla'nın gözleri şaşkınlıkla açıldı.
" ben mi ısırdım?"
"tabi. Bir de bu yetmezmiş gibi arabamı tekmeledin... Yoldan geçen yaşlı adamlara siz masum değilsiniz orospu çocukları diye bağırdın."
"tamam sus!" dedi Sıla susması için aceleyle. Fazlasıyla şaşkındı. Gökhan yattığı yerden doğruldu.
Ağrıyan başımı sıvazlamaya başladığımda Doğan merdivenlerden iniyordu. Gülmeye başlarken yanıma oturdu.
"günaydın prezerva-""sus!" dedim aceleyle. Az çok hatırlıyordum... "sakın hatırlatma."
Beyza Hanım hızla ayağa kalktığında Feyza da kalkmıştı.
"yurda gitmemiz lazım! Fatma hanım bizi bu halde görürse çıldırır!"Diğerki odadan Hilal uyku sersemliğiyle çıktı.
"lütfen gidelim." dedi hemen. Konuşulanları duymuş olmaydı.Sıla da doğrulduğunda ayaklandım. Doğan da ayağa kalktı.
"ben sizi bırakırım." demişti kapıya ilerleyerek.Dışarıya çıkıp arabasına ilerlediğinde peşinden gidiyorduk. Hala kendine gelemeyen Hilal'in kolundan tutup yanıma çektim.
"fazla kaçırdık sanırım dün." demişti kısık sesiyle."direk dansı yaptığını hatırlıyorum." dedim.
Gülmeye başladı.
"harikasın bebeğim dediğini hatırlıyorum." dedi. Güldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLHUN (TAMAMLANDI)
Genç KurguNefretle yaklaştık, o birkaç adım daha attı, ben de attım. Yangına körükle gittik... Birkaç adım daha attı, kalbini bana verdi... Kalakaldım. Kalp; dört odalıdır, bu dört odayı da köpekler gibi aşık olduğu kadına açan Doğan Akgün ve mutlu sonları se...