Keyifli Okumalar (:
Öğret bana, nasıl unutulur düşünmek?
Romeo ve Juliet
Bedenim o kadar rahatsızdı ki, sert rüzgâr yüzüme ne kadar çarparsa çarpsın o his asla gitmiyordu. Kucağımda birleştirdiğim ellerimle sürekli oynuyor parmaklarımı kıtlatıyor ve belirli aralıklarla nefes alıp veriyordum sanki bir çözümü olacakmış gibi.. Yanımda büyük bir ciddiyet ile araba süren Korhan bile beni sakinleştirmiyordu. Aksine içimdeki heyecanı, korkuyu daha da körüklüyordu.
Ya Korhan ailesinin teklifini kabul ederse?
Bu düşünceyle bedenime bir ağırlık çökerken burnumun direği sızlamıştı. Çünkü eğer Korhan tamam derse yıllardır beni görmesi için umutla beklediğim günler bir anda tuzla buz olacaktı. Gözlerim sızlarken ağlamamak için yanaklarımın içini ısırdım.
"Çok sessizsin." Sesini duyduğum an içi loş arabada gözlerim kısa bir anlığına kapandı ve dudaklarımda hafif bir tebessüm oldu. Sesini duymayı seviyordum.
"Sadece düşünüyordum." Saniyelik duraksamanın ardında usulca başımı ona döndürdüm. Kahverengi saçları dağılmıştı ve kaşındaki yara izi loş ışıkta da olsa belli oluyordu. O yaraya ne zaman baksam içimden hep dokunmak geliyordu fakat ben sadece bir kere dokunmuştum o yaraya, onun bana dokunduğu tek gecede parmaklarımı yüzünde usulca gezdirmiştim.
Yani yıllar önce..
İşte biz onunla hem şuan ki mesafemiz kadar yakın hem de bir o kadar uzaktık.
Ailesinin üç katlı evi görüş açıma girdiğinde yerimde kıpırdanarak bakışlarımı ondan çektim ve pencereden dışarı baktım. Gösterişli bahçe kapısı açılırken kalbim yerinden çıkacaktı. Deniz kenarındaki ihtişamlı yalı görüş açıma girdiğinde gülümsedim. Bu eve ilk geldiğimde 14 yaşımdaydım. Annemin peşine heyecanla takılmış ve Korhan'ı görmenin heyecanında kaybolmuştum.
Ve ilk hüsranımı da o gün yaşamıştım. Beni görmemezlikten gelerek öylece yanımdan geçip gitmişti. İçimdeki bütün kelebekler bir bir yere düşerken aslında belki de o zamandan beri biliyordum birbirimize bu kadar uzak olacağımızı..
Araba durduğunda çantamı sıkıca tuttum ve benim için açılan kapıdan kendimi usulca betona bıraktım. Topuklu ayakkabılarımın altında hissettiğim sert zeminle yerimde kıpırdandım ve yalıya doğru kendimden emin bir şekilde adım attım. Saniyeler içinde Korhan bir karış kadar uzağımda yanımda yürürken midemde anlamlandıramadığım bir heyecan dalgası oluşmuştu.
"Annem seni gördüğüne sevinecek." Sessiz kalarak tebessüm ettim. Gülseren Hanım'ın sevineceğini biliyordum. Beni endişelendiren şey öğreneceği haberdi.
Yalının kapısı açılırken hizmetliler bize selam vererek üzerimizdeki kabanları almıştı. Birkaç adım atarak dört basamaklı merdiveni çıkarak çift kapılı salondan içeri süzüldük. Babası tekli koltukta tablete bakıyordu ve annesi ise elindeki beyaz kupayı sıkı bir şekilde tutmuş pencereden dışarı deniz manzarasını izliyordu.
"Merhaba!" sesimi duydukları an bakışları bize kayarken annesi gülümseyerek elindeki kupayı sehpahanın üzerine bıraktı.
"Ah Bestecim, seni gördüğüme çok sevindim. Korhan yanında olduğunu söyleyince davet etmek istedim. Emrivaki olmadı senin için öyle değil mi?" Korhan'ın bir eşi kahverengi gözleri parlarken dudaklarımı birbirine bastırarak gülümsedim ve bana uzattığı elini tuttum.
![](https://img.wattpad.com/cover/77372897-288-k681005.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantılı Aşk|Gül Güzeli
Teen Fictionİki Kitap Bir Arada! Hangisini isterseniz onu okuyun! İki kız düşünün, biri korktuğu aşktan kaçarken diğeri birlikte büyüdüğü adamın her bir cümlesinde kırılan.. Birisinin kalbi yangından kaçarken diğerinin kalbi alevler içinde yanan.. Destina aşık...