BD 27. Bölüm

833 109 54
                                    

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Nefes al, nefes ver, nefes al, nefes ver.

Bu uyarı zihnimde yankılanıp duruyordu.

Nefes almayı bırakırsan devam edemezsin. Nefesini tutarsan kaybedersin. Nefes al ve nefes ver.

Sanki boş bir odadaymışçasına yankılanan sesi dinliyordum. Nefesim kesiliyordu bazen. Bazen de kurala uymayı unutuyordum. Sanki suyun içindeymişçesine puslu gelen bir hissiyat vardı üzerimde. Ne çok netti ne de çok yarımdı. Boş oda git gide daralıyormuşçasına sıkışıyordum. Odayı kaplayan bir karanlık...

Nefes al ve nefes ver.

Boğuluyor muyum? Hayır koşuyorum. Koşuyor muyum? Bir şeyden mi kaçıyorum? Peki ama neyden kaçıyorum, nereye gidiyorum?

Umursama ve koş!

Koşuyorum. Ama neden koşuyorum? Sesleri duyuyorum, sanki bir ilahiymişçesine işliyor içime. Biri şarkısını mırıldanıyor. Hiç tanıdık gelmeyen ama sanki kim olduğunu biliyormuşçasına hissettiğim bu tını... Naif ses güçleniyor ve dalgalanıyor.  Konuşuyor ama anlamıyorum. Dinliyorum ama duyamıyorum. Ne söylemek istiyor. Bana bir haber mi veriyor?

"... Şimdi zamanı değil bebeğim. Çok yakında çözeceksin!"

Çözeceğim, neyi? Kendimde değilim. Sahi ben tam olarak kimim?

"Sadece bana güven, sözlerimi dinle ve tek kural, Nefes almayı bırakma!"

Naif ses bana emrediyor. Yumuşak sesi yankılanarak zihnime ulaşıyor. Sözleri pek mantıklı değil.

"Çok az kaldı! Seçimini yapacaksın. Sadece biraz sabratmelisin..."

Ne için sabretmeliyim?

"Sadece devam et! Öğreneceksin..."

Öğreneceğim...

***

Uyandığımda hastane kanadındaydım. Başımda keskin bir ağrı hissediyordum. İlk birkaç saniye neler olduğunu hatırlamaya çalıştım. Aklıma gelen görüntülerle iki elimide yüzüme kapattım. Bir zindanda uyanmadığıma göre sonuçlar iyi olmalıydı, yani umarım...

Yataktan yavaşça kalktığımda hafızama düşen birkaç görüntü gördüm.

Kar beyazı bir elbisenin içinde simsiyah gecenin karanlığına sahip saçlı kadın bana sesleniyor. Gözleri bir okyanustan daha derin bir maviye sahip. Bir şeyler fısıldıyor. Etrafında mor bir auraya sahip. O kadar güçlü bir görüntüsü var ki karşısında kimse duramazmış gibi hissettiriyor. Bu kadın da kim ve neden birden bire zihnimde canlanıyor?

***
Madam Pomfrey elinde bir ilaçla içeri daldığında ayağa yeni kalkmıştım.

"Ah, hayatım. Neden ayaktasın? Hemen yatmalısın."

Black DiamondHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin