17|Kıskanç

6.3K 373 172
                                    

Keyifli Okumalar (:

Bazen tuttuğunuz dileklerin gerçek olmamasını istersiniz. Çünkü sonunu bilir ve sizi felakete sürükleyeceğini bilirsiniz. Fakat bazense sonunda mutluluğun olduğunu bilir ve her şeye katlanırsınız. Nefsimi tutmuş bakınırken Yalgının dediklerinin doğru olmamasını diliyordum. Eğer dedikleri doğruysa bu akıl almaz bir olay olurdu. Gözlerim birkaç saniyeliğine kapanıp açıldığında Araf birkaç adım atarak dibimde durdu. Öylece Yalgına bakıyor ve bir şey demiyordu. Dudaklarımı ıslatıp en sonunda birkaç dakika önce kaybettiğim sesimi bulup çıkardım.

"Bu doğru değil, değil mi?" gözlerimiz kesiştiğinde mavi gözlerini benden kaçırdı.

"Doğru."

"Bu mümkün olamaz." Araf'ın acı fısıltısı kulaklarımdan içeri süzüldüğünde dudaklarım titredi.

"Fakat bunu annene şimdi söylersek, geri dönülmez olaylar olabilir."

"Yalgın! Sen ne dediğinin farkında mısın? Birkaç metre ötemdeki kız benim kardeşim? Peri yani?" Yalgın başını salladığında Araf ondan beklemediğim bir şekilde kahkaha attı. Ardı arkasına gülüyor ve saçlarını çekiştiriyordu. Neredeyse on sekiz yıllık hayatım boyunca onu ilk defa böyle görüyordum.

"Ya..ni şi..m..di o kı..z b..eni..m k..arde..şim." gülmekten kelimeleri kesik kesik çıkarken delirmiş gibi davranıyordu.

"Sevgilim bak bir konuşalım." Korkuyla yanaklarını tuttuğumda gülmekten çatlayacaktı.

"Yalgın tut oturtalım. Şok geçiriyor sanırım?"

"Siktir ya!" Araf'ı koltuğa oturttuğumuzda gülmekten kıpkırmızı olmuştu.

"Araf beni korkutuyorsun." Ağlamaklı bir şekilde konuştuğumda yanaklarımı tutarak bir öpücük bıraktı.

"Korkma! Korkma!" fakat hala gülüyor hatta gülmesi daha da genişliyordu.

"Bu böyle olmayacak, çekil Melsa!" Yalgın kolumdan tutup beni kenarı ittiğinde merakla ona baktım. Yanağına sert bir tokat geçirdiğinde çığlığım koridorda yankılanmıştı. Araf'ın gülmesi kesilirken şaşkınlıkla ikisine baktım.

Kalbim korkudan hızla atarken kızların sesini koridorun başından duydum.

"Neler oluyor?" kızlar gürültü ile içeri girdiğinde Araf oturduğu yerden kalktı ve Destinaya baktı. Bakışları üzerinde gezerken benimde bakışlarım onun üzerindeydi.

Destina bize şaşkınlıkla bakarken bakışlarım önce sarı saçlarında daha sonra açık mavi gözlerinde en sonunda ise çillerinde gezmişti. Perinin de saçları sarıydı, gözleri açık maviydi ve çilleri vardı. Aslında dünya da birçok insan böyle değil miydi?

"Neler oluyor?" Beste heyecanla sorarken Yalgın ikisinin arasına girdi.

"Yok bir şey! Babam hakkında konuşuyorduk."

"Sevgilim, hadi gidelim." Araf'ın kolundan tutup odadan çıktığımızda o konuşmuyor sadece ittiğim için yürüyordu.

"Dışarı çıkıp bir hava alalım, konuşuruz da." Merdivenlerin başına geldiğimizde olduğu yerde durdu.

"Neyi konuşacağız? Yalgının saçmalamasını mı?"

"Araf" dudaklarımdan ismi dökülürken o beni dinlemeyerek merdivenlerden indi. Bende peşinden gittiğimde kapıya ilerlemiş ve ceketini almıştı.

"Dur lütfen!"

"Yalnız kalmaya ihtiyacım var."

"Hayır! Hem bunun doğru olup olmadığın bil bilmiyoruz ki? Önce Yalgınla konuşalım." gözlerimin içerisine bakıp ardından da başını olumsuz bir şekilde sallayarak gitti.

Saplantılı Aşk|Gül GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin