Keyifli Okumalar (:
"Gül dikene düştü, bülbülün göğsü yaralandı. Bir dikene, bir güle baktı ve ağladı.."
Gül ile Bülbül
4 Şubat 2017
'Eğer bir kadın hala kalbini kıran adamın peşinden gidiyorsa, bilin ki o kadın dünyanın en sadık aşığıdır.' Diye okumuştum bir kitapta, doğruydu. Kalbim kaç kere kırılmıştı ama sevmekten hiç mi hiç vazgeçmemiştim. Zaten ben sevmekten hiç vazgeçmeyi bilmezdim ki?
Peki ya bir insan âşık olduğunu nasıl anlardı? Kalbi çarptığında mı? Yoksa etraftaki her şeyin silinip ikimizin yeryüzünde kaldığı bir anda mı anlardı? Sizi bilmem ama ben âşık olduğumu kör bir gecede, izbe bir yerde anlamıştım.
Ve kalbim o günden beri defalarca kez duvara çarpmış, milyonlarca kez yere düşüp üzerinden geçilmişti. Fakat ben asla pes etmemiştim. Bu beni gurursuz mu yapardı yoksa sadık bir âşık mı?
Bilmiyordum. Ya da pek emin değilim diyelim.
Derin bir nefes alarak arkama yaslandım. Bugün benim doğum günümdü, yeni yaş yeni umutlar, yeni dilekler, yeni maceralar ve yeni bir yıl.. Peki, o zaman benim heyecanlı olmam gerekmez miydi?
Hele ki ikizim ve benim için arkadaşlarımız büyük bir parti hazırlıyorsa? Sanırım ben heyecanımı bu gece Korhan'ın doğum günüme gelip gelmeyeceğini düşünerek kaybetmiştim. Derin bir nefes alarak okuduğum kitabı kapattım. Aslında hazırdım evden çıkmalıydım ama ayaklarım nedensizce geri geri gidiyordu. Hatta gitmiyordu bile!
Kitabın kapağına usulca dokunup güç almak ister gibi gözlerimi kapattım ve yere gelişigüzel attığım topuklu ayakkabılarımı giyerek odamdan dışarı çıktım. Merdivenlerden inip aileme veda ettiğimde kabanımı ve çantamı alarak arka koltuğa oturdum. Anıl'da dâhil olmak üzere herkes partinin yapılacağı oteldeydi ama Anıl oradayken ikizi hala arabada partinin yapılacağı yere gitmeye korkuyordu.
Derin bir nefes aldım ayakkabılarımın ucunu yere vurduğumda telefonumun mesaj sesi yankılandı. Heyecanla gelen mesaja bakarken kalbimin yerinden çıkacağına yemin edebilirdim.
Doğum gününden kaçan bir kız mı? Hmm.. Çok etkileyici!
Kalbim daha da çarparken ellerim terlemişti. Cevap atmadan önce telefonumu dizime koydum. Heyecandan kasılan bedenimi rahatlatmak için nefesler alırken yeni bir mesaj gelmişti.
Bekliyorum.
Ve beni nerede beklediğini biliyordum. Cevap yazmadan telefonumun ekranını kapatıp çantama koydum. Kemal amcaya nereye gideceğimiz söylerken arkama yaslanıp camdan dışarı baktım. Güneş batıyordu ve doğum günü partimden daha heyecanlıydım çünkü sevdiğim adamın yanına gidiyordum.
Gideceğimiz yerde fazla uzak değildi belki on ya da on beş dakikalık bir yoldu. Bu sefer ayaklarımı keyifle vurup Rusça çalan şarkıya eşlik ettim. Melodiyi mırıldandığımda sözlerini düşünmemeye çalışarak söyledim. Çünkü bu en sevdiğim şarkıydı.
"Bunu keşke bir daha başa alabilsek?" Kemal amca bu isteğime gülmüştü çünkü bunu hep diyordum. Şarkıyı tekrar başa aldığında tam çözemediğim Rusça kelimeleri salladım. Kendimi popstar zannederken heyecandan da enerjim tavan yapmıştı. Araba boş yolda hızını arttırırken arkama yaslanarak büyük bir keyifle dışarı baktım.
--
Dakikalar içinde Korhan'ın oturduğu rezidansa gelirken Kemal amcaya gitmesini söylemiştim. Yerimde kıpırdanıp üzerimdeki kısa elbiseyi düzelttim. Rüzgâr sert bir şekilde bedenime çarparken titreyerek çift kanatlı geniş sürgülü kapıya ilerledim. Buraya daha öncede geldiğim için girişteki görevlinin yanına uğramadan asansöre usulca yaklaştım. Genç bir çift bana iyi akşamlar dileyerek yanımdan uzaklaşırken ağzımın içinde bir şeyler geveleyip asansöre bindim. En üst katı tuşladığımda kendime baktım. Üzerimdeki tozpembe elbise üzerime oturmuştu. Kahverengi saçlarımsa dalgalı bir şekilde omuzlarımdan aşağı süzülüyordu ve krem rengi ayakkabılarımda elbisemle bayağı bir uyumluydu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantılı Aşk|Gül Güzeli
Roman pour Adolescentsİki Kitap Bir Arada! Hangisini isterseniz onu okuyun! İki kız düşünün, biri korktuğu aşktan kaçarken diğeri birlikte büyüdüğü adamın her bir cümlesinde kırılan.. Birisinin kalbi yangından kaçarken diğerinin kalbi alevler içinde yanan.. Destina aşık...