Saplantılı Aşk|Gül Güzeli

27|Gerçekler

Keyifli Okumalar (:

Hayal teyze Araf ve benim önümde bir sağa bir sola giderken diğerleri yatmaya gitmişti. Yoldaki kusma maceramdan sonra eve gelmiş herkes tarafından bir güzel azarlanmış şimdide elimdeki papatya çayını yudumluyordum.

Ben midem yüzümden maalesef yatmaya gidememiştim, çünkü evden içeri gireceğim anda bir daha kusmuştum. Bu duruma şahit olan Cahit amca hemen eşini uyandırmış ve benim için bir şeyler hazırlamasını istemişti. Şimdi ise elimdeki papatya çayını içerken o da oğluna kızmakla meşguldü.

"Şuraya bak! Kolun rezil halde görünüyor. Yüzünü hiç söylemek istemiyorum. Annem madem dayak yemek istiyordun ben seni döverdim. Neden başkalarına gidip kendini dövdürdün anlamadım?" bu dediğine gülmemek için yine çayımdan bir yudum aldım.

"Araf bazen beni delirtiyorsun."

"Bittiğini varsayıyorum ve o yüzden şimdi yatmaya gidiyorum!"

"Araf!" o annesini hiç dinlemeden merdivenlere yönelirken omuzlarım düşmüştü. Ona karşı çok kaba davranıyordu.

"Şey, yarına düzelir. Üzülmeyin, hatta ters davrandığı için şimdiden pişman olmuştur." Karşı koltuğumda oturan Cahit amca bana hafif bir tebessüm ederken başımda dikilen kadın başını olumsuz anlamda salladı.

"Yok Cahit, biz hata yaptık. Peri kaybolduğunda bu çocuğu çok ihmal ettik, ondan başına buyruk oldu. Şimdi ne desek işlemiyor." Üzüntüyle koltuğa oturduğunda elimdeki kupayı sehpahanın üzerine bırakıp yanına yaklaşıp elini tuttum.

"Hayır, hata falan değildi. Sizin yüzünüzden değil, hayatında kardeşi olmadığı için bu şekilde davranıyor. Belki sizlere gösteremediği üzüntüsünü bu şekilde atıyor." Gözlerinde ağlamaklı bir ifade olurken elini kaldırıp yanağıma dokundu.

"Belki haklısın." Ona hafif bir gülümseme gönderdiğimde sağ gözünden hafif bir yaş süzülmüştü.

"İçimdeki o kayıp boşluğu dolduruyorsun."

"Biliyorum, sizde benim." Yanağıma bir öpücük bıraktığında birkaç adım ilerimizden öksürük sesi geldi.

"Hadi hanımlar yatma vakti. Hem Hayal sana söylemem gereken bir konu var."

"Araf'la mı ilgili"

"Hayır, Periyle ilgili" Kaşlarım çatılırken kalbim bir anlığına korku ile çarptı. Ya o kız bulunursa ne olacaktı? Bir yandan bulunmasını isterken diğer tarafım istemiyordu. Bulunmasını isteyen yanım Hayal teyze içindi, istemeyen tarafım ise Yalgın içindi. Sonuçta çocukluk aşkıydı öyle değil mi? Kalbimin atışı giderek hızlanırken Cahit amca elini omzuma koydu.

"Hadi kızım, sen uyumaya git. Bizde birazdan yatacağız." Başımı sallayıp iyi geceler dileyip yukarı Melsanın odasına çıkmak için merdivenlerin başına geldiğimde bir yandan da arkadaki konuşmayı dinlemeye çalışıyordum. Peri ve bulunma ile ilgili kelimeler geçiyordu ama dediklerini tam anlayamıyordum. Merdivenlerin hepsini çıktığımda artık seslerde arkamda kalmıştı.

Melsanın odası tam karşımdaydı ve ben sol tarafımdaki odanın kapısını yavaşça açarak Yalgının odasına girdim. Altındaki siyah eşofman ile üzeri çıplak bir şekilde yüz üzeri yatıyordu.

"Beste sana odana git demedim mi? Başlatma Korhan'ın yaşına!" dudaklarımdan bir kıkırtı döküldüğünde sesimi almış olacak ki sırt üzeri döndü.

"Güzelim?"

"Neden söylemdin Korhan'ın yaşını?"

"Destina bebeğim, bilerek mi yapıyorsun? Ergence düşünceler."