5.Bölüm

4.6K 233 21
                                    

ABİLER SEVMEK İÇİNDİR

1 Mayıs 2021

•5.Bölüm•

"Artık aynı hayâl dünyasına sığmayacak kadar büyüdük."

Uykunun en huzurlu yerinde babaannemin "Oruçu uyku mu tutuyor yoksa sen mi belli değil," adlı türküsü beni uykudan etti. Oysa ben uyumak istiyorum, kimse olmuyor uykuda, rüyalarımda, sadece ben ve sessizliğim.

Gözlerimi ovalayıp odamdan çıktım. Bir saat sonra iftar vardı. Yarılamıştık Ramazan'ı. Dedem her sahurda bizim halimizi görüp, "Depeyi aştıktan sonra yatar yuvarlanırsınız," der. Güya bizim için motivasyon olması gerekirken bizim aklımıza yarılamadığımız geliyor.

Kolidorda babamla karşılaşınca tebessüm ettim. "Hoşgeldin baba." Babamı kolidorda bırakıp banyoya ilerledim.

"Fare, uykunu açmadığın sürece gözüme gözükme!" Babamın gelen sesine kafa sallayıp banyoya girdim.

Aynadan yorgunluk akan gözlerime baktım. "Görende tek oruç tutan sensin sanacak! Altı üstü açsın, ölmedin daha. Sürünüyor olabilirsin ama saatlerdir de uyuyorsun. Oruçlu uyku tuttu uyku! İnsan kendine bir çeki düzen verir. Saça bakar mısınız? Hamur bu kadar kabarmaz! Of açıktım. Sabır Dünya, sabır!"

"Motivasyon konuşman bittiyse duş almam lazım!" Okyanus'un gelen sesiyle hızla yüzümü yıkadım.

Banyodan çıkıp mutfağa girdim. Deniz ve babaannem sofrayı kurarken babam ve dedem masada konuşuyorlardı. Buzdolabına yaklaşıp mantıyı çıkardım. Mantıyı tezgaha koyup tabaklara yöneldim.

"Biri Rüzgar efendiyi çağırsın. Eşşek sıpası akşama kadar eve de gelmedi!" Akşama kadar gelmemiş miydi? Siniri geçmemiş demek mi bu?

Denizle birbirimize baktık, omuz silkip salatayı karıştırmaya devam etti. Elime aldığım cam tabakları bırakıp kapıya yöneldim.

Sarı samanların kapladığı harman yolunda yürürken etrafa bakıyordum. İftara yetişmek için ahırlarda olan telaş gözle görünürdü. Tavukları, boduları ve güvercini olanlar iftardan önce kümeslere koymak için koşturuyordu. Ahırlardan yükselen süt makinelerin sesine köy halkını kovalayan horozların sesi karıştı. İnekleri sığırdan erken gelenler sütleri sabah gelecek olan sütçüye vermek için dışarıdaki en soğuk yere koydular. Kediler süt bidonlarının başında durmuş, bulduğu ilk fırsatta içecekler. Köydeki küçük çocuklar imamı erken okuması için ikna etmeye çalışıyorlar, bir yandan da iftardan sonra köy odasının önünde olacak buluşmalarının ayrıntılarını konuşuyorlar. Kimin top getireceği kavgası ve oyun alanı sınırı kavgası her zamanki gibi cevapsız.

Pınarın başında oturmuş, gün batımını izleyen Rüzgar'ın yanına oturdum. Durdu bir süre. Başını bana doğru çevirdiğinde ilk dikkatimi gözleri çekti. Uykusuzluğun esiri olmuş gözleri her an kapanabilir. Kahveleri titriyordu. Rüzgar orucu gündüz uyur, gece oturarak tutan insanlardı. Sabah sekiz de ya da dokuzda uyurdu. Bugün hiç uyumamıştı.

"Neden uyumadın?" dedim gözlerimi gözlerinden ayırmadan.

Başını çevirip batmak üzere olan güneşe baktı. "Eve gelmek istemedim."

Neden eve gelmek istemediğini bilsem de bilmemezliğe vurdum. "Uyumayıp, hasta olup, beni üzmek istedin."

Başını bana çevirdi. "Onu demek istemediğimi anladın."

Gözlerimi kaçırdım. "Anlayacağımı anladım ben. Kimse benimle konuşmadı, bende sen konuşmak istersin diye düşündüm. Gel gör ki sen ben yokmuşum gibi uyumamışsın bile."

ABİLER SEVMEK İÇİNDİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin