Keyifli okumalar...
Yeni bir güne daha sevgili kızımla uyandım. Dün gece Mirza abi hiç kimsenin bakışlarını umursamamış sadece Nur' la ilgilenmişti.
O kadar güzel bakıyordu ki Nur 'a sanki eksik bir yanını bulmuş gibi. Bir süre sonra zaten Nur uykuya dalınca bana vermemiş gitmiş kendi yatırmıştı. Nur Hanım tabi bulmuş güzel yeri Mirza abi nasıl beşiğine yatırdı huysuzlanmaya başlamıştı. Abim kıyamamış onu bir yarim saat kendi sallamıştı.
Odadan çıkarken Nur' un alnına tüy kadar bir öpücük kondurup banada tebessüm edip çıkmıştı. Şaşırmıştım biraz ama galiba birbirimize alışıyoruz sanırım.
Nur ' a baktığımda hala uyuyordu. Artık nasıl huzurla uyuyorsa bebeğim daha uyanmamıştı.
Onu uyandırmadan hemen yavaş adımlarla lavaboya gittim. Rutin işlerimi halledip odaya döndüm. Bugün okula gideceğim için rahat bir kıyafet giyeceğim.
Valizimin yanına gidip beni sıcak tutmayacak toz pembe bir kazak ve çiçek motifleri olan lacivert bir kot aldım. Hemen üstüme geçirip aynanın karşısına geçtim. Sade bir makyajla hazırdım.
Nur 'u uyandırmadan bebek telsizini elime alıp , çıktım. Merdivenlerden inerken aşağıdan sesler geliyordu. Sanırım herkes uyanmıştı. Salon girişine geldiğimde Gül Hanım kahvaltı için mutfaktan çıkıyordu. Bana bakıp gülümsemişti.
Gül Hanım" kızım iyi uyuyabildin mi? Eğer rahat değilsen bir oda verelim. "
Ben daha bir şey demeden konuşmaya başlamıştı. Aile sevgisi böyle bir şey olmalı. Bu gerçektende harika birşey birinin seni düşünmesi. Belgin ablamda beni düşünüyor ama ailenin seni düşünmesi ayrı birşey. Kendini değerli hissettiriyor.
" Yok hayır. Çok iyi uyudum değiştirmeye gerek yok. Teşekkür ederim "
Gül Hanım" Ne teşekkürü kızım. Yıllar sonra seni bulmuşuz , bu bizim görevimiz. Ben mutluyum böyle. Hem torunum nasıl? daha uyanmadı mı? "
" Hayır daha uyanmadı. Sanırım dün dayısını çok sevmiş olsa gerek şimdi uyanmıyor hanımefendi. Normalde beni onun uyandırması gerek." Dedim gülerek.
Gül Hanım" Evimize mutluluk getirdin kızım. Normalde soğuk buz gibi olan oğlum tebessüm ediyor. Torunum eve neşe saçıyor resmen. Bize çok iyi geldiniz. Bizimle tanışmak istediğin için sağ ol kızım."
Ben sadece gülümsemekle yetinmiştim. Birlikte salona girdik. Tahmin ettiğim gibi herkes uyanmış , koltuklarda oturuyorlardı.
Bizi gördüklerinde günaydın demiş ve hep birlikte yemek masasına oturmuştuk. Odadan çıkmadan elime aldığım bebek telsizini masaya bıraktım.
Hepimiz yerleştiğimiz sırada Aydın Bey bana bakıp konuştu.
Aydın Bey" Rahat uyuyabildin mi kızım ? İnşallah yerini yadırgamamışsındır."
" yok teşekkürler Aydın Bey ilk bir yadırgadım ama sonra alıştım. "
Aydın Bey" İyi iyi. Nur nasıl ? Torunum ne zaman uyanır ? "
" O mu o benden de iyi. Küçük Hanım ilk defa uyku saatinde uyanmadı. " Saatime baktım şimdi uyanır heralde.
" Hatta 5 saniye sonra uyanır. "
Herkes bana bakarken saymaya başladım.
" 5 "
" 4 "
" 3 "
" 2 "
" 1 "
" ve sıfır "
Tam o sırada bebek telsizinden ses yükseldi. Herkes gülüyordu bu duruma.
Yerimden kalkıp yukarı çıkmaya başladım. Odaya girdiğim anda ağlama sesi daha bir yükselmişti. Bu " artık beni doyur anne deme " şekliydi.
Onu beşiğinden çıkarıp önce bir güzel sevmiş ardından emzirmiştim. Emzirdikten sonra toz pembe , üstünde tavşan kulakları ile gülümseyen bir elbise giydirdim. Gene yakıyorduk ortalığı anne kız.
Kucağıma alıp odadan çıktım. Dersim saat 9 ' da
başlıyordu. O yüzden rahattım. Aşağı indiğimde Gül hanımlar masadan kalkmış koltuklarda oturuyorlardı. Nur' u ona verip kahvaltı etmeye başladım. Kahvaltı ederken bir yandanda Gül Hanımlara bakıyordum. Nur' la konuşuyordu. Nur 'da sanki anlıyormuş gibi gülüyordu.Gül Hanım yüzü koltukları görecek şekilde kaldırdığında Nur Mirza abiyi gördü. Görür görmez hareketlenerek bir şey söylemeye çalışması bir olmuştu. Ağzında bir şey söylemeye çalışıyor ama bir türlü söyleyemediği için salya akıtıyordu.
Mirza abi onun bu haline dişlerini göstererek gülmüştü. Farkettiğim gamzeleri ile gözlerim onlara takıldı. Çok karizmatik bir görüntüsü vardı böyle. Diğerlerine döndüm.
Salondakiler de yine bir duraklama gerçekleşti. Emir abinin ağzına alacağı zeytin yarı yolda kalmıştı. Dün gece tamam tebessüm etmişti ama şimdi resmen dişlerini göstererek gülüyordu. Ve gerçekten çok yakışıyordu.
Emir " abi sen güldün mü? Yoksa ben mi yanlış gördüm. Yok yok kesin bana bir şeyler oluyor. Halisülasyonlarda başladı bende. Anne oğlun deliriyor annem. "
Gül Hanım" yok oğlum o zaman bende mi hasta oldum ne ? Aydın çabuk randevu al biz iyi değiliz. Sen şimdi iyi değilim diye başkasına gidersin. Çabuk hastaneye gidiyoruz."
Aydın Bey "yok hanım yok sen de bir şey yok. Oğlunda bir şey varsa bilemem. Hem ben ne yaptım allah allah ya. Benim senden başka gözüm bir yeri görür mü?"
Bu tepkileri biraz fazlaydı sanki. Mirza abi onları hiç dinlemeden Nur 'un yanına gidip kucağına aldı. Benim kızımda durur mu hemen elini burnuna götürmüş tutmaya çalışıyordu.
.....
Bu görüntü çok güzeldi. Aile gibi. Benim ailem.
İnşallah begenirsiniz. Sizleri seviyorum
İyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAHRİYE ( Düzenlemeye Alınacaktır. )
Teen FictionKimsesiz bir kadın. Fahriye AKÇA Tehlikeli bir adam ile tek gecelik bir ilişkiden olan 5 aylık bebeği ile bir sabah gelen telefonla karıştığını öğrenir. 23 yıl sonra ortaya çıkan bu gerçek kendisine büyük bir yıkım olurken aynı zamanda yeni bir kap...