Benim bir taşım vardı multideki gibi sakinleştirir demişti satan adam ben de sinirlenince elime alıyodum ama bir şey değilmiyordu en son sinirlendim aldım elime geçmedi niye geçmiyo diye sinirlenip taşı kırmıştım :') inanmayın böyle şeylere pahalıya patlıyo
•
"Bir şey soracağım?"
"Sor."
"Bunun rüya olma ihtimali ne? Eğer rüyadaysak ben uyuyan güzel misali 100 yıl uyurum yani sorun değil."
Yana doğru döndüğümde gülümsediğini görüp elimle saçımı geriye doğru ittim. Mahalleye giden yolda yürüyorduk ve ben hâlâ olayların gerçekliğini kavrayamamıştım. Her şey gerçek olamayacak kadar güzeldi.
"Benim de seni uykundan uyandırmam mı gerekecek o zaman?"
Saçmalama Işıl, masaldaki uyandırmadan bahsetmiyor. Derin derin nefes al, at kafandakileri yok öyle bir şey.
"Bence uyandırmamalısın. Şu an gerçekten mutluyum çünkü."
"Bak sen, öyle mi?"
"Yani buz dağı Anıl Toprak'ı önümde diz çöktürtmüş kızım. Daha büyük mutluluk sebebi mi var?"
Alaylı konuşmama göz devirdiğinde önüne geçip hızlandım. Kendimi kaf dağında hissetmem normaldi sanırım çünkü basbayağı adam önümde diz çökmüştü.
Vay be Işıl sen neymişsin be!
Bana yetişen Anıl ters ters bakmaya devam edince istemeden de olsa gülmeme engel olamadım ki baya komik duruyordu. Gerçekten bir saat içinde depresif Işıl'dan gülen Işıl'a geçtiğime inanamıyordum.
"Haydi ben bir amaç uğruna diz çöktüm, peki sen niye en sevdiğim renk olduğunu bilerek sarı giydin?"
"Ben de seviyorum da ondan. Kendini bu kadar abartma Anıl, üzülürsün sonra."
"Artık orasını bilemem, düğünüme gelirken en sevdiğim rengi giyerek ne planladın bilmiyorum sonuçta."
"Olmayan düğününe mi? Haydi ama Anıl, tamam en klas sensin bak aramızda kalacak diz çöktüğün."
Aslında herkese yaymayı düşünüyorum ama bilmesen de olur canım. Ne gereği var.
Anıl'ın utanmış gibi duran ifadesine gülmemle geçen yoldan sonra nihayet mahalleye girebilmiştik ama ne yapacağız ben de bilmiyordum. Sonuçta geri dönmem gerekiyordu ve daha bir sürü sorun vardı.
Her şey toz pembe gözükse de babam statü manyağı biri olduğu için Anıl ile evlenmeme izin vermezdi. Annem pek umursamazdı çünkü o genelde pasif kalmayı tercih ederdi. Tabi şirket işleri de vardı.
"Bundan sonra ne olacak peki?"
Anıl yürümeyi bırakıp bana döndüğünde sıkıntıyla nefesimi bıraktım. Bunları daha sonraya bırakmak istemiştim aslında ama gerçek bir yere kadar saklı kalırdı. İlla ki bunları konuşmamız gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lavanta ✓
SpiritualBirbirine zıt iki kalp, birbiri için atabilir mi? Yaşadığı hayattan sıkılan bir kız... İnançlarına sadık bir adam... Yolları ne kadar sıradan bir şekilde kesişse de kalplerini birleştiren sevgi o sıradanlığı bozacak kadar güçlüydü. Peki o sevgi, ara...