Kimsesiz bir kadın.
Fahriye AKÇA
Tehlikeli bir adam ile tek gecelik bir ilişkiden olan 5 aylık bebeği ile bir sabah gelen telefonla karıştığını öğrenir. 23 yıl sonra ortaya çıkan bu gerçek kendisine büyük bir yıkım olurken aynı zamanda yeni bir kap...
Hayatımın en değerli , en güzel , en heyecan verici zamanlarıydı bu günler. Öyle ki her yeni günü , yeni bir başlangıç olarak algılıyordum.
Hamileliğim çok güzel geçiyordu. Arada aşermelerim ile Karan' ı ya da abilerimi delirtsemde benim tarafımdan gayet iyiydi.
Şimdi ise tam olarak 5 aylık olmuşlardı. Vücudum gittikçe değişiyor , kendimi olmadığım birine dönüşüyor gibi hissediyordum. Buna değişen ruh hallerim birebirdi.
Öyle anlar geliyordu ki nedenini anlamadığım bir şekilde ağlamak istiyor , ağlamaya başladığım da ise kendimi durduramıyordum. Bu ağlamalarım yüzünden Karan neredeyse terör estirmeye başlamıştı.
Adamı delirtmiştim.
Beni ağlatan biri ya da bir şeyi gördüğü anda - buna kendiside dahil- öfkesini üstüne kusuyordu. En başta Yener abimler bulunmak üzere herkesi sert ve kesin bir şekilde tembihlemişti. Bu hâlâ devam ediyor , neredeyse abimler beni gördükleri yerde kaçar oluyorlardı.
Mirza abim bile 5 dakika kalıp anlamadığım bir anda ortalıktan kayboluyordu. Sanki çok katlanılmaz biriymişim gibi. Yani ne var bana söylenileni ters anlayıp gün boyu ağlayarak ve trip atarak geçiriyorsam. Bunlar çok ufak şeylerdi. Yani bence ufaklardı.
Ya da değil miydi?
Arada patlamaya hazır hale geldiğim doğruydu. Onları daha önce tanışmadıkları bir Fahriye karşılamıştı ama bu benim elimde olan bir şey değildi ki.
Ama bugünüm en güzel günlerden biri olacak olduğu için bunları düşünmeyecektim. Çünkü hastaneye gidip bebeklerin cinsiyetlerini öğrenecektik. Doktorun dediğine göre inatçı bir kişilikleri olduğu için bir türlü göstermiyorlarmış.
Ama bence iffetli çocuklarım oldukları içindi. Benim iffetli bebeklerim.
Bunu her annemlere söylediğimde gülüp bunu bana da geçiriyorlardı. Karan' ın bile bıyık altından sırıttığını farkediyordum çoğu zaman. Bunda ilginç olan şeyi bir ben anlamıyordum galiba.
" Daha ne kadar aynanın önünde durarak kendini izleyeceksin? Ayakta kalmayı bırak ve yatağa otur , güzelim. "
Arkamdan geldiğini farkettiğim kalın ve gür sesine karşın son bir kez daha üstümdeki siyah ve beyaz kareli elbiseyi inceleyerek ona doğru yürüdüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" Ne yapayım? Artık hiç bir elbisem bana olmuyor. Baksana zar zor yürüyorum. Böyle giderse ilerisini düşünemiyorum ben. "
Gerçekten öyleydi. Zaman ilerledikçe yüküm ağırlaşıyor , kendimi de taşıyamıyordum artık.