Keyifli Okumalar (:
Melsa
Tanrıya pişman olmamak için defalarca yalvarmıştım ama duam kabul olmamıştı. Pişmandım. Yüzlerce ve binlerce kez Amerika'ya geldiğim için pişmandım. Araf'ı kaybettiğim için köpek gibi pişmandım. Ama onun iyiliği için gitmemiş miydim?
Gitmiştim.
Elimdeki siyah kaplı günlüğün sayfalarını açtım. Yangında tuttuğum günlüğü kaybetmiştim ve onu bir daha bulamamıştım. Küçüklüğümden beri Araf'a hissettiğim aşkı ona yazmıştım ve Araf gibi onu da kaybetmiştim. Şimdi ise elimde yeni bir defter vardı, son bir kez kapağını açıp yazı yazacağım siyah kaplı defter. Derin bir nefes alarak tükenmez kalemi elimde çevirdim ve hissettiğim tüm acıları aktardım.
Araf,
Bu defter bir gün eline geçer mi bilmiyorum ama nedensizce geçeceğini hissediyorum. Keşke korkak olmayarak o gün giderken yüzüne gerçekleri söyleyebilseydim. Fakat bir tarafım gerçeklerden çok senin mutluluğunu istedi. Asla üzülüp sıkılmamanı, benimle birlikte kahrolmamanı diledi. Ben senden geçemedim ama sen geçtin. Keşke vaz geçmeseydin demiyorum ve demeyeceğimde, sen defalarca Leylaya sahip olurken ben acı denizinde kucak açmış yüzüyordum. Seni suçlamıyorum ve suçlamayacağımda keşke bu kadar korkak olmasaydım, keşke seni bu kadar düşünmeseydim. Keşke..
7 senelik bekleyişimi artık bugün sonlandırıyorum. Ben artık acı denizine değil mutluluk denizine kucak açıyorum. Senden ayrıldıktan sonra tonlarca şeye keşke dedim ama keşke demeyeceğim tek şey seni çok sevdiğim. Ben seni çok sevdim ama artık vaz geçiyorum.
Birazdan Türkiye'ye indiğimde artık seni sevip umutla bekleyen birisi değil başka bir adamın nişanlısı olacağım. Artık bende mutluluğu seçiyorum. Hüznü ve kederi arkamda bırakıyorum.
Mutluluğu hak ediyorsun.. Hoşça kal..
Defteri kaaptıp çantamın içine attığımda Yalgın bana bakıyordu.
"Bir şey mi oldu?"
"Hayır." Bakışlarımı ondan kaçırırken uçağın tekerlekleri yıllar önce buradan gittiğimiz topaklara değmişti. Derin bir nefes aldığımda yerimde kıpırdandım.
"Damian ne zaman geliyor?"
"Bu akşam uçağı kalkıyor. Yarın sabah inmiş olurlar."
"Davet hakkında konuştun mu?"
"Evet, şaşırdı. Fakat artık ona ılımlı baktığım için sevindi."
"Babamla konuşacak mısın?"
"Tabii ki bugün uygun bir zamanda söyleyeceğim. Şuan için sadece bu uçaktan inip eve gitmek istiyorum. Saatlerdir oturmaktan tüm vücudum ağrıyor." Sıkıntıyla bir nefes verip ayaklarını uzattı.
"Birazdan ineceğiz." Neyse ki özel uçakla gelmiştik arada bir kalkıp dolaşıyorduk fakat 10 saat gibi bir süre zarfında havada olduğumuz için her yerimiz ağrımıştı.
"Yarın davette Destina olacak."
"Biliyorum." Sesini ifadesiz tutmayı başarmaya çalışsa da pek başarılı olamamıştı.
"Ne yapacaksın?"
"Bir şey yapmayacağım. Yıllar geçti, beni sevmiyor bile! Kapat artık şu konuyu" ayağı kalkıp gözlüklerini takarken üzerindeki kabanı düzeltti. Uçak dururken çantamı alıp ceketimi de koluma attım. Kapı açılırken içeri rüzgar girmiş ve yüzüme sert bir biçimde çarpmıştı. Tanrım bu havayı bile özlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantılı Aşk|Gül Güzeli
Novela Juvenilİki Kitap Bir Arada! Hangisini isterseniz onu okuyun! İki kız düşünün, biri korktuğu aşktan kaçarken diğeri birlikte büyüdüğü adamın her bir cümlesinde kırılan.. Birisinin kalbi yangından kaçarken diğerinin kalbi alevler içinde yanan.. Destina aşık...