Keyifli okumalar...
Mardin tabelasının görünmesi ile gelmiş olduğumuzu anladım.
Dünden beri yoldaydık. Yolculuk boyunca sessiz kalmıştık. Daha çok kedimizi dinlemiştik desek daha doğru.
Ara ara mola verip Nur ' u emzirmem ve ihtiyaçlarımızı karşılaşmamız ile sabah 7 sularında Mardindeydik.
Bizi ne gibi şeyler bekliyor bilmiyorum. Ama iyi şeyler olmasını umuyorum.
Camdan Mardi'nin o görkemli yerlerini keşfediyordum. Güzel bir yerdi.
İnsanları da güzeldir heralde. Bunu kısa zamanda zaten keşfederdim.
Nur 'un hareketlenmesi ile ona döndüm. Yerinden rahatsızdı. Karan 'ın da gözü ona dönmüştü.
Yavaş bir şekilde ana kucağından kendi kucağıma aldım.
Araba yavaşlamıştı bu arada. Karan düşünmüş olsa gerekti.
Benim kucağıma geldiğinde kendine en rahat ettiği yeri ayarlamaya çalışmıştı.
Tebessüm ederek baktım ona. Ben olduğumu anlamıştı. Küçük ağzı hafif aralık kalmış bir şekilde göğsüme sokulmuştu.
Karan 'ın gözleri üzerimizde dolaşıyordu.
" Benim küçük kızım. Uyu bebeğim. Pış pış pış. "
Kulağına doğru fısıldaştım. Göğsüme daha çok gömülmüştü.
Yüzümü büyük bir gülümseme kapladı.
Başımı kaldırdığım da Karan 'ın tebessüm ile bize baktığını farkettim.
Çok dikatli bakıyordu.
Gözlerimi kaçırdım. Cama doğru döndüğümde şehre indiğimizi farkettim.
Tarihi evler vardı. Taşlı yollar. Yolda gelirken yollar iyi değildi gerçekten ama Karan dikkatli sürmüştü.
Çarşı vardı. Büyük bir çarşı.
Araba çarşının ortasından geçerken herkes arabaya dönüyordu. Karan 'ın arabası olduğunu anlamışlardı.
Karan ona dönen insanlara korna çalarak selam veriyordu. Ama hafif ses çıkıyordu.
Aralarında bize bakıp fısıldayanlar bile vardı. Bu da her şeyi bildikleri izlenimini veriyor bana.
Biliyorlardı.
Bakamıyordum kimseye. Bakışlarımı çekmiştim.
Nur kucağımda huzurlu bir şekilde bir elinde kıyafetimin düğümünü tutmuş uyuyordu.
Saçlarını okşayıp saçlarına bir öpücük kondurdum. Hissetmiş gibi bir anda minik parmağı baş parmağımı tutmuştu.
Sıkıntılı yüzümü bir anda gülümseme almıştı.
Hiç pişman değildim onu doğurduğum için. Hemde hiç. Yine ona hamile olsaydım , zaman geriye sarıp yine hamile olduğumu öğrendiğim güne gelseydim bile asla vazgeçmezdim ondan.
Benim en değerli hazinemdi o.
Annesi olduğum için hiç bir zaman keşke demeyeceğim küçük kızım o benim.
Başına son bir öpücük kondurup önüme döndüm.
Ara sokaklara girmiştik. Tarihi binalar daha çok göze batıyordu.
Araba ile ilerlerken en sonda büyük bir konağın önünde durmuştuk. Önünde abilerim ve babamların arabaları vardı.
Bizden baya erken gelmişlerdi. Uçak yolculuğuydu sonuçta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAHRİYE ( Düzenlemeye Alınacaktır. )
Teen FictionKimsesiz bir kadın. Fahriye AKÇA Tehlikeli bir adam ile tek gecelik bir ilişkiden olan 5 aylık bebeği ile bir sabah gelen telefonla karıştığını öğrenir. 23 yıl sonra ortaya çıkan bu gerçek kendisine büyük bir yıkım olurken aynı zamanda yeni bir kap...