FAHRİYE ( Düzenlemeye Alınacaktır. )

(15)Gediz Ve Fırat...

Keyifli okumalar...

Sabah kalkmış ve hazırlanmaya başlamıştım. Bugün Karan lar gelecekti.

Bütün gün bizde olacak ve akşam yemeğinden sonra gideceklerdi.

Onun buraya benim olduğum yere gelmesi bir yandan Nur' u görecek olması bir yandan beni tedirgin ediyordu.

Elimde olmuyor , beni tanıması , Nur' u bilmesi falan sanki tanısa bilse bizim için iyi olmayacakmış gibi geliyor.

Neyse bunu bize zaman gösterecek ama inşallah bize iyi şeyler gösterir.

Geri kendime baktığımda şıktım. Güzel giyinmiştim.

Bu günün mutlu geçmesi için en azından anne - kız günü yapmayı planlıyorum.

Hem bütün gün gergin durursam anlar diye çok endişelenirim. Bu yüzden rahat davranmalıydım.

Ben kendime odaklanmış dururken Nur' un mırıltılar çıkarması ile ona baktım.

Hiçbir şeyden haberdar değil küçüğüm. Babasının geldiğini bilmiyor.

Ona yaklaştım. Bugün de tatlılığını koruyor.

Onu kucağıma alıp konuşmaya başladım.

" Kızım biliyormusun baban geldi. Tıpkı onun gibisin. Ona benzemişsin. Bunu farketmemesini ümit ediyorum. Seni bilmiyor. Bizi bilmiyor. Bana kızacaksın ama bilmesini istemiyorum. Seni benden alacak hiçbir şey istemiyorum. Sen benim herşeyimsin. Biraz bencilim belki seni ondan almamam gerek. Ama senin canın söz konusu bebeğim. "

" Bu kadar konuşmak yeter ha. Bu sır aramızda
anne - kız sır saklamak. Kulağa güzel geliyor. Sadece senin ve benim bildiğimiz bir sır. "

Biz konuşurken aşağıdan bir takım konuşma sesleri duydum. Sanırım gelmişlerdi.

Allah yardımcımız olsun annecim ne diyeyim. Dua et bir işi çıkmış olsun yada gelmeyecek olsun.

Bir anda kıkırdama sardı beni. Şöyle bir ne dedigimi düşününce sanki savaşa gidiyormuş gibi konuşmuşum.

Neyse kendimize gelelim. Ve çıkalım.

Merdivenlerden aşağı doğru yavaş yavaş ilerlemeye başladım. Salonda olmalılar. Oraya doğru ilerledim.

İçeri girdigim anda etrafı süzmeye başladım. Koltuklarda sadece Fırat abi ve Gediz abi vardı. Sanırım duam kabul oldu. Gelmemiş.

Rahatladım. Bu rahatlamışlıkla annemin yanına doğru gittim.

Yanlarına oturduğum esnada Emir abim gelip Yanağımdan öpmüştü. Nur' u da kucağına almış onu seviyordu.

Fırat abilere baktığımda Nur' a baktıklarını gördüm. Kimin kızı olduğunu mu düşünüyorlar acaba. Benim bu düşüncemi Fırat abi doğruladı.

" Emir kardeşim o melek tam olarak kime ait. Sizin mi . Gül annemin başka çocuk yaptıklarını duymamıştım ama. "

Annem bunu duymasıyla Fırat abinin kulağını çekmişti. Biraz utanmıştı sanki. Bu halinide görecektik.

Yalnız annemin çocuğu sanması komik gelmişti.

Annem" nasıl konuşuyorsun sen öyle ha. Senin annen sayılırım. Sıpaya bak. Hem o benim torunum. Fahriyem kendi ile birlikte getirdi bize. Yani biz bir melek beklerken evimizi iki melek süsledi. "

Fırat abi" yok Sultanım ben öyle demek istemedim. Tamam öyle demek istedim ama artık bıraksan mı diyorum kulağımı. Çizdiğim bütün karizmam yerlerde sultanım. Oğlun kulaksız mı kalsın. Hem canımda yanıyor. "

Fırat abinin konuşmasına hepimiz kıkırdıyorduk. Gediz abi artık konuşmasına dayanamayıp ensesine bir tane yapıştırdı.

Yalnız baya ses çıktı. Fırat abi bu seferde ensesini ovalıyordu.

Fırat abi" abi ama sana inanamıyorum. Sende mi ya sultanım görüyor musun senin oğluna vurdu. Şimdide onunkini çek. "

Annem kulağını bırakıp yerine geçti.

Annem" ikinizde durun hemen. Hem çocukmusunuz siz. Tamam çocuksunuz ama benim çocuklarım. "

Fırat abi" yalnız sultanım bu çocuk konusunda kimse beni geçemez. En iyisi benim. "

Biz onları gülerek izliyorduk. Aile içinde dışarıda oldukları gibi sert değillerdi.

Fırat abi annemi bırakıp bana döndü.

Fırat abi" tebrik ederim. Çocuğun olduğunu bilmiyorduk. Ama o çok güzel ismi ne? Birde kucağıma alayım mı?" Sonunu söylerken çok tatlı olmuştu.

" Tabiki alabilirsin. Mutlu olurum. Adı Nur. "

Benim sözlerimle gülümsemişti. Yerinden kalkıp Nur' un yanına gitti. Emir abimden alıp geri yerine Gediz abinin yanına oturdu.

Kızım onların kim olduğunu bilmediği için gözlerini merak içinde kocaman açmış bakıyordu. Çok tatlı görünüyordu.

Fırat abi onun tatlı hali karşısında dayanamamış yanağını öpmüştü.

Nur artık bu şeylere alıştığı için kıkırdamakla kalmıştı. Önce bir elini omzuna koymuş daha sonrada diğer elini burnuna koyup çekmişti.

Fırat abi ne kadar çekmeye çalışsa da olmuyordu. Gediz abi Fırat abinin haline sırıtıyor , bizimkiler ise gülüyordu. Tabi Yener abi ve Berkan' ı saymazsak. Çünkü onlar katıla katıla gülüyorlardı.

Gediz abi Nur' u kendi kucağına alıp bakmaya başladı. Nur bu sefer onu kontrol ediyordu.

Nur aslında karşısındaki kişileri kontrol eder. Eğer zararsız yada iyi gibi görünüyorsa hemen ya burnunu falan çeker yada ona sevecenlik yapar.

Ama tersi biriyse asla onunla ilgilenmez hatta ağlamaya falan başlar.

Nur Gediz abiyi incelemiş olsa gerek ona gülümsemişti. Fırat abi ise şaşırmakla ağlamak arasında kalmıştı. Gediz abi halinden baya memnundu.

Nur ona gülümseyince oda yanağını okşamış ve burnunu öpmüştü. Bir yandanda Fırat abiye sırıtıyordu.

Fırat abi" inanamıyorum. Benim gibi yakışıklı, tatlı, sevgi yumağı birine neler yaparken gitti buz küpüne neler yaptı. Gül anne sence bu adil mi ha söyle. Hem Karan' a benziyor azcık değil mi? Artık adamı ne kadar görüyorsam herkesi ona benzetiyorum. "

Fırat abinin konuşurkenki aldığı yüz ifadelerine gülerken son cümleleri beni duraksatmıştı.

Ben onun söyledikleri ile öylece kalmışken kapıdan birinin girdiğini gördüm. Baktığımda Kkarandı.

Umarım Fırat abinin sözlerini duymamıştır. Beni hatırlamıyor olabilir ama bu hatırlamayacak olduğu anlamına gelmez.

İnşallah da hatırlamaz. Biri ile yattığını biliyordur ama bu kişinin ben olduğumu bilmiyordur. Nur' un ona benzemesi...

Umarım anlamaz...

Merhaba sevgili okuyucularım. Sizleri seviyorum.

Ahh soracak soru bulamıyorum.

Ha hatırladım.

Kuzenler ve babaannelerin gelmesini istermisiniz?

Onların Fahriye ye ve Nur a olan yaklaşımları sizce nasıl olur?