31°

3.1K 266 30
                                    

Ben de bir fincan alabilir miyim acaba, benden sevimliler valla :')

Anıl yanından koşarak ayrılırken sırıtmaktan yüz kaslarımı kaybedebileceğimi düşünüyordum. Arada bir uğrayıp selam gençlik n'aber diyen cesaretim sayesinde Anıl'ı şoka sokup çıkarmıştım.

Peki bir de Bim'e girseydin başlıklı espiriyi yapıp tadımızı kaçırmayacağım.

Aman tadımız kaçmasın Ali Rıza Bey.

Beynimin içinde neler dönüyor ben de bilmiyordum ama fazla heyecan bana iyi gelmiyordu anlaşılan. Köşedeki duvara yaslanıp soluklandığımda elimi kalbime bastırdım. Bu aralar içimden bir ses Anıl da sana boş değil diyordu.

İçimdeki sesin çöpçatan Necmiye versiyon oluşuna takılmayıp Anıl'ın beni seviyor olabileceğine odaklanalım lütfen. Teşekkürler.

Duvardan başımı eğip Anıl'ın hâlâ aynı yerde olduğunu gördüğümde gülümsemem çoğaldı. Biraz daha eğileyim derken yerle samimi anlar yaşamış, küçük bir mide bulanması yaşayarak değişik durumlara girmiştim.

En yakın psikoloğa gidip beni düzeltsin diye yalvarsam iyi olacak.

Üzerimi silkeleyip düştüğüm yere döndüğümde yerde hafiften pembe rujumun lekesini görünce yüzümü buruşturdum. Ayakkabımla yeri temizlerken umutsuzca yere bakıyordum.

"Üzgünüm fayans ama kalbim bir başkasına ait, az önce yaşadığımız şeyi lütfen yanlış yorumlama. Sen daha iyilerine layıksın."

Saçmalamama gülüp alt kata indiğimde etrafa bakınıp diğer ablaları aradım ama işleri bitmiş olacak ki çıkmışlardı. Bense yeni eleman olduğum için çıkışta ne kadar iş varsa üzerime almış biri olarak çalışan odasına gittim.

Yapılacak iş olmadığından koltuğa uzanıp gözlerimi kapattığımda zihnimde Anıl ile ilgili şeyler dönmeye başlayınca gözlerimi açtım. Yakında her gördüğüm yerde Anıl'ı görmeye başlayacağım diye korkmuyor değildim.

Yattığım yerden kalkıp telefonumu elime aldığımda her zamanki gibi hiç bildirim yoktu. Sevenlerim göz doldurtacak cinsten, böyle bir şey yok. Kendime göz devirip aramalardan Gökçe'nin adına tıkladığımda açmasını bekledim.

"Selamünaleyküm Işıl abla! Söyle evleniyor musunuz?"

"Neden her aradığımda bunu soruyorsun Gökçe, neyse ben sana bir şey diyeceğim."

"Abime evlenme teklifi mi edeceksin, beleş yüzük alayım mı kız bir milyoncudan?"

Gökçe'nin gülerek benimle dalga geçmesine yüzümü buruşturduğumda o hâlâ gülmeye devam ediyordu. Yanımda olsa gösterirdim ben ona dalga geçmeyi ama sakinliğimi koruyabilirdim.

"Ben galiba Anıl'a bu sefer açık açık onu sevdiğimi söyleyeceğim. Diğer seferler gibi dolandırmak da yok, ya hep ya hiç. Bu ne böyle ya, sanki o utangaç kız ben de asi erkeğim onun peşinden koşuyorum. Yanlış rolleri paylaşıyoruz ben de bu işi düzelteceğim."

"Dur bir dakika! Sen ciddi misin?"

"Fazlasıyla."

Gökçe ses vermeyince kapattı mı diye baksam da kulağıma götürdüğüm gibi çığlık atmasıyla telefonu uzaklaştırdım. Kulağım delinmiş olabilirdi, acil destek bekliyorum.

"Ay bu çok ani oldu kaldıramadım. Işıl abla yalnız abim kalbini kıracak bir şey söylemesin? Üzül istemem yani abimi biliyorsun."

"Gökçe ben eminim, söyleyeceğim. Uzatmaya ne gerek var? En azından sürekli acaba diyerek arada kalmam."

Lavanta ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin