Başımı yasladığım yerde huzurlu nefesler alıp verirken her saniye daha da hızlı atan kalbin sesini dinliyordum; bu sesi sonsuza kadar dinlesem sıkılmazmışım gibi geliyordu. Fakat o sesin gitgide uzaklaştığını fark ederken eş zamanlı olarak ellerim Mahir'in belinden ayrıldı. Geriye doğru adımlar atan Mahir cam kırıklarına basarak durduğundaysa yüzü görüş açıma girdi. Afallamış bir şekilde bana bakarken derin nefesler alıp verdiğini göğsünün şişmesinden anlayabiliyordum. O sırada elini kalbine götürdüğünde daha hızlı nefes almaya başladı.
"Lan!" diye kendi kendine konuştuğunda kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Lan mı? Verdiğin ilk tepki bu mu gerçekten? Sanırım evlenmekten vazgeçtim." deyip göz devirirken kollarımı göğsümde birleştirerek Mahir'i izledim.
"Yıldız sen ciddi misin?" dediğinde heyecanla konuşup yeniden bana doğru yürüdü ve bir anda kollarımı çözüp ellerimi sıkıca tuttu. "Sen ciddi misin? Sevgilim evlilik teklifimi kabul mu ettin? Benimle evlenmeyi? Hem de benimle!" derken gereğinden fazla bağırdığında istemsizce güldüm ve kafamı aşağı yukarı salladım. "Allah'ım!" derken Mahir bir anda ellerimi bırakıp beni kucağına alarak döndürmeye başladığındaysa ihtiyaçla boynuna sarıldım.
"Deli! Bırak beni belin ağrıyacak!" deyip kahkahalarla güldüğüm sırada Mahir de gülmeye başladı.
"Kabul ettin! İnanamıyorum! Yıldız kabul ettin. Bir dakika. Rüyada falan mıyız?" dedikten sonra aniden beni yere indirecekti ki yerdeki camları görerek son anda boynuna tutundum ve korkmama rağmen kahkaha atmaya devam ederek konuştum.
"Mahir dur. Ayağımda ayakkabı yok." dediğimde hızlıca yere baktı ve cam kırıklarını gördükten sonra beni taşımaya devam ederek koridora yürüdü. Ardından nihayet yere indirdiğinde konuşmaya kaldığı yerden devam etti.
"Her şey çok saçma. Küçücük taş attım cam kırıldı. Sen teklifimi kabul ettin. Yok yok, kesin rüyadayız." derken gözlerini korkuyla büyüttü. "Eğer rüyadaysak ağlarım. Yemin ediyorum oturur ağlarım. Ya da kendimi öldürürüm bir daha da uyanmam." deyip delirmiş gibi konuştuğunda hayretle Mahir'e baktıktan sonra kaşlarımı çattım.
"Ne saçmalıyorsun salak? Öyle bir şey yaparsan asıl ben öldürürüm seni." dedim ve o an kurduğum cümle kulağıma saçma gelse de üzerinde durmazken Mahir de umursamadı. "Rüya değil sevgilim. Her şey gerçek." diye sakin bir sesle devam ettiğimdeyse gözlerini kırparak bir süre bana baktı fakat aniden yüzü düştü.
"Yeniden tanıştık diye mi kabul ettin? Bu Mahir'i daha çok sevdiğin için mi?" dediği sırada omuzları aşağı düştüğünde hüzünle konuştu. "Benimle böyle tanışmak istediğini biliyordum. Sıradan insanlar olmayı, normal bir hayat yaşamayı.. Bunları sana veremediğim için üzgünüm." diyen Mahir'i sessizce dinlerken başımı iki yana salladım ve usulca ellerini tuttuktan sonra içinde kaybolduğum siyah gözlerine baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVCI (Avukat Kitabı Serisi)
Roman d'amourCanını vatan uğruna feda eden, kalleş saldırılar sonucu hayatını kaybeden bütün aziz şehitlerimize saygı, sevgi ve sonsuz minnetle... 🇹🇷 - - - Bir zamanlar ormanın derinliklerinde yapayalnız yaşayan bir asker varmış. Günlerden bir gün bütün ömrü s...