Keyifli okumalar (:
Kollarım, karnım ve kalbim çok acıyordu. Tüm güzel anılarımızın hepsi bir gecede kül olmuştu. Çocukluğum, kıyafetlerim, en sevdiğim eşyalarım ve kimsenin bilmediği günlüğüm bir gecede kaybolup gitmişti..
Hayat çok garipti, saatler önce bu evde kahkahalar uçuşurken şimdi büyük bir hüzün vardı. Cahit amca annemle babama haber vermiş ve yolu geri dönüyorlardı. İtfaiye görevlileri büyük bir çaba aile evimizi söndürüyordu fakat büyük bir kısmı tamamen yanmıştı.
Taş bir ev nasıl yanabilirdi aklım almıyordu. Gözlerimi bahçe dışında bulunan ambulansın tavanına dikmiş öylece bakınıyordum. Gözlerimden durmadan yaşlar süzülüyor ve Araf'ın karaya bulanmış parmakları her bir yaşımı siliyordu.
Kalbim acıyordu.. Ne söyleyebilirdim ki?
Ağzımdaki oksijen maskesi her bir nefes alışımda biraz daha ciğerlerimi rahatlatıyordu. Derin derin soluyor ve dumandan göğsümü acıtan bu acının geçmesini bekliyordum.
"Geçecek güzelim.." bakışlarımı tavandan alıp Araf'a çevirip hafif bir tebessüm ettim.
"Biliyorum." Maskeden dolayı sesim boğuk çıkmıştı ama onun beni duyduğunu biliyordum. Alnıma bir öpücük bıraktığında gözlerim saniyeliğine kapanıp açıldı.
"Araf" elimi kaldırıp yanağına dokunduğumda cümlem yarım kalmıştı. İçinde bulunduğum ambulansın içi araba farıyla aydınlanmış ve ardından da Yalgının sesi kulaklarıma dolmuştu. Doğrulmam için dirseklerimi sedyeye koydum ve Araf'ın desteği ile doğruldum. Yalgın büyük bir telaşla ambulansa bindiğinde ona sarıldım.
"İyiyim ben"
"Koluna ne oldu?"
"Önemli bir şey yokmuş, pansuman yapıp sardılar."
"Çocuklar nasıl?"
"Hepsi iyi sadece Bestenin ayağının altı yandı."
"Ama şimdi iyi merak etme" Araf benim cümlemi tamamlarken başımla onayladım.
"Bebek nerede?"
"Annemin yanında iyi o da"
"Bunu kim yapmış?"
"Bilmiyorum. Cahit amcalar buraya geldiğinde korumaların hiç biri yoktu. Sadece iki kişi aşağıda ki çalılıkların arasında ölü olarak bulunmuş.. Ve ambulans hemşiresinin söylediğine göre bizim uyanmamamız için yüzümüze sprey sıkmışlar.." Yalgının yüzü bembeyaz olurken Araf sinirle söylendi.
"Gün ağardı ve onlar bir saat önce uyandılar. İtfaiye görevlileri bu yangının 2-3 saatlik olduğunu taş ev olmasından dolayı bu kadar geç en üst kata ulaştığını söylüyor."
"Bunu kim yapar?" Yalgının öfkeli sesi ambulansta yankı yaparken bakışlarım onun arkasından bize gelen Destinaya kaydı.
"Onu alan adam!" ikisi de arkaya bakarken hızla konuştum.
"Cahit amca Destinanın kendi kız olduğunu biliyor. Bence bu yüzden, bu karışıklıkta Destinayı alıp gitmek için yaptı ama Yalgın onunlaydı, alıp gidemedi. Ben bu şekil düşünüyorum ama bilemem babamızın birçok düşmanı var. İhalelerle ilgili bir şey de olmuş olabilir."
"Yok, bu mantıklı! Babam gelsin o bulur, çözer."
"Melsa iyisin değil mi?" Destina Yalgını ezip bana sıkıca sarılırken koluma dikkat ederek sarılmasına karşılık verdim.
"Güzelim ayağımı ezdin!"
"Kes! Dilini kesmeyim şimdi!" Yalgın anında susarken sırıttım. Ona posta koyabilen tek insandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantılı Aşk|Gül Güzeli
Novela Juvenilİki Kitap Bir Arada! Hangisini isterseniz onu okuyun! İki kız düşünün, biri korktuğu aşktan kaçarken diğeri birlikte büyüdüğü adamın her bir cümlesinde kırılan.. Birisinin kalbi yangından kaçarken diğerinin kalbi alevler içinde yanan.. Destina aşık...