19|Davet

7.4K 332 146
                                    

Keyifli okumalar (:

"Ne iyi ettin de geldin Melsa! Öyle değil mi Cahit?" Cahit amca gülümseyerek bana bakarken alt taraftan hissettiğim tekme ile bakışlarım Araf'a döndü.

"Öyle, birlikte kahvaltı yapmamız iyi oldu. Omletimden bir parça alıp ağzıma attığımda Cahit amcanın sorusu salonda yankılandı.

"Karan'ın buraya geldiğinden haberi var mı?"

"Evet, Cahitciğim var! Bir sorun mu oldu?" Hayal teyze araya girdiğinde gülümsedim.

"Evet var. Araf'ın ödevi için ona yardım edeceğim." Araf sırıtarak bana bakarken susması için kaşlarımı çattım.

Sırıtmasının altındaki imayı anlayabiliyordum.

Bundan daha iyi bir yalan bulamadın mı? Diyordu!

"Ne ödeviymiş bu?"

"Cahit senin artık şirkete gitmen gerekmiyor mu?"

"HAYIR!" tüm bakışlar bu çıkışım ile bana döndüğünde şirince sırıttım.

"Hayal teyze kahvaltısını bitirmedi ama!" aynı zamanda harekete geçmesi için ayağımla Araf'a sert bir tekme attım.

"Gördün mü Hayal? Melsa beni senden daha çok düşünüyor!" Tamam, olası bir kavganın eşiğine gelmiştik. Hayal teyze cırlamaya başlamadan önce tuvalete gitmek için müsaade isteyip yukarı ki kata çıktım. Yönümü değiştirerek Hayal teyzelerin yatak odasına girdiğimde odanın dağınıklığı ile gözlerim kocaman açıldı! Sanırım yakın bir zamanda Araf'a kardeş gelecekti.

Başımı sağa sola sallayarak bu düşüncelerden çıktım ve yastıkların üzerinde herhangi bir saç teli var mı diye baktım fakat bir şey yoktu! Derin bir nefes verdiğimde Araf'a mesaj atmak istedim ama telefonumu yanıma almamıştım.

Odanın içinde bir çözüm ararken görüş açıma giren banyo kapısı ile sırıttım!

Diş fırçaları ne güne duruyordu?

Sabah evden çıkarken cebime tıkıştırdığım poşeti çıkartıp diş fırçalarını koydum ve pantolonumun içine soktuğum gömleğimden içeri attım. Karnımın üzerinde yan yatmış bir şekilde diş fırçası duruyordu ve gömleğim bol olduğu için neyse ki belli olmuyordu.

Yakalanmadan odadan çıktığımda diş fırçasını bir kez daha kontrol edip merdivenlerden indim. Sandalyeye geri oturduğumda Araf'a hafif bir tebessüm ettim. Çayımdan bir yudum içip arkama yaslandığımda Araf ağzını sildi.

"Bizim gitmemiz lazım!" Araf'ın bu ani çıkışı ile Cahit amcanın kaşları çatılırken araya girip durumu kurtarmaya çalıştım.

"Cahit amca ödev biraz karışık ondan yani!"

"Pekâlâ! Dediğiniz gibi olsun!" Bu yemedim ama daha fazla üstelemeyeceğim anlamına geliyordu. Hayal teyzeyle vedalaşıp ardından da Cahit amcaya sarıldığımda Araf beni çekiştiriyordu.

"Hadi Melsa!"

"Oğlum bu ne acele?" Hayal teyze artık şüphelenirken bu sefer onu zayıf yerinden vurdum.

"Şimdi biz ilk Destinaya gideceğiz geçen gün onda bir şey unutmuşum. Onu alacağız ondan sonra ödev yapacağız. Geç kalmayalım diye yani!"

"Destinaya mı? Durun bende geleyim!"

"Anne bir dur lütfen ya! Melsa hadi!" Apar topar evden çıktığımızda kendimi arabaya atıp derin bir nefes verdim. İki gündür DNA testi için örnek almaya çalışıyorduk ve biz bunu bir türlü başaramamıştık. Eğer bugünde bunu yapamasaydık sanırım konuştuğumuz doktor testi yapmaktan vazgeçecekti.

Saplantılı Aşk|Gül GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin