° OYUN
Birbiri ardına attığı adımlarını takip etmek çok güçtü. Koşarcasına yürüyor ve ona yetişmemi imkansız hale getiriyordu. Seslenmek de faydasızdı, aklına gelen kötü düşüncüleri bir bir suya düşürmek için yapması gereken şey Uğur'u bulmaktı ve bunu ne kadar çabuk yaparsa o kadar hızla ellerinden kurtulurdu.
Arabayı park alanına gelişigüzel bırakmıştı. Peşinden gitmeden önce arabayı düzgünce park etmek zorunda kalmıştım. Beni asla duymuyordu, aslında duyuyor ancak söylediklerim hoşuna gitmediği için duymazdan geliyordu.
"Karan!" diye bağırdım arkasından birkez daha. "Beni bekle!"
Durdu. Balıkçı barınağından bu yana sesime verdiği ilk tepkiydi bu. Kumlara bata çıka ilerleyerek yanına yaklaştım. Adımlarının neden kesildiğiniyse ancak o zaman anladım. Yeşil hareleri ilerde bir noktaya, kumların üstüne çekilip öylece bırakılmış, yangından geriye sadece kül rengi iskeleti kalmış tekneye sabitlenmişti.
Dudaklarının arasından kesik bir nefesin döküldüğünü işittim. Ben de onun gibi tekneye bakakalmıştım. Onu o halde ilk kez görmüyordum ancak kumun üstünde suyun üstündeki halinden daha harap görünmüştü gözüme. Kıyafetlerini çıkardığında çelimsizliğini fark ettiğin küçük bir çocuk gibi... Sudan çıkarılmak perişanlığına perişanlık katmıştı sanki.
"Varını yoğunu bu tekneye yatırmıştı."
Karan'ın fısıltısı kulaklarıma ulaştığında bakışlarımı tekneden alıp ona çevirdim. Çehresinin yan profilini görmek bile yüzündeki ifadenin ne kadar acımsı olduğunu anlamaya yetiyordu.
İleriye doğru aksak bir adım attı. "Ne hale gelmiş?" dedi kendiyle konuşur gibi. Sonra birden bana çevirdi başını. "Neden yakmışlar tekneyi?"
"Bilmiyorum." dedim utana sıkıla.
"Bahadır yakmış tekneyi. Uğur teknesi yanar yanmaz gidip kafeyi bastı. Polisler de tutukladı haliyle. İşin daha çok Uğur kısmıyla ilgilendim bu yüzden. Mahkemeye çıkarılmadan serbest bırakılması için çabaladım. Ama neden zaten gün gibi ortada değil mi? Bahadırla Uğur'un arasındaki tek husumet Meral."
"Emin misin?" dedi birkez daha bana karşı çıkarak.
"Elbette eminim Karan. İkisinin de-"
"Meral'in eski sevgilisi benim." dedi birden. Sözümü kesmesine mi eski sevgili muhabbetini açmasına mı şaşıracağımı bilemedim. Rahatsızca kıpırdandım yerimde. Niye bunu dillendirme gereği duymuştu ki şimdi?
"Adam Meral'in bana yardım etmesine karşı çıkmadı Karaca. Beni kurtarmak için seninle iş birliği yapmasını problem etmedi. Bununla da kalmadı, mahkemeye kadar geldi. Bahadır, kıskançlığından gözü dönecek bir adam olsa tüm bunları yapar mıydı sence?"
Doğru söylüyordu. Söylediklerindeki haklılık payı dudaklarımın şaşkınca aralanmalarına neden oldu. Ezbere bir teori öne sürmüştüm. Bahadır kesinlikle kıskanç birisi değildi. Karan'ın söylediklerini ben de düşünmüştüm vaktiyle. Bahadır'ın Meral'e engel olmamasına şaşırmış ancak bu ayrıntının üstünde durmadan geçip gitmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
K U M P A S | TAMAMLANDI
Misterio / Suspenso"Simsiyah bir gece kelebeğisin sen. En fazla yirmi dört saatlik bir ömrü uçarsın." 🌿 "Ben öldürmedim!" Korkunç bir titremeye esir düştü bedeni. Gözleri, kendisine inanacak birini aradı etrafında. "Onu ben öldürmedim!" diye haykırdı birkez dah...