Şu son iki bölümdür Taekook'a ağırlık verdim. Bundan sonraki bölümlerde Yoonmin'e ağırlık vermeyi düşünüyorum.
Jungkook
Beşimiz de masada oturmuş doğum günü pastamı yiyorduk. Ağabeyim ve Jimin yanımda Tae ve Yoongi de karşımdaydı. Ortamda güzel bir muhabbet geçiyordu ve hiç olmadığım kadar mutluydum. Jimin ayağa kalkıp diğer masanın üstünde duran paketlerin arasından birini alarak tekrar yanıma oturdu.
"Bu sana" paketi tam önüme koymuş bana gülümsüyordu. Ağabeyim ve Yoongi de ceplerinden küçük bir kutu çıkarıp önüme koymuşlardı.
"Ne gerek vardı... Çok sevindim teşekkür ederim!" Jimin ve ağabeyim kollarını açıp beni aralarına alıp sıkıca sarıldılar.
"İyi ki doğdun Jungkook. Uzun ve mutlu bir ömrün olsun."
"Senin de Yoongi, teşekkür ederim hediye için."
"Rica ederim."
"Lan sen bir şey almadın mı?"
"Ben zaten ona bir hediyeyim." Yoongi alttan alta gülerken bende Tae'ye doğru baktım. Yüzünde alaycı bir gülümseme vardı.
"Niye alsın almak zorunda değil."
"Ben hediyemi sonra vereceğim." yerimde huzursuzca kıpırdanınca Jimin anlayarak bana bakmaya başladı. Elini sırtıma koyarak okşadı. Ona doğru gülümsedim. Önüme dönüp Jimin'in önüme koyduğu paketi açmaya başladım.
Beyaz bir gömlekti. Gömleğin aşırı güzel bir dokusu vardı. Ama sıradan bir gömlek değildi. Yakalarının içinde ismim ve soy ismim yazılıydı.
JEON Jungkook
Gerçekten çok beğenmiştim. Dayanamayıp ayağa kalktım o da benimle beraber kalkmıştı. Kollarımı açıp sıkıca sarıldım. Sarılmama karşılık verirken genişçe gülümsedim.
"Çok teşekkür ederim. Ben gerçekten çok beğendim."
"Lafı mı olur kankacım. İnşallah ilerde bir savcı olduğunda ilk duruşmanda giyersin."
"Söz giyeceğim. Söz ulan." masada ki herkes sözlerimize gülerken yerimize oturduk... elime Yoongi'nin aldığı hediyeyi açmaya başladım.
***
Kafeden çıkmıştık. Gerçekten güzel bir akşamdı. Şuan Tae ile yolda yürüyorduk. Ağabeyim ve Jimin Yoongi'nin arabası ile eve gitmişlerdi. Tae'ye baktığımda yavaş adımlarla yanımda yürüyordu. Başı eğik bir şeyler düşünüyor gibiydi.
Jimin ile son zamanlarda sık sık uğradığımız parktı burası. Biraz ilerleyip köşede ki banka oturduk. Uzun bir sessizliğin arkasından ilk Tae konuşmuştu.
"Eski konuları da açmak istemiyorum ama geçenlerde seni sıkıştırdığım için özür dilerim." şaşkınca yüzüne baktım. Evet özür dilemesini bekliyordum ama böyle bir anda değildi en azından.
"Geçti gitti. Bir daha yapmazsın diye düşünüyorum." başını mahcup bir şekilde eğdi.
"Jimin mi o?"
"Kim?"
"Seviyorum dediğin..."
"Hayır o benim arkadaşım. Bunu nereden çıkardın?"
"Bilmem fazla yakınsınız."
"Bu seni neden ilgilendirsin ki?"
"Bak ben--"
"Hediyeni verecek misin artık? Yarın önemli bir dersim var çalışmam gerek." derin bir nefes alıp gözlerini kapattı. Ardından elini ceketinin cebine sokup içinden bir kutu çıkardı.
"Aslında bu hediyeyi ikimiz için özel almıştım fakat artık senin takmana gerek yok... iyi ki doğdun." siyah kutuyu elime bırakıp gitmişti. Arkasına bile bakmadan.
Kutuyu açtığımda içinde bir bileklik vardı. Kırmızı ,ince bir bileklikti. Üstünde küçük bir halka vardı. Bilekliği alıp koluma takacakken eskiden bana karşı olan tavırları aklıma gelmişti.
Duygularımla oynamıştı. Şuanda aynısını yapıyordu. Bu bilekliği arkadaşça vermediğini çok iyi biliyordum. Eğer bunu takarsam ona bir nevi şans verdiğim anlamına gelirdi.
Bunu istemiyordum, ona bir şans vermek. Zaten hep ikinci bir şans isteyen insanlar üzmez miydi bizi? Bilekliği alıp kutuya tekrardan koydum. Derin bir nefes alarak gökyüzüne baktım. Gecenin ışıkları bir pırlanta misali parlıyordu.
Artık onu düşünmek istemiyordum. Peki ya gidip Jimin'e bir şeyler yaparsa... O yapabilirdi. Potansiyeli yüksek bir seril katil gibiydi benim gözümde. Insanların ona karşı olan duygularını bir sözle veyahut yaptığı bir hareketle bitirebilirdi Taehyung...
Ondan nefret etmek istiyorum. Sadece nefret.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEXT TIME(YOONMIN)
Fanfiction[Tamamlandi.] J: Sen bir psikopatsın! Y: Bilmem... belki de öyleyimdir. 25.07.2021 ANGST Better luck next time