32 / SEN ÖLMEYİ SEÇTİN

617 69 72
                                    



° SEN ÖLMEYİ SEÇTİN




“Tamam, ne istiyorsan söyleyeceğim.”

Çaresiz kabullenişi savcının dudaklarında acımasız bir gülüşün yer edinmesine neden oldu. Bu evreye geleceklerini biliyordu, hep gelirlerdi. Karşısındaki kim olursa olsun korktuğu bir şey elbette olurdu ve savcı onu muhakkak bulurdu.

İnsanlar özlerinde basit varlıklardı onun için. Her zaman yola gelir, önünde diz çökerlerdi. Şiddet bunu yapmak için makul bir yoldu ancak o zihinlere saldırmaktan apayrı bir zevk alıyordu. Kelimelerin sihrini keşfettiği günden bu yana bu hep böyle olmuştu. İnsanın konuşarak yapamayacağı hiçbir şey yoktu. Yalnızca doğru bam teline basmanız gerekirdi o kadar.

“Çabuk pes ettin.” dedi adama. Canı biraz eğlenmek istiyordu. “Hani ölürdün de kabul etmezdin?” Göz kırptı. “Ne demişler? Büyük lokma ye büyük söz söyleme.”

“Meral’e bir şey yapmayacaksın. Duydun mu beni? Meral’in saçının teline dokunmayacaksın.”

Kameranın arkasından çıktı. Adama doğru yürüdü ağır adımlarla ve karşısına geldiğinde durdu. Dikkatle baktı adama. Aklından geçenleri okuması mümkünmüş gibi uzun uzun düşündü. Onu ilk göz hapsine aldığı günden beri az çok bir kanaat sahibi olmuştu adam hakkında, yine de kafasında bir türlü oturtamadığı şeyler vardı.

“Kahramanlık yaptığını mı düşünüyorsun?” dedi adama. Adamdan çıt çıkmadı. “Kadını kurtarınca ne olacak zannediyorsun?”

  “Tüm suçları üstlen demedin mi? Kabul ediyorum işte. Daha ne zırvalıyorsun?!”

“Hiçbir şey olmayacak.” dedi adam sanki hiç konumamış, araya girmemiş gibi kaldığı yerden devam etti. “Yıllar önce de fark etmemişti seni, yine fark etmeyecek.”

Adamın burnundan soluyan halini gülümseyerek izledi.

“Onun için katil olmaya değer mi gerçekten?”

Adam sandalyeden kalkabilirmiş gibi savcıya doğru atıldı öfkeyle. Ancak bağları bileklerine daha da sıkı oturdu ve milim kıpırdayamadı yerinden.

“Ne istiyorsun lan?!” diye bağırdı. “Ne yapmamı istiyorsun?!”

Savcı adamın hiddetinin aksine sakin sakin cıkladı. “Sadece anlamaya çalışıyorum seni.” dedi, elini havaya kaldırarak. “Neden seni sevmeyen biri için hayatını mahvediyorsun?” Başını sağ omzuna doğru yatırıp adama garip bir neyseymiş gibi baktı. “Aptal mısın?”

Adam cevap vermedi, veremedi. Savcının birden neden ağız değiştirdiğini anlayamıyordu. İstediğini kabul etmenin yeterli olacağını düşünmüştü, öyleyse bu yaptığı neydi? Kadına zarar vermemesi için ona doğru cevabı vermesi gerekiyorku ve fakat savcının tavrı hiç net değildi ve adam nasıl davranması gerektiğini bir türlü bilemiyordu.

“Sevgi hak edene verilmelidir.” dedi savcı. İşaret parmağı yüzük parmağındaki silik lekenin üstüne gitmişti yeniden. Sesi ciddileşmiş, bakışları adamın yüzünden bambaşka şeylere odaklanmıştı. Adam onun ne gördüğünü asla bilemeyecekti.

K U M P A S | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin