3|Bencil

14.3K 679 56
                                    

Keyifli Okumalar (:

Yalgının kucağında eve doğru girerken bir yandan da arkamızdan gelen Araf'a bakıyordum. Onun bakışları donuklaşırken bakışlarımı ondan kaçırıp dibimde mırıldanan Yalgına çevirdim. Bana sürekli ne yapmam hakkında bilgiler verirken koluna çimdik attım.

"Sus artık ya! Canım acıyor zaten!" o sırada evden içeri girmiştik. Saniyeler içinde Yalgın beni kanepeye oturturken Araf başımda durmuş söyleniyordu.

"Yolun ortasında neden duruyorsun?" bunu daha önce de birkaç kez söylemişti ve ben daha öncekiler gibi yapmayarak bu sefer cevap verdim.

"Sana hiç laf yetiştiremeyeceğim!"

"Melsa iyisin değil mi?" Destina telaşla sorarken gülümsedim.

"İyiyim merak etme" o sırada Yalgın öksürürken yüzümü ekşiterek konuştum.

"Biraz ağrım var tabii.." bir kez daha öksürürken mırıldandım.

"Kopmuş bile olabilir!" Yalgının mavi gözleri kızarırken şirince sırıttım. Kaşlarını çatarken sırıtmam yüzümde solmuştu.. Bu, daha sonra görüşeceğiz demek oluyordu.

"Buz koyalım ayağına, bende bir krem vardı alıp geliyorum." Destina geldiğimiz yolu geri giderken Buğuda peşinden gitti. Onlar evden çıkarken Yalgın kafama vurdu.

"Benim salak kardeşim, ben sana ne dedim!"

"Ya gelecek geri daha ne istiyorsun!" tekrardan kafama vuracağı sırada bu sefer Araf devreye girdi.

"Yalgın yeter artık! Kafasına vurup durma!" Araf devreye girdiğinde ona minnetle baktım. Ayağı kalkabilseydim muhtemelen Yalgının üzerine atlamıştım.

"Ayağım ağrıyor! Ya buz getirirsin ya da ben babamı ararım gelip beni hastaneye götürür. Böylece sende Destinadan uzak kalırsın!"

"Lan bana bak!" Yalgın üzerime yürürken Araf kolundan tutarak Yalgını kenarı ittirdi.

"Kes artık! Kızın halini görmüyor musun?" birkaç dakika sinirle yüzüme bakıp ardından da yanımızdan uzaklaşırken Araf'a minnetle baktım.

"Teşekkür ederim." Yanıma oturduğunda yerimde kıpırdandım.

"Şimdi ayak bileğine dokunacağım." Başımı salladığımda koltuğun ucuna doğru kaydı. Ayakkabımın bağcıklarını çözüp çıkarttı. Ardından da çorabım yeri boylarken gördüğüm şeyle gözlerim kocaman açıldı. Ayak bileğim davul gibi olmuştu! Araf'ında bakışları benim baktığım yere kayarken dudağımı ısırdım. Hemen ardından da parmakları ayağımda gezinirken kalbim hızlanmıştı.

"Bastırdığımda acıma var mı?"

"Biraz, fakat o kemik kısmı çok ağrıyor." Parmakları bu seferde kemik kısmına yönelirken Yalgının sinirli sesini duydum.

"Ne oluyor burada?"

"Senin yapmadığını yapıyorum." Yalgın buzu elime tutuştururken mırıldandım.

"Koy şunu ayağına!"

"Ayağımı kendime çekemiyorum. Of ya nasıl abisin sen? Canım acıyor görmüyor musun? Tutturmuşsun Destina diye!" o sırada gözlerim dolarken yüzünde şaşkınlık belirtisi olmuştu. Elimdeki buzu geri almak için uzandığında kendimi geri çektim.

"İstemiyorum git! Araf benimle ilgileniyor. Destina'ya gidip kardeşim beni istemedi diye dert yanabilirsin!" bu söylediğime Araf sırıtırken kapı çalmıştı. Başımı ters tarafa çevirirken ayak sesleri duydum. Muhtemelen gidiyordu.

Saplantılı Aşk|Gül GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin