4.7K 318 95
                                    

Ölmüşüüüüüüüm ama en fazla evde giyebileceğim için çok da şey etmedim :')

Hayat toz pembe bir dizi gibi geçmiyormuş. Benim bunu 25 yaşında öğrenmem ise ayrı bir garip olsa da yaşadığım hayatı düşününce pek de anlaşılması güç olmuyordu.

Planlarım vardı ama hayat anlaşılan benim için başka bir yol çizmişti ki planlarım lop diye suya düşmüştü.

Gitti aşka atılacak güçlü adımlar, gitti gizemli yakışıklı!

Sabah garip bir heyecanla beraber neredeyse koşturarak BİM'e gitmiştim. Güya işe girecektim, gizemli yakışıklıyla vakit geçirecektim!

Ne kadar en iyi üniversitelerden birinde mimari okumuş hatta yüksek lisans yapmış da olsam market çalışanlığına dair bir tecrübem olmadığı için beni işe almamışlardı.

Elemana ihtiyaç da olmadığından çok dikkatli dinlediklerini de düşünmüyordum zaten ama yine de markete girmişken benim yakışıklıyı bir görseydim içime bir su serpilirdi ama görememiştim.

Ama kayda değer bir şeyler öğrenmiş olmam güzeldi.

Mesela, çalışanlardan birine gidip şöyle yeşil gözlü, kumral, uzun boylu falan ha bir de yakışıklı baya baya yakışıklı biri çalışıyor burada adı ne onun gibi bir sürü soru sormuştum ve sonunda yakışıklı ve gizemli beyimizin ismini öğrenebilmiştim.

Anıl Toprak. Işıl Karaca.

İsimlerimizin yan yana olan uyumunu düşünüp iç geçirdiğimde hâlâ meydandaydım. Markette iş bulamamış olmam işe ihtiyacım olduğu gerçeğini daha çok yüzüme vurmuştu ve param da yakında bitecekti.

biri olarak kalmayı göze alamazdım.

Her dükkanın önünden geçerken eleman arıyorlar mı diye soruyordum ama kimse bana iş miş vermiyordu.

Açıkçası ben olsam ben de vermezdim çünkü hiçbir becerim yoktu. Ne yemek yapabilirdim, ne temizlik, ne de bir iş deneyimine sahiptim. Biraz sakardım, çok konuşurdum ve muhtemelen oraya buraya dalıp işi gücü unuturdum.

Kısacası umutsuz vakaydım ama yine de ufacık bir umuda tutunmuş iş arıyordum işte.

Bir garip ben ve işsizliğim!

Karşıma çıkan son dükkana da sorup yine olumsuz yanıt aldığımda omzularımı düşürüp evin yoluna girdim.

Eğer iş bulamazsam parasız kalırdım, parasız kalınca ne kira ödeyebilirdim ne de başka bir şey ve geriye sadece gitmem gerektiği gerçeği kalırdı.

Ve ben henüz eve geri dönmek istemiyordum. Özellikle de babama ben demiştim dedirtmek şu an ki planlarım arasında değildi.

Mahalleye girip sokakta oturan kadınların arasına karıştığımda beni görünce gülümseyen herkese tebessüm edip bir kenara oturdum.

"Hayırdır Işıl? Nereden geliyorsun böyle yorgun argın?"

Lavanta ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin