Keyifli okumalar...
Her aşk mutlu sonu hak eder mi?
***
Fahriye DEMİR
Sona yaklaşmıştık , farkındaydım. Sonsuz bir mutluluk mu yoksa sonu belli bir hüzün mü olacaktı bilmiyorum ama ben mutlu olan olmak istiyorum. Mutlu sonlu bir hikaye istiyorum.
Kapalı göz kapaklarım arasından beynimde dolaşan her bir düşünceyi kestim. Aradığım mutlu sonu bulmak için zümrütlerin odağına girmem gerekiyordu. Bunun için de benim bu belirsizlikten uyanmam.
Bomboş hisseden ruhum ile karanlıklar içindeki gözlerimi usulca açtım. İlk başta zorlansamda sonradan nihayetinde alışarak yorgunca aralayabilmiştim. Beni ilk karşılayan beyaz bir tavan olurken pencere tarafına çevirdiğim gözlerimin önüne düşen bedenler ile aldığım nefesi huzur içinde bıraktım.
Dolan gözlerime mâni olamadım. Tebessümüm ile hareketlenen yüz kaslarım ağrı oluştururken ne zamandır kendimde olmadığımı sorguladım.
Neler olmuştu?
Peki , ben en son ne yaşadım?
En son neler oldu?
Hiçbir şey hatırlamıyorum.
Buruşan yüzümle anlık aklıma gelenler ile elimi hızla karnıma koydum. Dümdüz duruyordu. İçimin kasveti yüzüme vurup gözümden bir damla düşerken yerimden kalkmaya çalıştım. Vücudum uyuşmuş gibiydi. Sanki uzun süredir yatıyormuşum gibiydim.
" Ah... Ka... Kara.n. " Güçsüz çıkan sesime rağmen konuşmaya çalışarak anlamsız mırıltılar çıkardım. Ses tonum berbattı. Cızırtılı ve bir o kadar kısık.
Bedeni sesim ile beraber bana dönerken kucağındaki kızımız ile bana döndü hızla. Gözlerinden geçen bin bir duygu içinden parıldayan mutluluğunu gördüm. Gerçekten görüyordum. Öyleki ne zaman yanıma gelip beni geri yatırdığını , alnımdan ve boynumdan üst üste öperek kolumu içine çektiğini anlayamamıştım.
Az önce düşündüğüm her şey aklımdan yitip gitmişti.
Gözlerimi kapatarak için için göz yaşlarımı dökerken sol elimi kaldırarak onu daha çok kendime çektim. Göz yaşlarım yanağını ıslatıp yol oluşturdu. Ensesine koyduğum elim saçlarının arasına karışırken dudaklarımı boynuna bastırarak içimde büyüyen özlemi dindirmeye çalıştım. Yaşadığım şeylerin tarifi yok gibiydi.
Karan" hoş geldin , karım. "
Boğuk sesi ile kendimi tutamadan daha çok ağladım. Dudaklarım sakinleşmek ister gibi sürekli onu öpme isteğiyle dolup taşarak boynunda kendine bir yer edinirken kokusunu da derin derin içime hapsettim. Doyamıyordum.
Biraz geri çekilip dudaklarını dudaklarıma bastırırken bir an bile düşünmeden karşılık verdim. Öpüşü özlem kokuyordu.
Ama en çokta aşk kokuyordu.
Ne yaptım sana adam? Ne yaptım da hiçbir şeyi gizlemeden her hissettiğini dışına vuruyorsun?
Bir şeylerin acısını çıkarmak ister gibi öpüyordu. Aynı zamanda öyle nazik hissettiriyordu ki , kendimi kayboluyormuş gibi hissediyordum.
Karan" Beni biraz daha sensiz bıraksaydın seni hiç hoşlanmayacağın şekillerde uyandırmasını bilirdim. "
Dudaklarımı beni hissetmek ister gibi , sanki bir şeylere inanmak ister gibi öperken aynı anda beni olabilecek en yumuşak tehdiler ile uyarıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAHRİYE ( Düzenlemeye Alınacaktır. )
Teen FictionKimsesiz bir kadın. Fahriye AKÇA Tehlikeli bir adam ile tek gecelik bir ilişkiden olan 5 aylık bebeği ile bir sabah gelen telefonla karıştığını öğrenir. 23 yıl sonra ortaya çıkan bu gerçek kendisine büyük bir yıkım olurken aynı zamanda yeni bir kap...