Beğendiğiniz kalbinize dokunan pasajların altına 🌙 emojisi bırakın lütfen..
° Hira i Zerdüş ~ İçime Sevda Kaçar
° YARALAR, YARALAYANLAR VE YARALANANLAR
İki tür insan vardı dünyada; iyi olanlar ve olmayanlar. İyi olmanın güçsüz olmakla bir tutulduğu şu devirde dünyaya kötülerin egemen olması kaçınılmazdı.
Bu yanlış algı nerden gelip yerleşti hafızalarımıza bilinmez, iyi denildi mi mağlubiyet, zayıflık ve acı çekmek geliyordu akıllara.
Hüküm koyan olmak istiyorsanız bir parça hırslı, bir parça kudretli, bir parça da acımasız olmanız gerekiyordu. Ve tüm bunları bir nebze kötülükle süslemeniz...
Sonra da inançızlığınız, adaletsizliğiniz ve insanlığa karşı kininizle ezebildiğinizi eziyor, gücünüzün yettiğini yok ediyor, canınızın istediğini elinizde oyuncak yapıyordunuz. İşte kural bu kadar basitti. İyiler hüküm koyamazdı. Zira iyilerin koydu hükümler dünyaya eşitlik, adalet ve refah getirirdi. Ancak dünyayı bunlar değil savaş, kaos ve nefret yönetiyordu. Bu yüzdendir ki iyiler hep kötülerin gölgesinde yaşamaya mahkum bırakılıyordu.
İnsanlığın bütün hak ve hürriyetlerini okuyup ihtisas yapmış bir savcı, adaletsizlik namına ne varsa üzerine giydiği cübbenin altında taşıyordu. Dışardan bakınca hak, hukuk, hürriyet sevdalası bu adam işine geldiğinde zalim kesilip karşısına çıkan ilk masum insanı idam sehpasına yolluyordu. İşte adalet bu gibilerinin elinde heba oluyordu.
Savcı Ali Yaman Balat...
Başımı iki yana salladım. Bu sıfatı hak etmiyordu. Bu sıfatın arkasına sığınarak yaptığı pis işleri düşündüğümde yüreğime öfkeyle harmanlanmış koca bir kor düşüyordu. Karan'ın masumiyeti o adamın elleri arasında yok edilmişti. Kim bilir neyin uğruna, kimin uğruna yakmışlardı hayatını?
Karan'ın dosyasındaki evrakları yaydığım masaya bir kupa kahve konduğunda gözlerimi dakikalardır seyrettiğim otopsi raporundan ayırıp Korkut'a baktım. "Teşekkürler." dedim, bardağa uzanırken. Parmaklarımı sıcak seramiğin etrafına sarıp arkama yaslandım. Bir şey demeden yanıma oturdu. Bacaklarını iki yana açıp dirseklerini dizlerine yasladı. Parmaklarını kupanın kulpuna değil gövdesine dolamıştı. Düşünceli bakışlarını masanın üstüne saçılmış evraklara sabitlerken kupayı dudaklarına götürüp kahvesinden bir yudum aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
K U M P A S | TAMAMLANDI
Misterio / Suspenso"Simsiyah bir gece kelebeğisin sen. En fazla yirmi dört saatlik bir ömrü uçarsın." 🌿 "Ben öldürmedim!" Korkunç bir titremeye esir düştü bedeni. Gözleri, kendisine inanacak birini aradı etrafında. "Onu ben öldürmedim!" diye haykırdı birkez dah...