Bundanıım olsuuuun ya tipe bak benden daha güzel yemin ederim sksjkeje bir kıskandım sanki ama neyse...
•
Aynadan kendime bakıp etrafımda döndüğümde buraya geldim geleli böyle giyinmediğimi fark edip biraz çekindim ama herkes gösterişli olacağından çok takmamaya çalıştım.
Bileklerimin biraz üstünde kalan siyah simli elbisemin kolları tüldendi boynumu biraz açıkta bırakıyordu. Saçlarımı sıkı olmayacak şekilde topuz yapıp kolyemi de taktığımda hazırdım.
Gökçe hâlâ mesaj atmamıştı o yüzden oturma odasına geçip televizyondan yarım kalan dizimi izlemeye başladım.
Buradaki kız gerçekten çok saftı, biri ona kıskandırarak adamın onu svemeyeceğini söyleyebilir miydi?
Yanında tanımadığı bir adamla gezip diğer adama kendini sevdirmeye çalışıyordu. Bence kendisi de mantıklı olmadığını biliyordu ama gariban çaresizlikten ne yapacağını şaşırmıştı galiba.
Ben diziye dalmışken kapı çalmaya başlamıştı. Aceleyle televizyonu kapatıp kapıya koşturduğumda Gökçe neşeyle bana bakıyordu.
"Ooo neler görüyor benim gözlerim? Kız biz sana görücü bulur öyle geliriz vallaha bu ne güzellik?"
"Ya gerçekten mi? Beğendin mi?"
"Bayıldım bayıldım, hem benden söylemesi tek bayılacak ben olmam. Valla kapımızı kız isteme için çalmazlarsa ben de neyim!"
Gökçe'nin abartmasına gülüp uzun zamandır giymediğim siyah topuklu ayakkabımı ayağıma geçirip çantamı aldıktan sonra kapıyı kapatıp Gökçe'nin koluna girdim.
Aslında onun böyle söylemesi Anıl'ın beni görüldüğünde ne tepki vereceğini merak etmeme sebep oluyordu. Belki abartmıştı Gökçe ama yine de içinde ki hislere engel olamıyordum.
Tabi bunu merak ediyor olmam beni işten attırdığı için göreceğim hesabı silmiyordu.
Kabadayı hâlâ içimde bir yerlerde...
Anıl'ın arabasının yanına geldiğimizde Fahriye teyzenin evden yeni çıktığını ardından da Anıl'ın kapıyı kilitlediğini gördüm. Fahriye teyze yanımıza geldiğinde beğeniyle bana bakmıştı.
"MaşAllah kızıma ne güzel olmuşsun öyle. Nazar değmesin ikinize de durun bir nazar duası okuyayım."
Fahriye teyzenin iltifatıyla başımı yere eğdiğimde yanımıza gelen Anıl ile başımı yerden kaldırdım. Yeşil gözleri bana değmeden kardeşine bakıp gülümsemişti. Omuz silkip başka tarafa bakmaya başladığımda Hatice teyze de gelmiş arabaya yerleşmiştik.
Anıl moralimi bozduğu için ona bakmamaya çalışıyordum ama kahretsin ki takım elbiseyle cayır cayır yanıyordu. Galiba havale geçiriyorum a dostlar arkamdan iyi bilirdik dersiniz.
Kendine sahip çık Işıl, bakma ona bakma.
Neden ortaya ben oturmuştum ki tam gözüme gözüme aynadan çarpıyordu. Başka bakacak yer de yoktu zaten yan camlara baksam boynum ağzıyordu. O bana bakmamış bile ben niye saf saf ona bakayım? Daha görülmemiş hesabımız varken hem de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lavanta ✓
SpirituellesBirbirine zıt iki kalp, birbiri için atabilir mi? Yaşadığı hayattan sıkılan bir kız... İnançlarına sadık bir adam... Yolları ne kadar sıradan bir şekilde kesişse de kalplerini birleştiren sevgi o sıradanlığı bozacak kadar güçlüydü. Peki o sevgi, ara...