19°

3.3K 286 66
                                    

Şükür kavuşturanaaaaa ❤️ Ay vallaha bölüm yazmayı özlemişim, yurt köşelerinde adam akıllı kendime vakit ayıramadım resmen ama evime gelmiş olmak güzel ve tabi sizlerle *-*

Düşünüyorum da sanırım hayat size istediklerinizi vermek konusunda pek de cömert değildi. Bir şeyin olmasını ne kadar fazla istiyorsanız hayat size onu çok görüyordu.

Ben çoğunlukla bunu yaşadığım için bünyem me fazla gelmiyordu ama Anıl konusunda bu pek mümkün olamamıştı doğrusu.

Bana bir metreden fazla yaklaşmayan adam gözümün önünde başkasına sarılmıştı. Bense kendimi bu parkta bulmuştum. Anıl ile sürekli karşılaştığımız parkta...

Oturduğum bankta ayaklarımı yola doğru uzatıp iyice içime gömüldüm. Ne hayaller kurmuştum ama anlaşılan kader bana başka planlar kurmuştu.

Bana reçel vermesini başka şeylere yormuştum, yardımıma koşmasını ya da küçük bakışmaları.

Sadece benim hayalperestliğimmiş anlaşılan...

İçime dolan mutsuzluk beni boğmaya başlayınca ayaklandım. Burada aradıklarımı nereden bulacağımı bilmiyordum ama bir şekilde bulacaktım.

Bana neyin iyi geleceğini çok iyi biliyordum.

Elimdeki şişeyi sıkıca kavrayıp düşmesine engel olmaya çalışıyordum ama uyuşmuş parmak uçlarım daha fazla dayanamayacak gibiydi.

Beynim zaten çoktan uyuşmuştu ve açıkçası bilincimin hâlâ açık olmasına şaşırıyordum. Şişeyi bir kenara bırakıp birbirine karışan adımlarımla yürümeye devam ettim.

Saat neredeyse geceye varmıştı ve ben bunca saat aynı yerde aynı taburede oturup elimdeki şişeden yudumlar almıştım. Çoğu zaman sesimin yükseldiği ve Anıl'a kendimden beklenmeyecek hakaretler yağdırdığım olmuştu ama bir şekilde kendimi dışarı atabilmiştim.

Meydana vardığımda çoğu dükkanın kapandığını görmemle gözlerim Bim'e yöneldi. Marketin ışıkları hâlâ yanıyordu. Yüzümde oluşan sırıtmayla o yöne ilerlemeye başladım.

Market kapısı kilitliydi ama içeride yerleri silen Anıl'ı görebiliyordum. Şansıma bugün kapıyı o kilitleyecekti ama şu an bunun için mutlu bile olamıyordum.

Birden gelen cesaretle kapıyı yumruklamaya başladığımda ne yapmaya çalıştığımı ben de bilmiyordum.

Sanırım bendeki o cesaret bile şu an düşebileceğim rezilliğe karşı bu haraketi yapamazdı ama alkol bunu sağlayabiliyormuş demek ki...

"Ne oluyor orada!"

Anıl'ın sesiyle yerimde sıçradığım sıra ağzımdan küçük bir hıçkırık kopuvermişti. Zaten sonrasında Anıl öfkeyle kapıya gelmiş, beni görmesiyle olduğu yerde kalmıştı.

Bir süre gözlerini etrafta gezdirip ne olsuğunu çözmeye çalıştıysa da benim gece vakti burada ne amaçla kapıyı yumrukladığımı çözememiş olacak ki kilidi açmaya başlamıştı.

Haklıydı sonuçta, bazen ben de neyi ne amaçla yaptığımı çözemiyordum...

Lavanta ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin