Selam selam selaaamm!! Çok okunmuyor olsa da yine de yayınlamaya devam edeceğim aşk kurgumla sizlerleyizz!! Umarım beğenirsiniz. Düşüncelerinizi benimle paylaşın lütfen.. 🖤🖤
Akşam Hagrid'in kulübesine gidecek ve Draco yüzünden cezaya kalacaktık. Ayrıca Harry, Voldemort ile karşılaşacaktı.
***
Yasak saat başladığı zaman Hagrid'in kulübesine gittik. Üçü birlikte "felsefe taşını biliyoruz" dedi. Bense sadece yanlarında bekledim. Hala Snape'ten şüpheleniyorlardı ve Hagrid ters şekilde "Profesör Snape taşı koruyan öğretmenlerden biri o yapmış olamaz" dedi. Tabi Hermione durur mu? Hemen konuştu "yani taşı koruyan başka şeyler de var?" "Haklısın, bana sormakla zaman kaybediyorsunuz. Dumbledore'dan ve benden başka kimse bilmiyor- yoo bunu söylememeliydim, bunu söylememeliydim."
Arkasına dönerek sıcak tencerenin içindeki hareketlenmeye başlayan yumurtayı çıkardı ve masanın üzerine koydu. Diğerleri bunun ne olduğuyla ilgili sorular sorarken ben ilk defa bir ejderha göreceğim için merak ediyordum. Ejderha yumurtayı delerek çıktı kabuğundan. Ardından odadakilere göz gezdirdi. Gözleri bende takıldığında yanıma gelmeye başladı. Sanırım sevdiğim sayılı şeylerden biri olmuştu. Tabi Hagrid ilk ona değılde bana geldiği için bayağı alınmıştı. "Heey senin annen benim" diyerek azarladı ejderhayı. Ejderha ise kafasını ona çevirerek hapşurdu ve onun sakalını yaktı.
Hemen sakalını söndürerek "biraz eğitilmeli ama hiç sorun çıkmayacak değil mi Norbert?" Diyerek ejderhanın derisini okşadı. Cama döndüğündeyse de birini görerek "hey ordaki kim?" Diye sordu.
Harry hemen sarı saçları tanıdı tabi "Malfoy!"
Hagrid'in yüzü düşmüştü. "Olamaz"
"Hagrid... Sana bir şey soracağım"
"Evet?"
Diğerleri de dikkatlice beni dinliyordu.
"Tam da hayatın boyunca en çok istediğin şey bir ejderha iken birisi cebinde ejderha yumurtasıyla çıkageliyor. Ayrıca tahmin ettiğim kadarıyla onun yüzünü görmedin, doğru, değil mi?""Evet doğru konuşurken kapişonunu hiç çıkarmadı amaa, nereye varmak istediğini anlayamadım?"
"Bu adamın Fluffy ile ilgilendiğinden de eminim"
"E herhalde, sonuçta kim hayatında 3 başlı bir köpek görür ki? Ama ben ona anlattım. Bir canavarı eğitmenin en iyi yolu nasıl sakinleşeceğini bilmektir. Mesela Fluffy'i ele alalım, biraz müzik çalarsan hemen uykuya dalar."
Herkesin yüzünde 'ben bunu nasıl düşünemedim ifadesi vardı' bunu Harry'nin düşünüp bulacağını biliyordum ama sürekli dolambaçlı yollardan geçmekten sıkılmıştım. Sürekli oradan oraya gidip duruyorduk. Bu olay geleceği pek değiştirmezdi, o yüzden sıkıntı yapmadım.
Hemen koşarak evden çıktık. Atletizm'de de ödüllerim olduğunu biliyor muydunuz?
Profesör McGonigall önümüzü kesti. Konuşmamıza dahi izin vermeden bizi odasına götürdü. Odasında Draco'da vardı. Yine konuşmamıza izin vermeden herkesten 50'şer puan kırarak yasak ormandaki cezaya yolladı.
Flich ile beraber ormana, Hagrid'in yanına gitmeye başladık. Ayrıca 'eski cezalar şimdi olsaydı keşke' diye yakınıyor, sonra benim de olduğumu hatırlayıp 'tabi sadece şımarık öğrenciler için' diyip yürümeye devam ediyordu. Anladım ki Flich'in sevdiği tek öğrenci benim.
Hagrid'in yanına varınca Flich gitmişti.
Hagrid konuşmaya başladı "bu yerdeki parlak, gümüşi sıvıyı görüyor musunuz?" Cevap beklemeden devam etti "bu unicorn kanı. Belli ki yaralı. İkiye ayrılarak onu arıyacağız. Bulan kişi gökyüzüne yeşil ışık gönderecek, başı dertte olan ise kırmızı ışık. Ron, Hermonie siz benimle gelin. Siz üçünüzde öteki tarafa gidin, zaten fazla uzaklaşmış olamaz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Diamond
Fanfiction*Harry Potter Kurgusudur.* "Zihnine giremiyorum. 11 yaşında bir çocuğa göre çok güçlüsün. Seni müritlerimden biri olarak görmeyi çok isterdim" dedi tıslayan bir edayla. Zihnimi okuyamamasına şaşırmıştım ama belli etmedim. "Hmm... Bilemiyorum, bana...