NEXT TIME(YOONMIN)

3

iyi okumalar

1 hafta sonra

Eve yerleşmemin üstünden bir hafta geçmişti. Bu bir haftada Kook'un odasını düzenlemiş ve iki kişinin rahatça kalacağı bir alana çevirmiştik. Her şey gayet güzel ilerliyordu.

Derslerim bittikten sonra bir markete uğrayarak ev için bir şeyler alacağım sırada telefonum çalmıştı. Arayan Hoseok Hyung'du.

"Alo"

"alo, nasılsın Jimin?"

"İyiyim Hyung, sen?" sanki 6-7 saat önce aynı evden çıkmamış gibi uzun uzun hal hatır soruyorduk.

"İyiyim de şey diyecektim sen markete uğramışsın Jungkook dedi."

"Evet, ne oldu ki?"

"Ya benim bugün arkadaşlarım bize gelecekte hazır sen marketteyken bir şeyler al diyecektim."

"Tabii alırım."

"Paran var değil mi? Yoksa atayım."

"Yok yok yanımda param var. Hem biz aynı evde yaşıyoruz unuttun galiba böyle şeylerin lafı olmayacağını düşünüyorum."

"Öyle de... her neyse evde görüşürüz."

"Görüşürüz." diyerek sonlandırdım görüşmeyi. Daha sonra meyve reyonundan ayrılıp cips ve içeceklerin bulunduğu alana geldim. Market arabasına 5 adet cips attım. Ardından 2 büyük kola alarak market arabasına yerleştirdim. Son olarak da dondurulmuş besinlerin olduğu yere geldim. Kapağı açıp iki paket dondurulmuş pizza aldım. Alışverişi tamamladığımı düşünerek kasaya gittim. Ürünleri bir bir kasadan geçirerek ücretini ödedim. Poşetleri alıp marketten dışarı çıktım. Ve ardından bir taksi durdurup bindim. Kalan bütün paramı taksiye verecek olsam da bu şuan çokta umurumda değildi. Taksici ağabeye evin adresini verdikten sonra arkama yaslanıp eve hızlıca ulaşmayı diledim...

***

Elimdeki poşetleri mutfağa bırakıp Jungkook  ile kaldığımız odaya gittim. Yatağına uzanmış tabletiyle uğraşıyordu.
Derince iç çekip okumak için geride bıraktığım ailemi aklıma getirmiştim. Özlemiştim onları...

"Naber lan?"

"İyidir ,çok yoruldum bugün dersler yoğundu."

"Evet ya bugün bende baya yoruldum. 1 haftadır derslerde yokuz resmen."

"Off öyle...Hyung'un arkadaşları gelmedi mi hala?"

"Yok daha gelmediler. Yarım saate gelirler."

"Ha anladım..." çokta takmayarak dolabın yanına gidip kıyafetlerimi değiştirdikten sonra yatağıma oturup telefonla uğraşmaya başladım.

***

Yatakta oturmaktan götüme kramplar girmişti resmen. Kook'u odada göremeyince odadan çıktım. Aşağıya inerken Kook çalan kapıyı açmak için kapıya yöneldi. Bende merdivenlerden tamamen inmiş Kook'un yanına ulaşmıştım. Kapıyı açtığında Hoseok Hyung ve arkadaşları vardı.

4 kişilerdi. Hepsi teker teker içeri girerken eve son giren kişi dikkatimi çekmişti. Nereden tanıyordum? Hafızamı biraz zorladıktan sonra o kişinin üniversitenin ilk gününde kütüphanede kısa bir sohbetimiz olan Yoongi'den başkası değildi.

Gözlerimle onu süzerken onunda bana bakması geç olmamıştı. Şaşkınlığı gözlerinden okunuyordu. Daha fazla kapının girişinde durmadan kendini toparladı ve içeri girdi. Salona doğru geçerken bileğimden tutulan elle duraksadım. Arkamı döndüğümde Yoongi bileğimi bırakmıştı.

"Seni burada görmek biraz şaşırttı. Jungkook'un arkadaşı olmalısın."

"Evet Jungkook'un arkadaşıyım. Bende Hyung ile arkadaş olmana şaşırdım."

"O niyeymiş?"

"Kişilikleriniz çok farklı gibi geldi ondan."

"Zıt kutuplar birbirlerini çeker derler öyle değil mi?"

"Öyle... daha fazla burada dikilmeyelim. Içeri geç lütfen."

"Ev sahibi gibisin. Sevdim bunu."

"Bir nevi ev sahibi." arkadan gelen ses Hyung a aitti. Koluyla Yoongi'nin sırtına dokundu.

"Sizde mi kalıyor kanka?"

"Evet, ev ya da bir yurt bulamamıştı. Bende dedim zaten Joon'un arkadaşı güvenilir yani..."

"Aman boş verin hadi içeri geçelim." hyung Yoongi'nin sırtındaki elini boynuna çekerek onu içeri götürdü. Bende onların arkasından salona girmiştim.

.

.

.

.

.

Iyi okumalar... 
Ay bölümler cok kısa ama uzun bolum yazamiyorum :()