Gül Güzeli 6∣ Korkak

1.8K 129 1
                                    

Keyifli Okumalar (:

Göğsümün üzerinde bir ağırlık vardı, bu öyle bir ağırlıktı ki kalbim sıkışıyordu. Kafamın içinde garip bir yanma hissi dudaklarımda ise titreme vardı. Kılıçla geçirdiğimiz günün üzerinden bir gün geçmişti ve bugün Korhan'ın doğum günüydü. Onun için aldığım hediye yatağımın üzerinde dururken derin bir nefes verdim. Annem ve babam başta olmak üzere ikizim, küçük kız kardeşim partiye gitmişti fakat ben Kılıç'ı da geri çevirerek gitmemiştim. Dün söyleyip anlattıklarımdan sonra hiçbir şey olmamış gibi elimi kolumu sallayarak oraya gidemezdim. Üstelikte Korhan'ın bana yaptığı gibi Kılıç'ı kullanarak.

Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor ve ardı arkasına şimşek çakıyordu. Normalde bu havayı çok severdim ama şuan için içim garip bir hisle kaplanmıştı. Odada bir sağa bir sola giderek bu hissin geçmesini bekledim ama maalesef olmuyordu. Ellerimi saçlarıma daldırıp tutamları arkaya attığımda telefonumun ekranında Elis'in ismi belirdi. Çağrısını cevaplamazken birkaç çalıştan sonra da ekran yine karanlığa büründü. O ve ailesi de parti de olacaktı ve ben partiden haberler dinlemek istemiyordum. Yatağımın üzerine oturduğumda telefonuma bu sefer mesaj gelmişti.

-Korhan partide yok!

Kaşlarım anında çatılırken mesajını cevapladım.

-Nasıl yok?

-Aslında ilk buradaydı fakat sonra gitti.

-Neden peki?

-Bilmiyorum, çıkalı da bayağı oldu.

Telefonu yan tarafıma atıp sırt üzeri yattım. Elimle yüzümü sıvazladığım an yeniden bir şimşek çaktı ve bu dudaklarımdan bir çığlığın kaçmasına neden oldu. Bu seferki yakınımızdaki ormana düşmüştü. Yastığı yüzüme bastırdığım an zil sesini duydum. Evde kimse olmayacağı için debelenerek yattığım yerden doğruldum ve ayaklarımı sürüyerek koridora çıktım. Belki de annemler gelmişti, adımlarımı hızlandırıp merdivenlerden koşarak indim. Kapı bir kez daha çaldığında salona geldim, bir yandan da konuşuyordum.

"Ah tamam geldim." Kapıyı açtığım an yüzüm donuklaşırken Korhan karşımda ıslanmış vaziyette bana bakıyordu.

"Sen?"

"Gerçekten mi Beste?"

"Anlamadım?" yüzüne aptalca bakarken ellerini ıslak saçlarından geçirdi.

"Yıllar boyu beni sevdiğini söyledin, şimdi Kılıç mı ha?" kaşlarım çatılırken ona doğru bir adım attım.

"Sen! Sen bunu söylemek için mi geldin Korhan Bey! Zahmet etmişsin. Keşke gelmeseydin." Bana öfkeyle bakarken kolumu tuttu ve öfkeyle sıktı.

"O adamla evlenecek misin?"

"Sen ne saçmalıyorsun Allah aşkına Korhan, bunu da nereden çıkardın?" yüzünde bir anlığına bocalama olurken merakla yüzüne bakıyordum. Kolumdaki eli bir anlığına gevşerken bir cevap vermesini istiyordum.

"O adam" dediğinde kaşlarım çatıldı.

"Kılıç mı? O mu söyledi?" başını varla yok arası sallarken kolumu ondan kurtardım.

"Ve sende buna inandın öyle mi?"

"Dün yaptığın konuşmadan sonra Beste ne yapabilirdim?" yanaklarımın içini ısırırken artık ikimizde ıslanıyorduk.

"Korhan.." benden bir adım uzaklaşırken göğsümün ortasında ki o heyecan içimi titretiyordu. Ona bakmak, onun bana baktığını bilmek gözlerimizin birbirleri ile kavuşması heyecanımı arttırıyordu. Ormana bir şimşek daha düştüğünde yerimde zıpladım o ise öne atılarak beni kollarının arasına aldığında göğsüne sinmiştim. Başımı göğsüne yasladım, kulağımın altında atan kalbinin atımı bu soğuk havada bedenimi sıcacık yapmıştı. Sırtımı sıvazladığında acıyla titreyen bedenimin acısı dinmişti.

Saplantılı Aşk|Gül GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin