20°

3.5K 275 59
                                    

Multiye bir Anıl bıraktım ;) Uzun zaman olmuş yaaa, neyse inşAllah devam edeceğiz hocalar sağolsun belim doğrulamadı dmndkdkd haydi bakalım özlemişim buraları ❤️

Baş ağrısı, boşluk ve... Utanmışlık.

Uzun zamandır içmediğim hâlde en saçma zamanda içmem pek de iyi bir seçim değildi. Mutsuz hissettiğim anda başvursam da hâlâ mutsuzdum ve pek de bir işe yaramıyordu.

Ah tabi! Anıl'a kendimi rezil etmem konusunda kendileri beni pekala gazlamıştı ama bu konuya girmeyecektim.

Bir dakika... Ben ona neler söylemiştim!

Yavaş yavaş aklıma doluşan anılarla doğrulduğum yatağa kendimi geri atıp yastığı yumruklamaya başladım. Yastık eğer yaşayan biri olsaydı galiba yüzü dağılmış olabilirdi.

Kendimi övmedem geçemeyeceğim maşAllah iyi gücüm vardır, Anıl'ı bile dövebilirdim yani. Tabi o yüze kıyabilseydim.

"Kaşına, gözüne kurban olduğum ne olur unutmamış ol, valla bana o cesaret kırk yılda bir geliyor bir daha hislerimi açamam. On çocuk yapamazsak ne yaparım ben."

On çocuk fikriyle sırıtmaya hatta kendi kendime ellerimi yüzüme kapatıp gülmeye başladığımda en yakın tımarhaneyi bir ara aramam gerektiğini düşünerek silkelendim.

Aşk acısı çekmem gerekiyorken aptal gibi gülüyordum.

Belki de FBI kaynaklarıma ulaşıp o kızı bulmalı ve yastığın başına gelenleri onun başına getirmeliydim.

Neyse ki çok masum, naif bir kimseydim de o kız hastanelik olmayacaktı, yatsın kalksın bana dua etsin. Ben olmasam ne yapacaktı o hastane köşelerinde?

Tamam, Işıl mantığın oralarda bir yerlerde git ve al onu.

Üzerime en sevdiğim mor sweatshirt'ümü giyip altıma koyu renk kotumu geçirdiğimde aynadan kendime öpücük atıp saçlarımı iki yandan örmeye başladım.

Aşk da gurur olmaz savaş olurdu, bir kimsenin de dediği gibi. Artık o 'bir kimse' kim bilemeyeceğim ama çok aklı selim biri olduğu kesin. Ben de bunu uygulayacak ve Anıl'ın o kızla evlenmeyi düşünüp düşünmediğini öğrenecektim.

Evlenecekse de son sözlerimi söyleyip aşkımı kalbime gömüp evimde Sarelle ile depresyona girecektim.

Sarelleyi Bim'den alacaktım ki Anıl beni ne hallere soktuğunu görüp vicdan azaplarından kahrolsun.

"Kahrolsun düşman!"

Elimdeki kahvaltı bıçağını sağa sola sallayıp saçma sesler çıkarmamı heyecanıma bağlayıp kendimi yatıştırdaktan sonra çantamı alıp evden çıktım. Çapraz eve kısa bir bakış atıp ayakkabıları inceledim.

Anıl evde yoktu.

Derin bir oh çekip zile bir kaç kez bastıktan sonra kocaman gülümseyerek bana kapıyı açan Fahriye teyzeye sarıldım. O da kollarını bana sarıp beni içeri aldığında bana gelen Gökçe'ye de sarıldım.

Lavanta ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin