Gül Güzeli 8∣ Yıldız

1.7K 119 3
                                    

Keyifli Okumalar (:

Korhan

Birkaç saniyenin önemi hayatımızda o kadar büyük ki, her şey pamuk ipliğine bağlıydı. Hayatımda her zaman saniyeye önem vermiştim çünkü dakikalar bu dünya için çok uzundu. Kollarımda ki kadın öylece yatıyordu, kirpiklerinin gölgesi yüzünde dalgalanıyordu. Parmağımla usulca yanağını okşadım, şimdi o yanağı kızarmalıydı öyle değil mi? Fakat hala solgun durmaya devam ediyordu. Nefes alış verişi ise zayıftı, bu bir insanın bu dünyada yaşamaya devam etmesi için çok düşük bir şansıydı.

Tıpkı benim gibi..

Kazadan sonra hiçbir zaman kendimi bu dünyada yaşamak için şanslı görmemiştim. Aksine bir tarafım ölmüştü, bedenim buradaydı ama ruhum ölüydü. Ve o bedenim Beste sayesinde dünyadaydı.. Çünkü o gül güzeliydi, bedenim Azrail'le savaşırken gülün kokusu beni hayatta tutmuştu. Besteyi gördüğüm ilk gün ise o kokuyu duyumsamıştım. Küçücükken canım için savaşırken duyduğum koku tekrardan burnuma dolmuştu. Gülümsedim ve alnına öpücük bıraktım. Onu gördüğüm ilk gün dün gibiydi. Yasa dışı girdiğim dövüşlerin olduğu yere gelmişti, üstelik yaşı da tutmuyordu. Destinanın peşinde dolanırken bana çarpmış ve olduğu yerde öylece kalıp yüzüme bakmıştı. O yüzüme bakarken rüzgâr kokusunu bana uçurmuştu. O andan beridir de hayatımdaydı.

Bestenin hayatımda olmasını seviyordum, heyecanla konuşmasını, beğenmediği bir şey olduğunda dudaklarını bükmesini ve onu dikkate almadığımda verdiği tepkileri seviyordum. Onu üzmek, gözlerinin dolmasını sağlamak bile kendimden nefret ettirmeme sebep oluyordu. Beni sevdiğini biliyordum ama ben ona söyleyemiyordum. Her hareketimle de kafasının karıştığını ve ne yapması gerektiğini bilmediğini biliyordum. Çünkü böyle istiyordum, neden böyle istiyordum. Yara almamak için veyahut bu ilişkinin sonu kötü biterse birbirimizi sonsuza kadar kaybetmemek için böyle istiyordum.

Peki ya şimdi?

Kucağımda öylece yatıyordu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Narin bedenini kucağıma bıraktığında kilitlenmiştim. Korku bedenime çöreklenmişti. Kendimi hiçbir zaman önemsememiştim ama onu kaybetme korkusu bir anda bedenimi sarmıştı. Ne garipti ama değil mi? Aciz ruhum bazen öyle davranırken bazen de böyle davranıyordu.

"Korhan Bey, geldik." Arabanın kapısı açıldı ve ben kucağımdaki ruhu bedenini terk etmiş kadını kollarıma aldım. Belki de o taptığım ruhu asla tekrar gelmeyecekti.

"Korhan Besteyi sedyeye bırakmalısın." Annemin sesi kulaklarımda yankı yaptığında usulca bıraktım.

"Ailesine haber verdim." Babası yine beni suçlayacaktı. Belki de onu görmeme izin bile vermeyecekti. Beni istemediğini biliyordum, bunu yıllardır o soğuk bakışlarında anlamıştım. Sedye yanımdan uzaklaşırken işte yıllardır bende Besteye bu kadar soğuk ve uzaktım. Annemin koluma dokunması ile kapıdan içeri adım attığımda o artık iyice gözden uzaklaşmıştı.

"Hadi Korhan" burada olmak beni kötü hissettiriyordu. Geçmişin kötü anıları bedenime gelip konmuştu. Kazadan bu güne kadar hastahaneye geliş sayım bir elin parmaklarını geçmezdi. Doktorlar hastalandığımda hep eve gelirlerdi. Gelirlerdi çünkü hastahane benim için travmaydı.

"Korhan istersen dışarda kal, ben ailesi gelinceye kadar beklerim."

"Hayır." Adımlarımı hızlandırıp koridorun köşesinden döndüm. Acil müdahalenin olduğu kısma geldiğimde tam kapanmamış perdeden Besteyi gördüm. Yüzü daha da solgunlaşmıştı. Eve geldiğinde de solgun görünüyordu bir anda ne olmuştu? Ya da eve gelirken de kötüydü ama bunu belli etmemeye çalışıyordu.

Saplantılı Aşk|Gül GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin