Okul tatildeyken ne yapacağımı tam olarak kararlaştırmamıştım ama aklımda birkaç fikir vardı. Malfoylara gidebilirdim, sonuçta orası benim de yerim ama bunu ilk 3 sene yapmayı pek düşünmüyorum. Onun dışında çatlak kazanda kalabilirim ama orada istediğim kadar rahat olamam bu yüzden en iyisi bir ev almak. Ayrıca eski evrenime dönebilir miyim, neden insanların zihnini istemeden okuyorum, buraya nasıl geldim, o kitabın sırrı ne, neden yaşım değişti gibi soruların cevaplarını bulmalıyım.Dönüş yolunda bunları düşünüyor diğerlerinin ne dediğini dinlemeden kucağımdaki kediyi okşuyordum. Regulus benim yanımda kedi olarak kalmaya karar verdi, tabi sadece okul sınırlarında kedi olacak.
***
Her şeyi halletmek üzereydim. 4 gündür Regulus ile güzel bir muggle otelinde kalmıştık ama burada hiçbir şey yapamıyordum. Yaptığım tek şey Regulus'a mugglelar hakkında bir şeyler öğretmekti. Bu yüzden istediğim gibi bir ev bulmuş ve emlakçıyla iletişime geçmiştim. Tek gereken imzaları atmaktı. Benim yaşım şuan çok küçük olduğu için evi Regulus'un üzerine yapmıştım. İmzayı o atacaktı. Dışarıdan abi kardeş olacaktık. Ev bir muggle mahallesinde olduğu için Regulus rahatça insan olabilecekti. Dışarıya fazla çıkmamak ve kamuflaj olmak şartıyla elbette...
***
Ev işi halloldu ve tamamen taşındık. Bu olaylar sırasında birbirimizle iyi geçiniyorduk. Zaten fazla konuşmayan iki insan olarak anlaşmak çok zor olmamıştı. Bu ev yeterince büyüktü ama fazla eşya yoktu. Evin altında birde büyük bir bodrum vardı. Oraya yapabileceğim bir çok şey var. Ama ilk önce alışverişe çıkmalıyım. Büyü dünyasından almam gerekenler var...
Üzerime siyah, tüllü, kısa bir elbise giyip saçlarımı Regulus'un asasıyla siyah yapmıştım. Kendi asamdan büyü yaparsam bakanlığa bilgi giderdi.
Elbisenin üzerine siyah bir pelerin giyerek kapşonuyla iyice yüzümü saklamıştım.
Boyum şuan kısa olduğu için ayağıma uzun bir topuklu bir bot giydiğimde hazırdım.
Kimsenin yaşımı anlamasını yada beni tanımasını istemezdim sonuçta...
Gelmeyeceğini bilsem de Regulus'u da alışverişe davet etmiştim. Beni şaşırtmayarak gelmemişti.
Knockturn yoluna geldiğimde şöylesine bir etrafa göz attım. Karanlık büyücülere ait olduğu bilinen bu sokak pis ve kötü enerji doluydu ama nedense çekildiğimi hissediyordum. Yinede fazla kapılmayarak aradığım şeylerin olduğu yere doğru gitmeye başladım. Yüzümü kapişonumdan çıkarmıyordum. Diğerlerinin yanında pek ilgi çektiğim söylenemezdi zaten.
İstediğim yeri bulunca hızla içeri girdim. Kimse yoktu zaten. Fazla tenha bir yerde olduğu için göze çarpmıyordu ama araştırdığım kadarıyla bakanlığa bağlı olmayan en iyi asaları buranın yaptığını biliyordum.
İçeriye seslendiğimde, tıpkı dükkanın dekorastonu gibi ürkütücü bir adam geldi.
"Böyle bir yerde, sizin gibi birinin ne işi olabilir leydim? Yolunuzu mu kaybettiniz?"
Görüntüsünün aksine gayet kibar konuşuyordu, ama ben bu konuşmanın sahteliğini net şekilde anlamıştım.
"Her müşteriye böyle mi davranırsınız Bay...?"
"Norest"
"Bay Norest?"
"Ahh leydim. Kusuruma bakmayın. Sizin gibi insanlar genelde benim dükkanıma uğramazlar, burası daha çok ımm..."
"Yasa dışı olanlar mı?" Diye tamamladım cümlesini. Bunu fazla tehditkar algılamış olmalı ki asasına doğru uzanmaya başladığını fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Diamond
Fanfiction*Harry Potter Kurgusudur.* "Zihnine giremiyorum. 11 yaşında bir çocuğa göre çok güçlüsün. Seni müritlerimden biri olarak görmeyi çok isterdim" dedi tıslayan bir edayla. Zihnimi okuyamamasına şaşırmıştım ama belli etmedim. "Hmm... Bilemiyorum, bana...