12|Konuşmayalım

7.4K 438 39
                                    

Keyifli Okumalar (: 

Araf odadan çıktığında arkasından öylece bakakaldım. Sinirden ellerim titrerken üzerimdeki gömleğin düğmelerini zar zor ilikledim. Pantolonu da giydiğimde havluyu saçlarıma sarıp odadan çıktım. Aşağıdan kahkahalar gelirken çıplak ayaklarımla yavaş yavaş indim.

Görüş açıma girdiklerinde Araf'la göz göze geldim. Bakışlarımı ondan kaçırırken Yalgın elindeki salatalığı ısırıp sırıttı.

"Bir an hiç gelmeyeceksin sandım."

"Ne yapabilirim? Çamurları ancak çıkartabildim."

"Sen otur da sana çay koyayım." Destina sandalyeye oturmam için elini omuzuma koyarken Yalgın eğilip mırıldandı.

"Görümcenle anlaşman güzel kardeşim." Onun bu haline kısık bir kahkaha atarken Araf yanımda söylendi.

"Sen kayınçonla anlaşamıyorsun ama!" ardından da bakışları bana dönerken gözlerimi kısıp sinirle ona baktım.

"Sana ne!"

"Yine başlamayın!" Yalgın araya girerken arkama yaslandım. Sanki onunla uğraşmak isteyen vardı. Destina birkaç dakika sonra elindeki fincanla geri geldiğinde teşekkür ederek çayımdan bir yudum aldım.

"Birde kız olacaksın." Araf artık sabrımın sınırlarını zorlarken bu sefer sessiz kaldım. Ona cevap verdiğimde daha da üsteliyordu. Yalgın cevap vermemiş olmama şaşırmış olacak ki kaşları havaya kalktı.

"Kaçta gideceğiz?" Destinanın sorusundan hemen sonra telefonumun ışığı yanmıştı. Gelen mesaja baktığımda Araf kulağıma eğilip fısıldadı.

"Bahadırcık sevgilisinden ayrı kalamıyor galiba!" alayla söylediği söz karşısında gözüme perde indi ve elimdeki fincanı masanın üzerine fırlatıp tabağımın yanında duran bıçağı alıp sinirle ayağı kalktım.

"Seni şimdi deşeceğim! Ne istiyorsun benden ya?" Destina çığlık atarken Yalgın sitemle söylendi.

"Oğlum bu kızı sinir etmekten zevk mi alıyorsun? Bilmiyor musun deli damarını!" Araf bana sırıtırken öfkeyle ayaklarımı yere vurdum.

"Seni geberteyim de gör." Üzerine yürüdüğümde Yalgın hızla üzerime atıldı.

"Saçmalama otur şuraya!"

"Sen karışma! Öldüreyim şunu da rahat edeyim." Öne doğru atıldığımda Yalgın belimi sıkıca tutuyordu.

"BIRAKSANA!"

"Destina bakma öyle, al şu bıçağı elinden!" ben elimdekini öfkeyle sağa sola sallarken tereddütle duruyordu.

"Şu Araf'ı doğrayayım. Söz bırakacağım!" o sırada telefonum çalarken Araf sırıttı.

"Sevgilisi arıyor." Gözümün artık iyiden iyiye karardığına yemin edebilirdim. Ortalık daha da kararırken hızla atılıp elimdekini bir yere sapladım. Destinanın çığlığı duyulurken Araf'ın inlemesi ardından da Yalgının öfkeli sesini duydum.

"Sana söylemiştim!" Ardından da bedenim kendini yere bırakırken etraf kararmıştı.

***

"Lanet olsun! Bunun böyle olacağı belliydi!" uzaklardan ses geliyordu fakat kimin sesi olduğuna emin değildim.

"Daha önce böyle bir şey olmuş muydu?" bu sorudan sonra sesler yavaşça netleşmeye başlamıştı.

Saplantılı Aşk|Gül GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin