Süt zannettim meğer şampuanmış kdkdkkdhd yanlışlıkla içebilieceğim için almazdım herhalde midemi çöpte bulmadım
•
Evde herkes salonda bir koltuğa oturmuş ne yapılması gerektiğini düşünüyordu. Annemlerden ayrıldıktan sonra benim evime gelmiş, kara kara ileriyi düşünüyorduk. Kimseden çıt dâhi çıkmıyordu hatta Gökçe bile soğuk espirilerini rafa kaldırmış düşünüyordu.
İnanır mısınız şaşırdığım tek şey Gökçe'nin ciddiyetiydi. Ayrıca hâlâ ortaya saçma bir fikir atmasını bekliyordum. En azından ortamın havası bir değişirdi.
"Siz gerçekten evlenmek istiyor musunuz?"
"Evlenmek istemesem bunca şeye katlanır mıyım Gökçe? Abini hiç tanımamışsın."
"Peki sen Işıl abla?"
"Beni zaten biliyorsun, hayallerimi yaşıyorum şu an. Sormana bile gerek yok."
Anıl'ın dudağının kenarı havalandığında ben de gülümsemiştim. Gökçe de annesine bakmıştı ve aralarında sözsüz bir diyalog geçmişti. Tahminlerime dayanarak o diyaloğu şu şekilde yorumladım.
"Anne, abim evden gidecek. Kırık gün kırık gece düğün yapmalıyız. Abim damat olur açacağım ortam hazırla."
"Çok şükür oğlum evlenecek, yakında torun seveceği kızım."
Torun araya kaynamıştı biraz ama olsun. Gerçi o kısmı düşünürken sırıtıp elimi yüzüme kapatmamsk için üstün bir çaba sarfetmiştim. Yanaklarımın kızardığına bahsegirebilirim.
Fahriye teyze, Hatice teyze ve Halime abla ile beraber odadan çıktığında kaşlarımı çatıp Gökçe'ye döndüm. Sanırım tahmin ettiğim bir diyalog olmamıştı.
Gökçe omuz silkip masadan bir elma alıp yemeye başladığında göz devirip Anıl'a döndüm. O da başını omzuna doğru eğmiş giden annesinin ardından bakıyordu.
Gelin ve damat olarak konu dışı edildiğimize inanamıyordum. Ey ahali, asıl kişiler biziz size ne oluyor?
Şu an spot ışığı üzerimden inmiş gibi mutsuzum...
Bir on dakika falan sonra içeri geri geldiklerinde Hatice teyze öksürüp bize döndü. Sonunda gelini ve damadı hatırlayabilmişlerdi. Cididyetle yerimde dikleşip ona odaklandığımda Anıl da meraklı duruyordu.
Allah'ım lütfen MIT için ajanlık yapacağımızı, bunun için hemen evlenip Los Angeles'a uçmamız gerektiğini söylesin!
Ne saçmalıyorum şu an ben?
"Işıl'ın babasının katı biri olduğu belli. Düşünce yapısı bakımından bizden epey uzak olduğu da, Halime bize az önce geçmişte olanlardan da bahsedince tam manasıyla anlamış olduk. Şu durumda pek fazla yapılacak bir şey yok. Bi düşündük taşındık önce size sormaya karar verdik."
Kaşlarımı çattığımda Fahriye teyze sözü devralmıştı. Bizden ayrılmamızı istemezlerdi değil mi? Ben bu kadar seviyorken, Anıl'ın da beni sevdiğini öğrenmişken bırakabileceğimi hiç sanmıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lavanta ✓
EspiritualBirbirine zıt iki kalp, birbiri için atabilir mi? Yaşadığı hayattan sıkılan bir kız... İnançlarına sadık bir adam... Yolları ne kadar sıradan bir şekilde kesişse de kalplerini birleştiren sevgi o sıradanlığı bozacak kadar güçlüydü. Peki o sevgi, ara...