Keyifli okumalar:)
Başımın içerisinde kocaman bir ağrı, kalbimin üzerinde ise bir ağırlık vardı. Gözlerimi açtığımda görüş açıma beyaz bir tavan ve kocaman bir avize girdi. Tamam, bizim evde böyle bir avize yoktu.
"Melsa?" Araf'ın sesini duyduğumda bulanan aklım daha yeni kendisine geliyordu. Ah, biraz önce olanlarda vardı tabii! Yattığım yerden hızla kalktığımda Araf'ın yüzü endişe içerisine bürünmüştü.
"İyi misin? Bir anda bayıldın."
"Bayıldım mı?"
"Evet durup dururken bayıldın, anlamadım." Kaşlarım çatılırken endişeyle tekrar sordu.
"Sanki bayılmaya gelmiş gibiydin. Geldin konuştuk ve bayıldın."
"Biraz önce olanlar?"
"Biraz önce ne oldu ki?" dudaklarım açılırken omuzlarımda düşmüştü.
"Biz biraz önce konuşuyorduk ya?"
"Ne hakkında? Sadece buraya neden geldiğini sordum sonrada bayıldın." Başım öne umutsuzlukla eğilirken kendi kendime mırıldandım.
"Yine mi rüyaydı?" dudaklarında bir gülümseme olduğunda kaşlarımı çattım.
"Ne oluyor?" elleri yanaklarımı bulduğunda ifadesiz bir şekilde baktım.
"Artık biriz ha?" ifadesiz yüzüm artık yerini dudaklarımın açılmasına bırakırken bana gülümsedi.
"Melsa" fısıltısı kulaklarıma ulaşırken elimi kaldırıp patlamış dudağında parmaklarımı gezdirdim. Parmak uçlarıma hafif bir öpücük kondurduğunda yaklaşarak yanağını da öptüm.
"Araf" sesim heyecanlı çıkarken bana hafifçe gülümseyip şakağıma bir öpücük bıraktı ve ardından da fısıldadı.
"Güzelim.." kalbim son sürat atarken gözlerim kapandı. Kalbim artık göğsümü delip çıkacaktı.
"Melsa, seni seviyorum." Göz pınarlarım artık baskısından kurtulmak istercesine sızlarken onunda kahvelikleri parlıyordu. Ellerimi ellerinden çekip ona sarıldığımda o da beni sıkıca sardı. Gözyaşlarım artık şelale olmuş akıp giderken eli sırtımda geziniyordu.
"Araf.."
"Şşş.. Biliyorum güzelim, görüyorum."
Yıllardır kalbimin ağrısından akan yaşlarım artık mutluluktan akıyordu. Ben ona sarılmış yaşlarımı akıtırken Araf sırtımı usul usul okşamaya devam ediyordu. Koltukta yanıma oturduğunda başımı boynunun girintisine soktum. Kokusu bana huzur verirken elimdi kalbinin üzerinde koydum. Artık neredeyse üzerinde top olmuş gibiydim.
"Melsa?" sesindeki tuhaf tınıyı hissettiğimde başımı kaldırıp ona baktım.
"Bir şey mi oldu?" elini saçlarına götürüp karıştırdığında yüzüne merakla bakmaya devam ettim.
"Ne soracaksın?"
"Biraz önce sormuştum."
"Çok şey sordun." Derin bir nefes alıp ardından da gözlerimin en derinine baktı.
"O puşt seni öptü mü?" dediği şeyle gözlerim kocaman açılırken yüzüne ciddi mi diye baktım. Gerçekten de ciddiydi!
"Araf saçmalama ya bu da soru mu şimdi?"
"Soru tabi ki niye soru olmasın!"
"Yok artık!"
"Cevabını bekliyorum güzelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantılı Aşk|Gül Güzeli
Novela Juvenilİki Kitap Bir Arada! Hangisini isterseniz onu okuyun! İki kız düşünün, biri korktuğu aşktan kaçarken diğeri birlikte büyüdüğü adamın her bir cümlesinde kırılan.. Birisinin kalbi yangından kaçarken diğerinin kalbi alevler içinde yanan.. Destina aşık...
