8

329 17 0
                                    

Gün batımına doğru yavaş yavaş ayaklanmıştık. Yoongi yanımdan kalktığından beri daha da konuşmamıştık.

"Hoseok biz bana diyoruz."

"Bana neden söylemedin kanka?" konuşan Tae idi.

"Seninle değil, Jimin ile gideceğiz."

"Niye ki olum?"

"Şu ev mevzusu. Evi görmek istedi ondan."

"He hadi gidin o zaman çifte kumrular." gülerek kolunu Hobi'nin omzuna attı. Jungkook da benimle vedalaşarak onlara yetişti.

"Kaçmasaydı elimde kalacaktı pezevenk." kıkırdadım. Bana çatık kaşlarıyla baktığında gülmeyi kesip arkasından yürümeye başladım.

"Arkamdan gelme. Yanıma yetiş." demek kolay amk. Boyun 180 ben ne yapıyım. Adımların dev gibi

"yürüyüşünü biraz yavaşlat." dediğim ile durdu. Şimdi onunla aynı hizadaydık. Ben ondan önce yürümeye başladığımda o da bana uyarak daha yavaş yürümeye başladı.

***

8 katlı bir binanın önünde durmuştuk. Yoongi önden çıkarak merdivenleri adımladı. Sol cebinden anahtarını çıkartarak dış kapıyı açtı. Içeri girdi. Kapı tam kapanacakken hızlı adımlarla kapanmak üzere olan kapıyı tutup arkasından içeri girdim. Sağıma baktığımda Yoongi'yi gördüm. Açık asansörün önünde beni bekliyordu.

"Hadi, gel." asansöre adımladı. Bende arkasından bindim.

"Kaçıncı katta otuyorsun?"

"8"

"Vayy çatı katı yani. Çok severim." hafifçe gülümsediğini gördüm ama bu çok kısa sürmüştü. Hemen 8. tuşu tıklayarak geri çekildi.

"Yalnız mı yaşıyordun?"

"Evet. Üniversitenin ilk senesi tuttum burayı."

"İyiymiş. Hiç yalnızlık çekmedin mi?"

"İnan yalnız yaşamak kadar lüks bir şey yok."

"Neden benimle kalmak istiyorsun o zaman?"

"Hadi geldik." sorumu cevaplandırmayarak asansörden indi. Bende arkasından indim. Evi asansörün tam karşısında kalıyordu. Ben apartmanın içini inceleyene kadar o da evin kapısını açmıştı. Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdiğimde evin büyüklüğü beni şaşırtmıştı. Kapının hemen solunda bir ayakkabılık sağ tarafta ise tahminlerime göre çatı katına çıkan merdiven bulunuyordu. Evin içinde daha ilerleyerek etrafı incelemeye koyuldum.

"Evi istediğin gibi gezebilirsin. Birde üst katta boş bir oda var. Evi beğenirsen senin odan olabilir." kafamı sallayarak salona göz attım. Salonu eve girdiğinizde görebiliyordunuz. Televizyon ve ses sistemleri merdivenin altında kalıyordu. Evin tuhaf bir yapısı olsa da sırıtmıyor ve estetik görünüyordu. Televizyonun karşısında siyah bir L koltuk vardı. Koltuğun sağ ve solunda iki büyük fransız penceresi vardı.

Diğer odaları da gezmiştim. Yoongi'nin odası hariç tabii ki. Benim için gösterdiği oda da gerçekten büyüktü. Onun odası benim odamın karşısındaydı. Zaten üst katta iki oda vardı. O da onun ve o boş odaydı. Boş odada geniş bir balkon vardı. Aslında tamamen boş bir oda değildi. Bir masa ve bir yatak vardı.

***

"Evi beğendin herhalde."

"Evet gerçekten çok güzel."

"Ee?"

"Efendim?"

"Kalmayı kabul ediyor musun?"

"Aslında... Olur."

"Tamam, ama bu hafta derslerim yoğun. Haftasonu gelirsin tamam mı?"

"Olur olur. Senin için ne uygunsa..."

"Anlaştıysak seni eve bırakayım."

"Olur, hava bayağı kararmış." aslında kendim gitmeyi teklif edebilirdim ama buraları hiç bilmiyordum. O yüzden beni eve bırakması çok iyi olmuştu.

***

"Yarın Jungkook'un doğum günü." sahil yolunu geçmiş ara sokağın birinde yürüyorduk. Konu açmak istemiştim çünkü bu sessizlik beni sıkmıştı.

"öyle mi?"

"Bilmiyor muydun?"

"Hayır, aklımdan çıkmış sadece."

"Anladım."

"Hoseok bize gelin kendi aramızda bir şeyler yapalım diyordu."

"Haberim yoktu."

"Sana söylememi istedi. Aslında kendisi söyleyecekti ama eve bakmaya gidince oradan da söylersin dedi." anlıyorum dercesine kafamı salladım.

"Şey evin kirası hakkında--"

"Daha ayın başındayız. Ayın sonuna kadar iş bulabilirsin. Ayrıca şuana kadar sen yoktun ve kirayı gayet de ödüyordum. Yani endişelenme ve düzgün bir iş bul. " Neden bu kadar uzun cümleler kuruyordu. Alışık değildim.

"Anlayışlı olduğun için teşekkür ederim."

"Rica ederim... Hadi geç geldik." sağıma baktığımda da gerçekten gelmiştik. Onunla konuşurken zaman su misali akıp gidiyordu sanki...

"Bıraktığın için saol."

"İyi geceler Jimin."

"İyi geceler" arkamı dönüp apartmanın kapısının dibine girdim. Cebimden anahtarı çıkartarak kapıyı açtım.

Içeri girmeden son kez Yoongi'ye baktım. Gitmemiş bana doğru bakıyordu. Sıcak bir gülümseme gönderdim. Gülümsememe karşın sadece el sallamıştı.

Arkamı dönüp binaya girdim...











NEXT TIME(YOONMIN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin