Blood and Revenge 3: İlahi oyun

13. bölüm ~ Kira neydi?

İyi okumalar! Medya; Kira

***

(Heaven'den)

"Karanlıkta burda ne aradığımızı sana sorabilir miyim? Ve neden hala içeri girmedik?"

Sorularımı peş peşe sorarken, Stiles sadece telefonuna bakıyordu. Bu benim sinirlerimi bozmaya şimdiden yetmişti, ama bir şey söylemedim artık. Cevap vermiyordu çünkü.

Araba camının iki kez tıklatılmasıyla birlikte ikimiz de gelene baktık. Lydia ve Lia gülümseyerek bize el sallıyorlardı.

"Onları bekliyorduk işte." Diyerek Stiles arabadan inip, Lia ve Lydia'nın yanına yürüdü. Ben de onların yanına geçip, ne konuştuklarına kulak misafiri olmaya başladım.

"Kurtadamlar bir insanın, hele ki ölecek bir bedenin kokusunu neden alamazlar?"

Stiles'ın sorusuyla garipçe ona bakarken, Lia ve Lydia sanki aydınlanmış gibi aynı anda "Kimyasallar yüzünden!" diye bağırdı. Ne? Gerçekten kimyadan nefret ettiğim için hep böyle geride mi kalacağım?

"O zaman? Neden okula döndük? Kimyasalları takip edelim!" deyip, arkaya doğru yürümek isterken, Stiles kolumdan tutup, beni geriye çekti. "O hala burada olabilir, biliyorsun, değil mi?"

Okuldan nefret ederdim. Okulda zaten günümün yarısı geçiyordu, şimdiyse yeniden bir katili aramak için buraları kolaçan etmemiz gerekiyordu. Mızmızlanmalarıma rağmen, çok sevgili arkadaşım Lia ve sevgilim Stiles kollarımdan tutarak beni içeri çektiler.

"Sizden nefret ediyorum!" diye sızlandığımda hepsi bir ağızdan gülmüşlerdi. "Biz de seni seviyoruz, Heaven." Lia bunu söyleyip, içeri girmem için daha çok kollarımı tuttu. Evet, şimdi başlıyorduk işte...

***

Her şey bıraktığımız gibiydi okulda. Hiçbir koku ve ya delil yoktu. Onun burada olmadığına neredeyse emindim, ama Stiles hala tüm odalara teker teker bakıyordu.

"Bu da ne böyle?" diye Lydia'nın sesini duyduğumuzda hepimiz Kimya odasına koşmaya başladık. İçeri girdiğimizdeyse Lydia'yı karatahtanın önünde dikilirken bulmuştuk. Şok olmuş biçimde karatahtada alt alta yazılmış elementlere bakıyordu.

"İyi misin?" diye ona soru yönelttiğimde Lia "Hayır değil..." diye cevaplayıp, tebeşiri eline alarak her elementin kendi harfini karşısına yazdı. Hala anlamamış biçimde onlara bakıyordu, hepsinin yüzünde açıkca dehşet vardı.

"Kira." dedi Stiles fısıltıyla. Ve o an ben de ne olduğunu anlamıştım. Elementleri alt alta yazdığımızda Kira'nın ismi çıkıyordu!

Ve o an telefonumun çalmasıyla düşüncelerimi yazı tahtasından ayırıp, arayana baktım. Scott olduğunu görünce düşünmeden açıp, kulağıma dayadım.

"Scott?"

"Kira... Kira kaçırıldı! Kira kaçırıldı!"

Nefes nefese kalmış halde konuşan Scott'a karşın yüzüm dehşetli bir hal almıştı. Ama biz sadece iki dakika önce onun kaçırılacağını öğrenmiştik, şimdiyse onun artık kaçırıldığı haberini almak nefesimi kesmişti.

"Heaven?"

Lia'nın koluma dokunmasıyla birlikte kulağımdaki telefonu dehşetle kenara bıraktım. Lia'nın yüzüne baktım. "İyi misin? Rengin bembeyaz?"

"Kira... Kaçırıldı..."

Sözlerim karşısında hepsi şokla yerlerinde dikeldiler. Bir birinin ardından gelen sorulara verecek bir cevap bulamıyordum kendimde.