Koridorda hızlıca yürürken yanımdaki çocuk konuştu "Hey Melanie bana bir açıklama yapmayacak mısın?"
Sessizce iç çektim. "Anlatacağım. Sadece zamana ihtiyacım var."
"Bunu anlatmak bu kadar zor mu?" Harry'nin kafasının karıştığının farkındaydım fakat bunu açıklamak evet zordu.
"Pekala önce yalnız kalacağımız bir yere gidelim." Dedim hızlı adımlarımı sürdürürken.
"Beni korkutuyorsun. Ne anlatabilirsin ki bu kadar önemli olan." Dediğinde bir koridordan daha saptım.
"Sorgulama Harry hadi, beni takip et."
Onu karagölün yanına çıkardım.
"Bunu açıklamak tahminimden daha zormuş."
Meraklı gözlerini bana diken çocuk benden bir cevap bekliyordu. Her geçen saniye düşüncelerindeki karmaşa daha da artmıştı.
Sonunda işi en başından anlatmaya karar verdim. Belki bunu vaftiz babasından dinlemesi daha doğru olurdu ama onu dinlemesi için önce ona güvenmeliydi ve bu güveni daha önce inşa etmek için uğralıyordum.
"Hogwarts'ta 4 kişilik bir arkadaş grubu vardı." Yere oturdum ve onun da oturmasını bekledim.
Sessizce beni dinlemeye karar vermiş gibi görünüyordu.
"Bu 4 arkadaş birbirinden hiç ayrılmazlardı. Kendilerine çapulcu ismini takmışlardı ve okulda en çok ceza alma rekoru bu arkadaş grubundaydı."
Burukça gülümsedim. "Ortalığı karıştırırlardı sürekli. Eminim profesörler onlardan oldukça bıkmıştır."
O da gülümsedi. Fakat sonunda sözümü keserek bir soru sordu. "Bunu neden anlatıyorsun Mel?"
"Anlaman için anlatıyorum."
Söylediklerimi kısaca toparladım zihnimde.
"Bu 4 arkadaş birbirine çok güvenirdi. Yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi. Fakat bir gün bu gruptan biri arkadaşlarına ihanet etti. Sonucunda içlerinden birinin ölümüne neden oldu."
Tepkisini göz ucuyla kontrol edip anlatmaya devam ettim.
"Bu gruptaki çocuklar Peter Petigrew, Remus Lupin, James Potter ve Sirius Black'ten oluşuyordu."
Nefesini tutmuş bakışlarını gözüme dikmişti. İsimleri duymasıyla birlikte dolan gözleri bana çok şey anlatsa da ağzından bir kelime bile dökülmedi. Bu bana cesaret vererek anlatmaya devam etmemi sağladı.
"Herkes ihanet edenin Sirius Black olduğunu düşündü. 2 arkadaşının ve 13 seherbazın ölümünün sebebi olduğunu sandılar. Bunun sonucunda Azkaban hapishanesinde mahkum oldu."
"Ailemi ve arkadaşını öldürenin Sirius Black olmadığını mı söylüyorsun ?"
Onaylarcasına başımı salladım.
"Ama onun hakkında konuşulanları duydum. Arkadaşlarına ihanet eden Sirius Black olmalı!"
"Herkes öyle sanıyordu. Ben dahil. Fakat Peter Petigrew ölmedi Harry. Bunu haritada görene kadar ben de böyle bir şey olduğunu düşünmezdim."
"Belki harita yanlış gösteriyordur" dedi ayağa kalkarak.
Bende onunla ayağa kalktım.
"Haritanın yanlış gösterme imkanı yok Harry." Elimden geldiğince şefkatle yaklaşıyordum Harry'e. Sanırım başarılıydım da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Diamond
Fanfiction*Harry Potter Kurgusudur.* "Zihnine giremiyorum. 11 yaşında bir çocuğa göre çok güçlüsün. Seni müritlerimden biri olarak görmeyi çok isterdim" dedi tıslayan bir edayla. Zihnimi okuyamamasına şaşırmıştım ama belli etmedim. "Hmm... Bilemiyorum, bana...